"ظلا" - Translation from Arabic to Turkish

    • gölge
        
    • kaldılar
        
    • Grinin
        
    Bir gün bir gölge görebiliriz bir kara deliğin gölgesi çok parlak bir arka plana düşebilir ama bu henüz olmadı. TED يمكن أن نرى يوما ما ظلا ألقاه ثقب أسود على خالفية لامعة، لكن لم نرى ذلك بعد.
    Alt tüneller karanlık falan değil, bu bir gölge de değil. Open Subtitles لدينا واحد حي إنه ليس ظلاما في تلك الأنفاق هذا ليس ظلا
    Küçük kadın çok gizli bir yeri açmış ve prensese bir gölge göstermiş. Open Subtitles وفتحتالمرأةمكاناسريا، وأظهرت للأميرة ظلا.
    Francis ve Eddie hayatlarının sonuna kadar dost kaldılar. Open Subtitles فرانسيس" و "إيدي" ظلا أصدقاء" طوال حياتهما
    Bedenleri ayrılsa da kalpleri sımsıkı kenetlenmiş olarak kaldılar. Open Subtitles بالرغم من افتراقهما فإن قلبيهما ظلا معا
    Son zamanlarda, Grinin 50 Tonu'nu dinliyor. Open Subtitles ومؤخرا بدأت تستمع إلى كتاب خمسين ظلا من الرماد
    Fakat benim Ellen Olenska'nın itibarına gölge düştüğünden haberimin olduğunu asla öğrenmemeli. Open Subtitles لكن لن أسمح لها ابدا لترى ولو اشارة على اني واعي انها أصبحت ظلا على سمعة المسكينة ايلين اولنسكا
    Yaşam dediğin yürüyen bir gölge, garip bir oyuncu, bir hışımla sahnede dolanıp boy gösteren ve sonra da haber alınamayan. Open Subtitles الحياة ليست إلا ظلا يمشي ممثل مسكين يختال و يتآكل وقته على المسرح ثم لا يسمع منه بعد ذلك
    Ama en önemlisi, binanın tasarım geometrisiyle binanın kendisinin avlulara yeterli gölge sağlayabileceğini gösterdik, böylece buralar tüm yıl boyunca kullanılabilir olacaktı. TED لكن الأمر الأكثر أهمية، هو أننا استطعنا أن نتأكد من خلال الهندسة الداخلي لتصميم المبنى، أن المبنى نفسه سيوفّر ظلا كافي للساحات لكي تُصبِح قابلة للاستخدام على مدار العام بأكمله.
    Ofisin köşesini görebiliyorum, ve bir gölge var. Open Subtitles أستطيع أن أرى زاوية مكتب يصنع ظلا
    - Hiçbir şey. Bir gölge gördüm. Open Subtitles لا شئ , رأيت ظلا
    Kapıda bir gölge gördüm. Open Subtitles لقد رأيت للتو ظلا عند الباب
    İçişleri bana yeni bir gölge verdi. Open Subtitles أجل، (الشؤون الداخلية) منحتني ظلا جديدًا
    gölge değil, yüzümde görebiliyorum. Open Subtitles ليست ظلا, انها علي وجهي
    - Hayır, gerçekten çok öfkeli bir gölge gibiydi. Open Subtitles -كلا، لقد كان ظلا غاضباً جداً .
    Sonra aniden kayığın yanından geçen kara bir gölge gördü. Open Subtitles " ... و فجأه رأى ظلا أسود "
    gölge gibi. Open Subtitles ظلا
    Ama çok uzunca bir süre birlikte kaldılar. Open Subtitles لكنهما ظلا سوياً لفترة طويلة
    "ve 10'a kadar kaldılar. Open Subtitles ظلا به حتى العاشره ليلا
    Grinin 50 Tonu'nu dinliyor. Open Subtitles إنها تستمع إلى كتاب خمسين ظلا من الرماد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more