Beni 12. katta sıkıştırdı sanırım sana ondan önce ulaşabileceğimi düşündü. | Open Subtitles | لاقتنى بالطابق الثاني عشر ظنت أنه يمكننى أن أصل لكِ قبلها |
Çünkü ne olduğunu bildiğini düşünüyordu, bana istediğim her şeyi veriyordu: Merhamet, şefkat | TED | لأنها ظنت أنها تعلم ماهية الأمر، منحتني كل ما كنت بحاجة إليه: اللطف والشفقة. |
Olanlardan haberdar edeyim mi, Luke? Vivien, evde birinin dolaştığını sandı. | Open Subtitles | هل تريد المعرفه يالوك فيفين ظنت بأن كان هنالك احد بالمنزل |
En iyisinin seninle bir süre görüşmemek olacağını düşünmüş. | Open Subtitles | مستر جرين ظنت انه يحبذ الا تتحدثان لفترة. |
Evet, beş çocuktan sonra Lynette her şeyi duyduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | نعم بعد خمس أولاد لينيت ظنت انها سمعت كل الأسئلة |
Sonra öğretmen beni kenara çekti, benim içki problemim olduğunu düşünmüştü. | Open Subtitles | وقامت المعلمة باستبعادي لأنها ظنت أني أعاني من مشاكل في الشرب |
Neden olduğu anlaşılıyor çünkü ilk birkaç yıl beni bahçıvan sanmış. | Open Subtitles | ،و هذا يقول الكثير ،لأن تلك السنوات الأولى ظنت أني البستاني |
Buraya sadece tekrar güvenli olduğunu düşündüğü için taşınmıştır, yani bunu ona yapan adam ya taşındı ya da öldü. | Open Subtitles | لقد عادت الى هنا لأنها ظنت ان ذلك آمن اذا الرجل الذي فعل ذلك بها اما انه انتقل او مات |
Birisini bulmasında yardımcı olacağını düşünürdü hep ama olmadı. | Open Subtitles | نعم ، و ظنت دائما أنه سيساعدها ذلك على المواعدة . و لكنه لم يفعل |
Belki de kötü olan iki şeyden, iyi bir şey çıkartmayı düşündü. | Open Subtitles | ربما ظنت أنها يمكن ان تقدم شيء جيد بدلا من الاشياء السيئة |
Annem ortada bir yanlış olduğunu düşündü ve Bobby'nin annesini aradı. O da Bobby'nin beni sevmediğini ve partisinde istemediğini söyledi. | TED | ظنت أمي أن هذا وقع عن طريق الخطأ فهاتفت السيدة فينكل، التي أخبرتها أن بوبي لم يكن يحبني، ولم يرد وجودي في حفلته. |
Seni kaybettiğini düşündü, ama aklı yerinde hiçbir kadın kendini yok etmez. | Open Subtitles | لقد ظنت أنها قد فقدتك لكن لا توجد امرأة تدمر نفسها إلا إذا كانت غير متزنة فعلاً |
Halkın çoğu, Naziler'in pek de tekin olmadığını düşünüyordu. | Open Subtitles | الغالبيه ظنت ان النازيين يعانون هوساً و يغالون بعض الشىء |
Sen onu şişirene kadar o da öyle düşünüyordu. | Open Subtitles | كما ظنت هي ذلك أيضاً حتى بدأتِ تعظّمين من شأنها. |
Gail beni muhasebe müdürü sandı, üstelik posta odasında tanıştık. | Open Subtitles | ظنت غيل انني اعمل في الحسابات بينما قابلتها في البريد |
Bilardo odasında bizi dinliyordu. Silah sesini duydu ve öldüğünü sandı. | Open Subtitles | كانت تستمع إلينا ، و سمعت الطلق الناري و ظنت أنه قد مات |
Babam, annemin gösterişçi,atıp-tutan bir tip olduğunu düşünmüş, ve annem de babamın kendine aşık bir tip olduğunu. | Open Subtitles | لقد ظن أنها متغطرسة و ظنت أنه راضي عن نفسه بكثير من المبالغة |
Kadın sen söyleyene kadar Riley Jenkins'i hayali sanıyordu. | Open Subtitles | المرأة ظنت ان رايلي جينكينز كان صديقا وهميا حتى اخبرتها أنت بعكس ذلك |
Belki de gördüğü adamın katil olduğunu düşünmüştü. | Open Subtitles | ربما لأنها ظنت ان الرجل الذى رأته هو القاتل ؟ |
İkinci yıldönümümüzdü, unuturum sanmış. | Open Subtitles | كانت الذكرى الثانية لعلاقتنا و ظنت أنني نسيت |
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin gerçekleşmesi ihtimalinin düşük olduğunu düşündüğü mülteci dönüşü büyük çapta gerçekleşti. | TED | فقد عاد اللاجئون والذي ظنت الهيئة العليا لشؤون اللاجئين انه لن يحدث على الاطلاق ولكنه حدث وبنطاق واسع |
Sırların bizi daha yakınlaştırdığını düşünürdü. | Open Subtitles | لقد ظنت أن مشاركة الأسرار يقربنا من بعض |
Onun iyi kalpli biri olduğunu düşünüyor ve bu yüzden onu seviyor. | Open Subtitles | أجل, حسنًا, لقد ظنت أنها كان حنون و لأجل هذا لقد أحبته |
Ben onun sandığı kadar iyi biri değilim. | Open Subtitles | حقاً؟ انا لست الامرأه اللطيفة التي ظنت أنني |
Kişisel bir mektup olmadığı için, önemli bir şey olmadığını zannetti. | Open Subtitles | لأنها لم تكن رسالة شخصية ظنت أنها غير مهمة |
Belki de bebeği kaçırmanın onu güvende tutmanın tek yolu olduğunu düşünmüştür. | Open Subtitles | ربما ظنت أنه يأخذ الطفل كانت الطريقة الوحيدة للتأكد من أنه آمن |
Ona ilk çalışmaları hakkında ne düşündüğünü sorduğumu hatırlıyorum. | TED | أذكر أنني سألتها ماذا ظنت بهذه الأعمال المبكرة. |
Senin telefon kayıtlarının olduğunu sanıyor; ama değil. | Open Subtitles | أشياء تافهه. لقد ظنت أنه مايجعلها تخترق هاتفكِ الخلوي, ولكنه ليس كذلك |