Saldırganla yüzleşmen hikâyeni anlatırken sana yardımcı olacaktır diye düşündük. | Open Subtitles | ظننا أن جلب القرد هنا لكيّ تواجه المعتدي سيساعد القصة |
Gereksiz bir karışıklık olabilir bu ama bunun zorunlu olduğunu düşündük... | Open Subtitles | قد يكون هذا تدخل بلا داعي، لكننا ظننا أن هذا ضروري.. |
- Evet ve bunlar düşündüğümüzden çok daha küçükler, yani milyonlarca olabilir. | Open Subtitles | أجل, وهذا أصغر بكثير مما ظننا, لذا, ربما يكون هناك الملايين منها. |
Kapıyı çaldığında Biz de Oliver'ın nihayet konuşmak için hazır olduğunu sandık. | Open Subtitles | عندما طرقتَ على الباب ظننا أنه أوليفر وأنه أصبح مستعداً أخيراً للتحدّث |
Biz de hapisten kaçıp çalıntı perukla etrafta dolaştığını sanıyorduk. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد ظننا أنّك اقتحمت السجن وكنت متنكراً بشعرٍ مستعار |
Önemsiz bir düşüş sanmıştık, ama artık konuşamıyor ve hareket edemiyor. | Open Subtitles | ظننا أنه مجرد سقوط لكنه لا يمكنها التحرك أو التحدث الآن |
Dünden önce, onun 53 yaşında silahsız bir adam olduğunu düşünüyorduk. | Open Subtitles | قبل يوم أمس، ظننا أنه في 53 من عمره وغير مسلح. |
Hiçbir şey yok, bence durum bizim sandığımızdan daha karmaşık. | Open Subtitles | لا شيء، ولكن أعتقد بأنّ الأمر .مُعقّدًا أكثر ممّا ظننا |
Sadece zayıf insanları hazır waffle yiyen, pizza yiyen insanları etkilediğini düşündük. | Open Subtitles | ظننا أنها ستصيب الفقراء فقط الناس الذين يأكلون بسكويت الوفل و البيتزا |
Günah mağarasına girebileceğimizi ve zararsız çıkabileceğimizi düşündük ama çok zarar verdik. | Open Subtitles | ظننا أن بوسعنا دخول جبّ الخطيئة ونخرج سالمين لكننا في المقابل تلوثنا |
Yanıldık çünkü, doğal olarak, ulus-devlet yöntemleriyle düşündük. | TED | لاننا ظننا ان الامر سيجري بمنظورنا في مفهوم الدولة القومية |
Ve düşündük, merak ediyorum da, İnsanlar parasının çoğunu başkaları için harcasaydı, | TED | و ظننا ،أتساءل ما سيحدث إذا ما جعلنا الناس ينفقون أموالهم على أناس آخرين لذلك و عوض أن تكون معاديا للمجتمع بمالك |
Belki de düşündüğümüzden daha çok paslanmıştır. | Open Subtitles | نعم , ربما بولي كان أخبث مما ظننا , أليس كذلك ؟ |
Evet, özellikle bu yüzden hazır olmak zorundayız. Virüsün kuluçka dönemi düşündüğümüzden çok daha kısa süreli. Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | يجب أن نكون مستعدين لهذا بما أن فترة الحضانة أقصر مما ظننا |
Gerçek anlamda kıyamet kopuyor sandık. | Open Subtitles | لقد ظننا وقتها أن أبواب الجحيم قد أنفتحت علينا |
İki adamım sizi gölden çıkardı. Sizin de öldüğünüzü sandık. Bir şey hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | اثنان من رجالى سحباك من البحيرة ظننا أنك ميتة أيضاً، أتتذكرين الكثير؟ |
Dangalağın teki olduğunu sanıyorduk ama içinde ne cevherler varmış varmış da bilmiyormuşuz. | Open Subtitles | ظننا أنك مجرد مجنون ولكن يبدو أن لديك الكثير من الأشياء في داخلك |
Kişisel olarak sorunlarımız ortaya çıktığında, ...profesyonel olarak hala devam edebiliriz sanmıştık. | Open Subtitles | تعلم, حالما توقفت علاقتنا الشخصيه ظننا أنه يمكن أن تنجح علاقتنا المهنيه |
Biz onun şekil değiştiren olduğunu düşünüyorduk ama bu olamaz çünkü onu gümüş mermi ile vurdum ve bir şey olmadı. | Open Subtitles | ظننا في البداية أنه مخلوقٌ يدعى بالمتحول لكنه ليس كذلك لأن أطلقت عليه رصاص مصنوع من الفضة و لم يؤثر عليه |
Dağılma sorunlarının üstesinden gelmek için gereken hesaplar sandığımızdan ciddi çıktı. | Open Subtitles | العمليات الحسابية المطلوبة للتغلب على المشكلات الأساسية أكثر أهمية عمّا ظننا |
Buna iş bulmak için çıktık o muhteşem malikaneyi görünce ulan dedik, bahçıvan falan arıyorlar mı. | Open Subtitles | كنا نبحث عن عملٍ له عندما رأينا القصر ظننا أنه لربما كانوا ليوظفونه كبستاني أو شيء من هذا القبيل |
Bay Morgan, bütün Amerikalıların dostumuz olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | سيد مورقان، ظننا ان الامريكيين حلفاء لنا |
Çilekli votka doldurulduğunu sandığımız bardaklarda da çilekli meyve püresi varmış. | Open Subtitles | والكؤوس التي ظننا بأنها ممتلئة بشراب الكوكتيل كانت مجرد عصير فراولة |
Taşınmadan önce, bilmen gereken bir şey olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | قبل أن تنتقل، ظننا أن هناك شيء يجب أن تعرفه |
Onu White'ın adamlarından biri zannettik. Meğer onu oradan çıkarmaya çalışan biriymiş. Onu engelledik. | Open Subtitles | ظننا إنه واحد من الرجال البيض، ولكنه كان هناك ليخرجها، لقد فشلناه |
Matt ve ben her zaman müthiş bir ikili olduğumuzu düşünürdük. | Open Subtitles | الأمر هو أن مات وأنا ظننا بأننا الزوج المثالي |
Belki o ilk cadı ölür sonra bize kapanmaz ki | Open Subtitles | لابد أنه يائس لأكثر مما ظننا ، و هذا يعني |