"عاشوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşamışlar
        
    • yaşıyorlar
        
    • yaşıyorlardı
        
    • yaşıyor
        
    • yaşamış
        
    • yaşadıklarını
        
    • yaşadığı
        
    • yaşadığını
        
    • yaşadı
        
    • yaşayan
        
    • yaşam
        
    • yaşamları
        
    • yaşıyormuş
        
    • yaşarlarmış
        
    • yaşadıkları
        
    Asırlardır Goa'uld'un hükmü altında yaşamışlar... özgürlüklerinden yine vazgeçmeye niyetleri yok. Open Subtitles لقد عاشوا تحت حكم الجؤولد لقرون. انهم ليسوا على وشك التخلي عن حريتهم من جديد.
    Ülkemizi, yiyeceğimizi ele geçirdiler. Evlerimizde yaşıyorlar. Open Subtitles لقد اغتصبوا ارضنا , غذائنا , عاشوا داخل منازلنا
    Burada yaşayan insanların çoğunluğu; ya kıyı köylerde balıkçılık yaparak yaşıyorlardı, ya da göçebelerdi, çevrede su bulabilmek için dolaşıyorlardı. TED معظم الناس الذين عاشوا هنا سواء على الساحل او في القرى او صيد الاسماك او البدو الذين يتنقلون في الجوار بحثا عن الماء.
    Peki Miglioritiler uzun zamandır bu kasabada mı yaşıyor? Open Subtitles و ميجليوريتى عاشوا هنا فى هذه المدينه من مده كبيره ؟
    Zamanın izleri bunlar, dostum. Bu adamlar dolu dolu yaşamış. Open Subtitles إنها علامات الزمن يا رجل هؤلاء الرجال عاشوا حقاً, أتفهمنى؟
    Dün yaşadıklarını ve yarın da yaşayacaklarını biliyorlar. TED يدركون انهم عاشوا البارحة و انهم سوف يعيشون غدا.
    Tek bildiğim şey 20,000 kölenin benimle birlikte bu küçük kilisede yaşadığı gerçeği. Open Subtitles كل ما أعرفه 20 ألف من الرقيق عاشوا معي في هذه الكنيسة الصغيرة
    Aslında, Samanyolu ve Pegasus galaksilerinde bulunan birçok gelişmiş medeniyet son derece güçlü teknolojileri gizleyen ilkel taş yapılarda yaşamışlar. Open Subtitles فى الواقع العديد من حضارات الفضائين وجدت فى درب التبانة ومجرة بيغاسوس عاشوا فى بدائية من العمران بالحجارة
    Hmm, demek Hardiment'ler yüzyıllarca burada yaşamışlar? Open Subtitles إذا عائلة هارديمينت عاشوا هنا لعدة قرون، صحيح؟
    Babası dış işlerindeydi. Asya ve Avrupanın heryerinde yaşamışlar. Open Subtitles قبل أن يموت، عاشوا في جميع أنحاء أوروبا وآسيا.
    Ormanlarda, tepelerde yaşıyorlar. Küçük gruplar halindeler. Open Subtitles شمالاً في البلاد الزراعية حيث الغابات والتلال عاشوا هناك في مجموعات صغيرة
    Gezegeni ziyaret etmeden emin olamam, ama eğer veriler doğruysa, Proculis'teki insanlar ortalama bir yaşam olarak çok ama çok uzun zaman yaşıyorlar. Open Subtitles لا يمكننى التأكد لكن لو كانت البيانات صحيحة ، فأهل بروكليوس عاشوا لمدة طويلة فى حالة مثالية لمدة طويلة للغاية
    Fakat milyonlarca yıl önce insanlar ve insan atalarımız, birkaç bireyden oluşan küçük topluluklarda yaşıyorlardı. TED ولكن لملايين السنوات، الجنس البشري وأسلافنا البشر عاشوا في مجتمعاتٍ صغيرة مكونةٍ من دزيناتٍ قليلة من الأفراد.
    Ana kampın hemen yanındaki evlerinde birlikte yaşıyorlardı. Open Subtitles هم عاشوا جميعاً معاً في منزل على حافة المعسكر الرئيسي
    Alman ırkından olanlar, zamanında evlerinden atılarak sürgün edilip, şimdi Auschwitz'de yaşıyor olan Almanlar'la beraber bu yeni şehirde yaşayabilirdi. Open Subtitles الأقلّيات العرّقية الألمانية ستعيش هنا الآن مع أولئك الذين عاشوا حالياً فى البلدة واُلقوا من بيوتهم وأبُعدوا
    Ayrıca bu mahallede yaşayan veya yaşamış insanlardan, Amerikan tarihine ilişkin hatırlanmaya değer şeyler toplamaya başladık. TED وقد بدأنا أيضًا بجمع مواد تذكارية من التاريخ الأمريكي، من أناس يعيشون أو عاشوا في ذلك الحيّ.
    Buradan önce nerede yaşadıklarını, ne yiyip ne içtiklerini biliyor musun? Open Subtitles أتعلم أين وكيف عاشوا من قبل؟ ماذا يأكلون؟
    Bu, yasanın ve düzenin olmadığı insanların birbirinden korkarak yaşadığı güçlünün zayıfı ezdiği karanlık bir çağdı. Open Subtitles وكان هذا عصر مظلم بدون قوانين الرجال عاشوا خوفا من غيرهم
    ...1990 yılında Florida'da çocuk evlat edinmek isteyen aileleri bulalım,.. ...ve kaçının Hampton'da yaşadığını öğrenelim. Open Subtitles الذين كانوا يسعون للتبني في 1990 و لنرى كم منهم عاشوا في هامبتون
    Dünya nüfusunun 1/5'i İngiliz bayrağı altında yaşadı ve öldü. Open Subtitles بالضبط خُمس سكان العالم عاشوا وماتوا تحت حُكم الراية البريطانية
    Tüm hayatı boyunca bu şartlar altında yaşayan bir çok arkadaşım var. Open Subtitles لقد بدأنا: مجتمع لدي أصدقاء قد عاشوا في هذا التعارض طيلة حياتهم
    Bizimkilerin çoğu ise daha yavaş bir yaşam için her şeylerini verirler. Open Subtitles السَّواد الأعظم من قومي ممن عاشوا حياة خاطفة، كانوا سيبيعون أرواحهم لإبطاء إيقاعها.
    Aralarında 4,5 kilometre var, ama sosyal ve iş yaşamları kesişmiyor. Open Subtitles عاشوا على بعد ثلاثة أميال من بعضهما البعض لكن حياتهم الاجتماعية والعملية لا تتداخل
    Bu evde kaç yıldır yaşıyormuş? Open Subtitles يَبْدو مثل هم عاشوا في الذي يُسكنُ حياتَهم المُتَزَوّجةَ الكاملةَ.
    Onlar, cesaret, kahramanlık ve onur üzerine kurulu özel bir dünyada yaşarlarmış. Open Subtitles عاشوا بعالم إستثنائي مبني على الشـجاعة والـفروسـية والـشرف
    İnsanlara, yerlilerin barış içerisinde yaşadıkları halde yine de güçlü olduklarını ve topraklarının ellerinden alınmasına göz yummayacaklarını anlatmalıydım. Open Subtitles يجــبُ أقول للناس أنهُ بالرغم من أن الأشخاص الطبيعيون عاشوا في بأمان كانوا أقوياء حتى الآن لم يعانون بأراضيهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more