"عالي" - Translation from Arabic to Turkish

    • yüksek
        
    • üst
        
    • fazla
        
    • gürültülü
        
    • büyük
        
    • sesli
        
    • gürültü
        
    • güçlü
        
    • sınıf
        
    • aşırı
        
    • yüksekti
        
    • yüksekte
        
    Bu bazen yüksek maliyetli olan aşırı riskli bir araştırmadır. TED هذا البحث عالي المخاطر وفي بعض الاحيان يكون عالي التكلفه
    Ben, benim at kuyruğum vardı, askısız bir elbise ve yüksek topuklu. TED بالنسبة لي، كانت لدي ضفيرة كذيل الحصان، وفستان حمالات وأحذية بكعب عالي.
    Ezici fiziksel gücü ile Tamam, üst düzey şeytanlar . Open Subtitles حسناً ، مشعوذ ذو مستوى عالي و لديه قوى هائلة
    Yürüdüğünüzde zemin sarsılır. Gördüğünüz gibi, burada yer altı suyu fazla. Open Subtitles هنا تهز الأرض إذا مشيت فوقها منسوب المياه بها عالي أترى
    Kusura bakmayın, kafamda sanki aşırı gürültülü sirk müziği çalıyordu da. Open Subtitles لكن فقط بدات اسمع في راسي صوت عالي من موسيقى السيرك
    Evet, biliyorum. Önümüzdeki hafta büyük şaşalı bir dansa gidecekler. Open Subtitles إنهم سيذهبون إلى درس رقص عالي المستوى في الأسبوع المقبل
    Bazıları zehirliydi, tropik ipekotu dahil, çok yüksek konsantrasyonlarda kardenolitleri vardı. TED بعضها سام، يشمل الصقلاب الإستوائي، بتركيز عالي جدا من مادة الكاردولين.
    Bunu daha düşük proteinli, yüksek lifli, kaba bir diyet türüne değiştirdik. TED وقمنا بتغيير هذا إلى بروتين أقل، ونظام غذائي عالي الألياف وأكثر خشونة.
    İlk adım olarak yüksek mevkideki bir politikacıyı tuzağımıza düşüreceğiz. Open Subtitles إنّ الخطوةَ الأولى أَنْ تَحْصرَ شخص كبير عالي في السياسةِ.
    - Belki de komşusu gramofonu çok yüksek sesle dinliyordur. Open Subtitles من الممكن أن جاره كان يشغل الفيكترولا بصوت عالي حدا
    Hükümetin içindeki üst düzey birisini mi? Yoksa kendinizi mi? Open Subtitles هل هو شخصاً عالي المستوى في الإدارة،، آم تغطي نفسك؟
    Sen olsan, üst düzey adamlarının arasında bir hain olduğunu Ulyanov'a söyler miydin? Open Subtitles ماذا , هل تريد أوليانوف ان يعرف ان هناك خائن في مستوى عالي
    100 kat tırmanmak için biraz fazla. Bir ortağın olmamasına şaşmamalı . Open Subtitles هذا أكثر مِن 100 طابق عالي لا عجب أنّك لا تحظى بشريك
    ve yoğunluğu fazla olacak olan talimatlar var. TED هي ذات قيمة لتلك الكائنات الحية وترددها سوف يكون عالي
    İnlemelerim fazla gürültülü olursa beni de Eddie gibi kısırlaştırırsınız. Open Subtitles و إذا كان صوت إلتفافي عالي جدابالنسبة لك ..
    Yani her şey çok gürültülü. Open Subtitles إنه لصوت عالي أعني ، بأن كلّ شيء صوته عالي
    Konuşmanın mevcut durumu anlatan giriş bölümünün sonuna bakarsak, insanların ilk kez gerçekten alkışladığı ve büyük bir gürültüyle coştuğu yer, TED لذا إذا نظرنا لأول نهاية لذلك في أول نهاية لذلك، كانت أول مرة حين صفق الناس بحرارة وهللوا بصوت عالي
    Bu ismi yüksek sesli söylemek bile güçlü hissetmemi sağlıyor. Open Subtitles ببساطة , عند قول الكلمة بصوت عالي يجعلني أشعر بالقوة
    Burada ne çok gürültü var. Belki benim evimde rahat edersiniz. Open Subtitles انه ضجيج عالي هنا، ربما اذا ذهبتي الى منزلي سترتاحين أكثر
    Birinci sınıf kokain, fahişeler reşit olmayanlarla seksi de eklemeliyim. Open Subtitles كوكاين عالي الجوده و عاهرات و ممارسة الجنس مع الاطفال
    Hastalık beraberinde öfke nöbetleri getirdi; ölüm oranı çok yüksekti. Open Subtitles بدأت العدوى بعاصفة من الحُمى مع معدل وفيات عالي
    Supraorbital kabartısı, çok yüksekte ve kalın. Open Subtitles لأن النتوء العلوي عندك عالي جدا وسميك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more