"علاقة له" - Translation from Arabic to Turkish

• alakası
• bir ilgisi
• alakasız
• ile ilgili
• hiçbir ilgisi
• alakalı
• ile ilgisi
• la hiçbir

Çünkü bunun ne savunmayla ne başka bir şeyle alakası var!
لأن هذا لا علاقة له بالحماية وأنتِ على يقين في ذلك

İkimiz de, ciğerlerindeki hırıltıları tespit etmekle ya da kalp yetmezliğinin sebep olduğu hızlı ritmi bulmakla alakası olmayan bu ritüeli es geçemezdik.
لم يستطع أحدنا تخطي هذه الطقوس، الأمر الذي لا علاقة له بكشف الخرخرة في الرئة، أو اكتشاف الإيقاع الشديد لفشل القلب.

İşin aslı tek eşliliğin aşkla hiç alakası yok.
الواقع أن الزواج الآحادي لا علاقة له بالحب

Eminim ki bu olayın Başkan'ın eşiyle yaşadığınız mücadeleyle bir ilgisi yoktur.
أَنا متأكّدُ بان غيابُه لا علاقة له بخلافك مَع السيدة الأولى. ماذا؟

Onunla bir geçmişin olduğu ile bir ilgisi olmadığından emin misin?
هل أنت متأكد بأنّ تاريخك معها لا علاقة له بالأمر ؟

Ve o seyahate çıkarsam, başarmam ya da kaybetmem mühim değil, sonuç tamamen alakasız olacaktı.
ولو استطعت ان اخوض هذه الرحلة فلا يهم فيما اذا نجحت او فشلت فهو امر لا علاقة له ابدا

Çünkü çeşitliliğin sizinle alakası olmadığını düşünebilirsiniz, fakat hepimiz bu sistemin bir parçasıyız ve bizler çözümün bir parçası olabiliriz.
لأنك قد تعتقد أن التنوع لا علاقة له بك، ولكننا جميعاً جزء من هذا النظام ويمكننا جميعا أن نكون جزءا من ذلك الحل.

İzlemek için ekrana tıkladığımızda bile bir kafa kesiminin bizimle bir alakası olmadığını düşünüyoruz.
لأننا نعتقد أن قطع الرؤوس لا علاقة له بنا، حتى عندما نقوم بمشاهدتها على الشاشة.

Eminim ki benimle alakası bile yoktur.
أنا واثقة بأن الغرض منها لا علاقة له بي على الصعيد الشخصي

Size söylediklerim sizle alakası olmayan basit bir gözlem.
ما قلته لكم هو ملاحظة بسيطة لا علاقة له بكم

Gerçekten Prue'nun gördüğü şeyin annemin ölümüyle bir alakası olmadığını mı düşünüyorsun?
أتعتقدين حقاً أنّ ما رأته لا علاقة له بموت والدتي؟

Bunun bizle bir alakası yok
هذا الامر لا علاقة له بنا على الاطلاق هاها

Ailenin erkek arkadaşlarından biriyle tanışmasının seks hayatınla bir ilgisi olmadığını biliyorsun.
أنت تعرف أن إلتقاء أبائك بأحد عشاقك لا علاقة له بحياتك الجنسية.

Özel sektörden gelen biri olarak, özel sektörde korkunç miktarda, hükümetle hiç bir ilgisi olmayan bir yolsuzluğun döndüğünü söyleyebilirim.
كشخص قادم من القطاع الخاص، أستطيع أن أقول لكم هناك كمية هائلة من الفساد في القطاع الخاص الذي لا علاقة له بالحكومة.

Yani, insanlar özellikle mantıklı veya yaratıcı olabilirler, fakat bunun, beynin kısımlarıyla bir ilgisi yoktur.
قد يكون بعض الأشخاص بالتحديد منطقيين أو مبدعين ولكنّ ذلك لا علاقة له بأجزاء أدمغتهم.

Çok tuhaf şeyler oluyordu. Oswald'ın bunlarla bir ilgisi yoktu.
أشياء كثيرة غريبة كانت تحدث كان أوزوالد لا علاقة له بهم

"Solucan deliği" sadece bir anlatım şeklidir. Solucanlarla bir ilgisi yoktur.
الثقب الدودى هو مجرد مصطلح لا علاقة له بالديدان

Onunla bir ilgisi yoktu.Ben sadece bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak istedim, ve şimdi benimle konuşmuyor.
انت تعرف, هذا لا علاقة له بها. انا فى حاجة لفهم بعض الاشياء. وهى الان لا تتحدث معي.

Aslında, üç çeşit var ama üçüncüsü anlatmaya çalıştığım şeyle alakasız.
في الواقع هناك ثلاثة أنواع للزبائن الذين يستأجرونني لكنّ الثالث لا علاقة له بما أريد أن أشرحه لك

Hayır, bu barbekü ile ilgili değil yada seninle çıkmak isteyen çocuk değil.
لا، فالأمر لا علاقة له بحفل الشواء أو ذلك الرجل الذي طلب منكِ الخروج للعمل معه

O adama her ne olduysa, seninle hiçbir ilgisi yok.
ايّاً كان ما حدث لذلك الرجل، فلا علاقة له بك

Kutularla alakalı birşey, olmadığına göre jaluziyi kapatayım.
بما إنه لا علاقة له بالنصاديق فسأغلق الستارة

Davacının cinsel yaşantısının dava ile ilgisi yok, Sayın Hâkim.
أعترض تاريخ علاقاتها لا علاقة له سيادتكم

Bunun Goobagon'la hiçbir ilgisi yok.
-هذا لا علاقة له بـ"غووباغون "