"علمك" - Translation from Arabic to Turkish

• öğretti
• Bildiğin
• bilgin
• arkandan
• öğretmiş
• Haberin
• öğrettiği
• öğrendin
• bayrağını
• bilmek
• bilginiz
• haberiniz

Ofisindeki kanepede, iki şipşak arasında Profesör Patches mi sana bunu öğretti?
هل الأستاذ المليئ بالبقع العجوز علمك ذلك خلال مداعبته في أريكة مكتبه؟

Salçasız yemek yapmayı sana kim öğretti? Ya çeklerini düzenlemeyi?
من الذي علمك الطهور بدون كاتشب، أو توزتن دفتر الشيكات؟

Bu bir başa çıkma mekanizması filan mı? Jake mi öğretti?
هل هذا نوع من آلية التأقلم الذي علمك جاك به ؟

uzun zamandan beri Bildiğin halde, sen bile bu gerçeği kaldıramıyorsan,
أنت لا تستطيعى المواجهه رغم علمك بالحقيقة

Bu gibi şeylerle ilgili ne kadar bilgin var bilmiyorum.
أنا لا اعرف كم يبلغ حد علمك عن هذا الموضوع

Ya da bütün şehir arkandan konuşuyor mu diye merak etmek.
أو تتساءل إن كانت المدينة بأكملها تتحدث عنك من دون علمك

Pai Mei sana 'beş noktalı el-patlayan kalp' tekniğini öğretmiş.
باي ماي علمك تكنيك نقاط الكف الخمسة للقلب المتفجر ؟

Sadece o da değil, herhangi bir devlet hukuki olarak bu anahtarı verilerine ulaşmak için isteyebilir ve bu senin Haberin bile olmadan gerçekleşebilir.
ولكن ليس هذا فقط، يمكن أن تطلب أي حكومة بشكل قانوني مفتاح التشفير وتحصل على بياناتك الخاصة. وكل هذا بدون علمك بذلك.

Yine İhtiyarın sana öğrettiği 64 Hünerin.
اياديك ال 64 هي أيضاً ما علمك إياه الرجل العجوز

Küçüklüğünüzden beri aileniz size sıra beklemenizin önemini ve sıranızı kollamanızı öğretti.
منذ أن كنت صغيرا، علمك والداك أهمية الانتظار بالصف وأخذ دورك.

Baban sana hiç nasıl falsolu top atacağını öğretti mi?
هل سبق لوالدك ان علمك كيف ترمي كرة ملتفة؟

Sana ticareti öğretti.
الرجل استقبلك عندما لم تكن تملك شيئاً, لقد علمك الحرفه

- Baban nasıl iz süreceğini de öğretti mi?
هل علمك والدك أيضاَ تعقب المسارات أيضاَ ؟

Peki şu uçan hançerler... Sana kim öğretti?
ماذا عن حِيلة الخِنجر الطائر من علمك إياها ؟

Devlet idaresi hakkında sana bildiği her şeyi öğretti, ...ve seni kendi kızıyla evlendirdi.
لقد علمك كل شيء يعلمه عن حرفة الدولة ويزوجك لأبنته وبعد موت اليزابيث يطالب بك

Teknenin yok olacağını Bildiğin halde onu neden öldürdün?
لماذا قتلتَه برغم علمك أنّ ذلك سيدمّر القارب؟

bilgin olsun, sana güvenmemeyi tavsiye etmiştim.
ليكن في علمك أنّي نصحت بعدم الوثوق بك هنا

arkandan iş çevirdiğim için bana pislik demeye mi geldin?
أأنتَ هنا لتخبرني عن مدى حقارتي لذهابي دونَ علمك مُجددًا؟

Şu Fransız vantrilok sana bayağı şey öğretmiş, değil mi?
ذلك الفرنسي المتكلم من بطنه علمك الكثير.

Eugene'in tavsiyesine uydum.İtiraf ediyorum senin Haberin yokken.Ortaklığın adını kullandım.
‫لقد أخذت بنصيحة يوجين ‫بدون علمك إستخدمت إسمك

Ama alt katta sizleri dinlediğimde, İsa'nın öğrettiği affediciliği unutmuş gibiydiniz.
ولكن الاستماع لكم جميعا ً في الطابق السفلي يبدو كأنك قد نسيت أن يسوع قد علمك المغفرة

Bu soytarılığı kimden öğrendin?
من علمك هذا الهراء؟

Sizin için hazırız. Beyaz bayrağını geri çekebilirsin.
. نحن مستعدون لك تستطيع أن تنكث علمك الأبيض

Bu dünyadaki yerinin ne olduğunu bilmek seni öldürtmekten başka işe yaramaz.
علمك بما أصبحت تعرفينه عن هذا العالم، سيقتلك فحسب

Basına, adamlarınızın sizin bilginiz olmadan kanıtı yerleştirmiş olduğunu söyleyin.
الآن هذه مشكلتك. تخبر الصحافة إن رجالك وضعوه بدون علمك.

Sizin haberiniz dahilinde olmadan takip cihazının arabanızın altına yerleştirilmiş olması mümkün mü?
هل ممكن أن وضع المتتبع تحت سيارتك دون علمك ؟