Ayrıca kendine yeni bir yol bulmalısın. İnsanlarla tanışmak için. | Open Subtitles | حسنا,أنا أعتقد أنه يجب عليك أن تجد منظرا جديدا.وأصدقاء جدد |
Başka bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تعتقله هكذا عليك أن تجد طريقة أخرى |
Bilgelik Kulesi'ni bulmak zorundasın ve görüntüsü de tam burada bir yerlerde. | Open Subtitles | عليك أن تجد برج الحكمة وهذه المعلومة هنا ، في مكان ما |
Sen de yatacak olanları bulmak zorundasın Walt. | Open Subtitles | إذاً يجب عليك أن تجد أولئك اللواتي قد يفعلن |
Tamam, pekâlâ, onu etkiden çıkarmak için bir şok etki bulman lazım. | Open Subtitles | حسناً يجب عليك أن تجد طريقة لتخرجها منها |
Saldırmadan önce bekleyen ve dinleyen birini bulman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تجد شخصاً ينتظر و يسمع قبل أن يهجم |
Tamam, bunu düzeltmenin bir yolunu bul, beni düzelttiğin gibi. | Open Subtitles | حسناً ، يجب عليك أن تجد طريقة لمساعدتها ، كما ساعدتني |
Birçok tarihçi, Vlad Tepeş'in yattığı söylenen kayıp mezarı bulmaya çalıştı. | Open Subtitles | العديد من ألآساطير تقول أن عليك أن تجد القبر الغير معلم ... الذي وجد عليه نوعاً ما من الرصاص ...حيث يرقد |
Henry, Lubby'ye dans edecek birini bulmalısın hayatım. | Open Subtitles | هنرى .. يجب عليك أن تجد شخصاً ما من أجل لابى لكى ترقص معه |
Saygısızlık etmek istemem ama kendine bir kız arkadaş bulmalısın. | Open Subtitles | تاب،لا أريد أن اكون فظاً ربما يجب عليك أن تجد حبيبة |
Bu adamı yakalamak istiyorsan başka bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | إذا أردت الإمساك بهذا الرجل عليك أن تجد طريقةً أخرى |
Eğer evliliğinin yürümesini istiyorsan, yürümesini sağlamak için bir yol bulmak zorundasın. | Open Subtitles | انأردتانجاحزواجك, عليك أن تجد طريقة كي تجعله ينجح |
Kardeşlerinden önce kraliyet yakutunu bulmak zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تجد النواة الملكية التي في الياقوتة قبل أخواتك |
"Kan kilidi açar ve bunun hakkında yazılmış herşeyi bulmak zorundasın | Open Subtitles | "يفتح القفل الدم ويجب عليك أن تجد كل ما يكتب عنك. |
Bir iş bulman lazım. | Open Subtitles | عليك أن تجد وظيفة لتتمكن من الحصول على شقة |
Ama dengeyi bulman lazım. | Open Subtitles | عليك أن تجد التوازن. |
Objektif kalmak istiyorsan kişisel sorunlarınla baş etmenin bir yolunu bulman gerek. | Open Subtitles | يجب عليك أن تجد طريقة للتعامل مع أمورك الشخصية. |
Kendini fazla kaybetti. Yerine başkasını bulman gerek. | Open Subtitles | لقد ثار غضبه، عليك أن تجد بديلاً له |
Mahvedecek başka bir düğün bul arkadaşım. | Open Subtitles | يجب عليك أن تجد زفافاً آخر لتحطيمه, يا صديقي |
Birçok tarihçi, Vlad Tepeş'in yattığı söylenen kayıp mezarı bulmaya çalıştı. | Open Subtitles | العديد من ألآساطير تقول أن عليك أن تجد القبر الغير معلم ... الذي وجد عليه نوعاً ما من الرصاص ...حيث يرقد |
Yakut kraliyet kolyesini kardeşlerinizden önce siz bulmalısınız. | Open Subtitles | عليك أن تجد النواة الملكية التي في الياقوتة قبل أخواتك |
Saçlarım dikiliyor! Spor ayakkabılarını bulman gerekiyor. | Open Subtitles | يا إلهي، عليك أن تجد حذاءك الرياضي يا صديقي |
Ona bir bıçakla yakınlaşmak için bir yol bulmanız gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن تجد طريقه للاقتراب منه بسكّين. |
Elimize ne geçer ki? O kızı bulup bildiklerini ona anlatmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تجد الفتاة و تخبرها بالذي تعرفه |
Takılacak başka birisini bulsan iyi olur çünkü bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | عليك أن تجد شخص آخر للخروج معك لأن هذا... مُروع |
Böyle bir yeri anlayabilmek için, çelişen bu iki kanunu, her şeyi kapsayan tek bir kanunda birleştirme yolunu bulmanız gerekir. | Open Subtitles | لنفهم هذا المكان, عليك أن تجد طريقة لتضع هاتان المجموعتان المتناقضتان من القوانين معاً |