"علينا أن نفعل" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmamız gerekiyor
• yapmak zorundayız
• yapmamız lazım
• yapalım
• yapmamız gerek
• yapmak zorunda
• yapabiliriz
• yapmamız gerektiğini
• yapıyoruz
• yapmamız gerekmiyor
• yapmalıyız
• yapıcaz
• yapsak ki
• yapmalıydık
• yapmamıza gerek

Çünkü durmamız gerekiyor, birşeyler yapmamız gerekiyor birleşmeliyiz -- genç bir insan olarak benim kafamı karıştıran politika ve dinden ayrılmamız gerekiyor.
لأنه يجب علينا أن نتوقف, علينا أن نفعل شيئا يجعلنا نتحد بعيدا عن كل السياسات والأديان والتي تحيرني كشاب

Hazır olsak veya olmasak da bir şeyleri yapmak zorundayız.
علينا أن نفعل أمورًا، سواءً كُنا على إستعداد أم لا.

Yanlış kelime seçimi. Ama onun için birşey yapmamız lazım.
أعذر كلماتي لكن علينا أن نفعل شيئا من أجلها

Fena bir stres kaynağı. - Bu gece ne yapalım?
ذلك جحيم من ضغوطاته ماذا يجب علينا أن نفعل الليله؟

Buna bir şeyler yapıyoruz, fakat bunun için bir şeyler yapmamız gerek.
نحن نفعل أشياء لهذا الغرض؛ علينا أن نفعل أشياء لأجل هذا الغرض،

Demek istediğim bazen çok kötü şeyler yapmak zorunda kalırız.
أعني، في بعض الأحيان علينا أن نفعل أشياء شريرة.

Bu parçayla alakalı bir şeyler yapmamız gerekiyor.
علينا أن نفعل شيئاً حيال هذا الجزء من البرنامج هنا

birkaçımız hakkında bir şeyler yapmamız gerekiyor.
علينا أن نفعل شيئاً بالنسبة للقليل مما لدينا لهذا نحيط العشب بسياج

Evet ve bu yüzden de bu konuda bir şey yapmamız gerekiyor.
الحق ، وهذا هو السبب علينا أن نفعل شيئا حيال ذلك .

Bu küresel bir mecburiyet. Bunu doğru yapmak zorundayız.
إنه واجب عالمي. يجب علينا أن نفعل هذا بالشكل الصحيح.

Ve etrafta da hiç kadın olmadığına göre, bir çılgınlık yapmak zorundayız.
وليس هناك نساء في الأنحاء علينا أن نفعل جنس جماعي

Bir şeyler yapmak zorundayız. Bir şeylerin ters gittiğini hissediyorum.
علينا أن نفعل شيئاً أستطيع أن أشعر بأن هناك شيء غير صحيح

Peki Beta olmak için ne yapmamız lazım?
إذا,ما علينا أن نفعل كي نصبح أعضاء في البيتا؟

Bir şey yapmamız lazım, öylece bırakamayız.
علينا أن نفعل شيئاً. لا يمكننا أن نتركها تغادر هكذا فحسب.

Bunu yapmamız lazım, başka çare yok. Bu yüzden buraya gel ve işe başla.
علينا أن نفعل ذلك، لا خيار، لذلك الحصول على ما يصل إلى هنا والحصول على معها.

Her zaman yaptığımızı yapalım:
علينا أن نفعل ما نفعله دائماً نطلب المساعدة من الطباخ

Bunu bir gün yine yapalım.
علينا أن نفعل ذلك ثانية أنا وأنت يوماً ما

Farkındayım ki başarı oranımız oldukça düşük ama bunu yapmamız gerek.
أعلم أن فرصة نجاحنا بسيطة لكن يتحتّم علينا أن نفعل ذلك.

Stephen Mather'in 100 yıl önce yaptığı şeyi yapmamız gerek.
يجب علينا أن نفعل ما فعله ستيفن ماثر قبل مئة سنة.

Bunu tüm gün yapmak zorunda olmadığımız için çok memnunum.
أنا سعيد أنه لا يجب علينا أن نفعل هذا كل يوم

Kahretsin, lanet olsun. Lütfen ölmesine izin verme, bir şeyler yapabiliriz.
اللعنة، اللعنة من فضلك لا تدعه يموت علينا أن نفعل شيئا

Ama şimdi ne yapmamız gerektiğini biliyoruz, ve ben şimdiden herşeyi hazırladım.
حسنا، الآن نعلم ماذا علينا أن نفعل و أنا رتبت لكل شيء

Kendimizi bu boktan çıkarmak için bir şeyler yapmamız gerekmiyor mu?
ألا ينبغي علينا أن نفعل شيئا للخروج من هذا القرف؟

Bunu sağlamak için Kasım'dan sonra yeni başkan gelince ne yapmalıyız?
ماذا علينا أن نفعل لإصلاح ذلك ؟ بعد نوفمبر، بعدما يأتي الرئيس القادم؟

Peki ne yapıcaz?
ماذا علينا أن نفعل حيال هـذا ؟

Dede şimdi ne yapsak ki? Pizza siparişi vermek ister misin?
أهلا جدي, ماذا علينا أن نفعل الآن؟

Bu insanları tanımalıyız. Bunu bir ay önce yapmalıydık.
فنتعرف إليهم كما كان علينا أن نفعل قبل شهر

Ve her şeyi birlikte yapmamıza gerek yok.
أنا متوترة وغير واثقة و ليس علينا أن نفعل كل شيء معاً