Kırarım bir şişe boynu ve bu steel gitar blues'unu çalarım. | TED | أنا أكسر عنق قنينة ومن ثم أعزف البلوز على الجيتار المعدني |
Bir keresinde onlara ceket, gömlek giydirttim ve kravat bağlattım. | TED | كان هنالك وقت عندما جعلتهم يرتدون بدلاتٍ وقمصان, وربطات عنق. |
Tek ayak üzerinde dönüş yapan birisinin boğazını kesmek zordur. | Open Subtitles | من الصعب أن تنحر عنق رجل وهو يؤدي حركة الدوران |
Neden bazen bir adamın boynuna kravat takmak çıkarmaktan daha seksi olur? | Open Subtitles | لماذا دائماً وضع الرابطة حول عنق الرجل.. أكثر اثارة من نزعها |
Tamam, tamam, tamam. Ölüm sebebinin kırık boyun olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، حسناً، نعلم أنّ سبب الوفاة هو عنق مكسور. |
Her bir kulağının üzerinde bir dilim pastırma varmış kravat yerine boynunda 2.5 metrelik bir yılan asılıymış. | Open Subtitles | فوق كل أُذن من أذنيه ، توجد قطعة من لحم الخنزير و حول عنقه ثعبان بطول ثمانية أقدام كربطة عنق |
Bir cesedin boynundaki ipten farkı ne? | Open Subtitles | ماذا يكون هذا فى مقابل مشنقه حول عنق رجل ميت ؟ |
Eldeki tek kanıt, Katie'nin boğazına sarılı bulunan bantın üzerindeki birbirine geçmiş iki soluk parmak izi. | TED | الدليل الوحيد هو بصمات باهتة ومتداخلة على الشريط اللاصق الذي وجد ملفوفًا حول عنق كاتي. |
Rahim boynu hücreleri özellikle risk altında. | TED | وتعد الخلايا الموجودة في عنق الرحم الأكثر عرضة للخطر. |
boynu var, kafası yok, iki kolu var, ayakları yok. | Open Subtitles | لديه عنق ولكن ليس لديه رأس، لديه ذراعين ولكن ليس لديه سيقان. |
Tek ihtiyacı bir kıyafet ve kravat ve bir de masasında bir hacı yatmaz birden "Bay Dufresne," eğer lutfederseniz oldu. | Open Subtitles | كل ما كان يحتاجه بدلة و ربطة عنق و فنجان قهوة على مكتبه وكان سيقول له لو سمحت يا سيد دفرين |
- Kimlik numaram, üstten ikinci. - Siyah kravat mı? Tamam, yola çıkıyorum. | Open Subtitles | الثانى من أعلى هل هى رابظة عنق سوداء حسنا أنا فى طريقى إليك |
Ana caddede karının boğazını kesmelerine izin vermemek için kendimi zor tutuyorum. | Open Subtitles | أنا بهذا القرب من أن أجعلهم ينحرون عنق زوجتك بوسط الطريق الرئيسي. |
Biri sorarsa diye diyorum, o küçük çakalın boğazını kesmedim. | Open Subtitles | وفى حال سأل أحد أنا لم أنحر عنق هذا اللعين |
Babamın boynuna bir lastik geçirip onu diri diri yaktılar. | Open Subtitles | وضعوا إطار سيارات حول عنق أبى و أحرقوه حيا |
Olay yerinde, kurbanın boynuna mızrak işareti kazındığını gördüm, ama kimseye söylemedim. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا الرمح محفور على عنق الضحية بمسرح الجريمة و لم أخبر أحداً |
Burada, kuyruklu yıldızın boyun kısmında ilginç bir yarık görüyorsunuz. | TED | ثمة شق غريب ومثير للاهتمام عند عنق المذنب؛ |
Birkaç yıl boyunca Elizabeth'in boyun kenarlarında isiliğe benzeyen kızarıklar olduğunu fark ettim. | TED | لمدة عامين كنت قد لاحظت طفحاً جلدياً على جانبي عنق إليزابيث كان يبدو كطفح جلدي ناتج عن الحر |
Umarım o kızın boynunda şu an kravat yoktur. | Open Subtitles | أوه يا عزيزى .. أنا أأمل أن الفتاه فوق لا ترتدى ربطة عنق الآن |
Bir, Rus hasatı herkesin düşündüğü kadar kötü olmayacak...ve iki üçüncüsü de, kız arkadaşının boynundaki mücevherlere bakılırsa, onu mutlu etmek için her peniye ihtiyacınız olacak sanırım. | Open Subtitles | أولاً حصاد القمح الروسي لن يكون بالسوء الذي يظنه الناس وثالثاً: بالنظر للحلي على عنق صديقتك |
Ve metal bir objeyi ki sonradan öğrendim kaşık olduğunu McCain'in boğazına batırdı. | Open Subtitles | ... والذى علمت بعد ذلك أنة كان ملعقة ... فى عنق مكين ... |
İzler de, kurbanın boynundan koparıldığı için olmuş olabilir. | Open Subtitles | ويمكن لقد بذلت العلامات التي اخراج تمريرة من عنق الضحية. |
Ve Eşit Haklar Düzenlemesi'nin gücünün göstergesi olarak çoğunuz ilk kez bu gece siyah papyon taktınız. | Open Subtitles | والدليل على قوة التعديل في المساواة الحقوقية هو أن الكثير منكم لم يقم بإرتداء ربطة عنق سوادء قبل الليلة |
Bu esnada, diyafram, servikal başlık ve sünger rahim girişini engelleyecek şekilde rahim boynunun üstüne yerleştirilerek çalışır. | TED | وفي غضون ذلك، الواقي المهبلي، قلنسوة عنق الرحم، والإسفنجة تعمل عن طريق وضعها على عنق الرحم، وتقوم بتحصين مدخل الرحم. |
Rahim ağzı kanseri, ABD ortalamasının beş katı. | TED | سرطان عنق الرحم يصل إلى خمسة أضعاف المعدل القومي الأمريكي، |
Sıradan bir kravata göre pahalı da değil. Ördekli kravat mı? | Open Subtitles | و ليست أغلى من ربطة العنق العادية ربطة عنق البطة ؟ |
Kısacası, bu beyefendi ofisime gelir, iyi bir takım ve kravatla. | TED | لاختصار هذه القصة الطّويلة، أتى ذلك الرجل إلى المكتب، حُلَّةٌ أنيقة وربطة عنق. |
Ona kış için balıkçı yaka bir kazak örüyorum. | Open Subtitles | إني أخيط له سترة ذات عنق ضيق للشتاء المقبل |