Bu da bana konuşmayı bırakıp sahneden inmemi hatırlatan bir slayt. Teşekkür ederim. | TED | وهذه الشريحة لتذكيري بأنه عليّ أن أتوقف عن الحديث وأغادر المسرح. شكرًا لكم |
Doktor gibi konuşmayı kes de bana ne gördüğünü söyle. | Open Subtitles | توقف عن الحديث معي و كأنك طبيب أخبرني بما تراه |
Carl, lütfen benim hakkımda konuşma sanki "Bir dilek tut evlat" diyen biriyim. | Open Subtitles | توقف عن الحديث عني يا كارل كما لو أني الطفل الذي يتمنى لقائك |
Böyle konuşma. Yoksa dediklerine inanmaya başlarsın. | Open Subtitles | كفي عن الحديث هكذا ستصدقين بالأمر قريباً |
- Tatlım? - Şu lanet barbeküye gitmekten bahsetmeyi artık keser misin? | Open Subtitles | هلا توقفت عن الحديث بشأن حفل الشواء اللعين ذاك؟ |
Ruh hastası gibi konuşmayı kes, normal insan gibi konuşamıyor musun? | Open Subtitles | توقفي عن الحديث مثل المعتوهة، أليس بإمكانك أن تتكلمي كشخص طبيعي؟ |
Burada gördüğümse birbirleriyle konuşmayı kesmiş düş kırıklığı nefrete dönüşmüş iki insan. | Open Subtitles | أرى شخصيْن توقّفا عن الحديث مع بعضهما البعض، تحوّل احباطهما إلى كراهيّة. |
- Öyle konuşmayı bırak. - Ne gibi konuşmayı bırakayım? | Open Subtitles | توقف عن الحديث بهذا الشكل – بأي شكل تقصدين ؟ |
Bak, bu konu hakkında konuşmayı bırakıp işe koyulsak nasıl olur? | Open Subtitles | إسمع، أيمكننا التوقف عن الحديث عن هذا والعودة إلى العمل فحسب؟ |
Peki, lütfen herkes annemin göğüsleri hakkında konuşmayı kesebilir mi? | Open Subtitles | حسنا، يمكن الجميع التوقف عن الحديث حول الثدي أمي؟ الله. |
Pekala, onun hakkında konuşmayı kes, ve ardından ben de düşünmeyi keseyim. | Open Subtitles | حسناً توقفي عن الحديث في ذلك وسوف اتوقف عن التفكير في ذلك |
Lütfen burada kaçık olan benmişim gibi konuşma. | Open Subtitles | هلا توقفت عن الحديث معي وكأني أنا المجنونة رجاءً؟ |
Karımla konuşma dedim! | Open Subtitles | لقد أخبرتك بأن تتوقف عن الحديث إلى زوجتي |
Böyle konuşma. Benim kahramanlık dolu hikayelerim hakkında sohbet edelim mi? | Open Subtitles | لا تقولي ذلك ، ماذا عن الحديث عن بطولاتي |
Babam der ki, senden bahsetmeyi kestikleri zaman meraklanmalısın. | Open Subtitles | يقول أبي أنه يجب أن أقلق عندما يتوقفوا عن الحديث عني |
Kelso'nun yeni hatununu, ne kadar kıskandığından bahsetmeyi ne zaman keseceksin? | Open Subtitles | هلا توقفت عن الحديث عن كم أنت غيورة من فتاة كيسلو الجديدة |
Hey! Hepiniz aynı anda konuşmayın. | Open Subtitles | توقفوا عن الحديث جميعا في آن واحد |
Başkan durmadan ekonomik teşvikten bahsediyor ve sense o teşvikin bir kısmını ortadan kaldırmak istiyorsun. | Open Subtitles | لا يكف الرئيس عن الحديث عن التحفيز الاقتصادي وهنا تريدين إزاحة واحدة من أكبر المحفزات |
Bu yüzden, artık bu şekilde konuşmaya bir son vermeliyiz. | Open Subtitles | ولهذا السبب يجب أن نتوقف هنا والآن عن الحديث هكذا |
Benimle sürekli sanki sana bir şey söyleyecek kadar güveniyormuşum gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | إنّكِ لا تنفكين عن الحديث معي و كأنّي أثق بكِ لإخباركِ شيئاً. |
Kapa çeneni! Yeter artık! | Open Subtitles | كفاكِ، كفاكِ كلامًا توقفي عن الحديث الآن |
Konusma artik. | Open Subtitles | توقفي عن الحديث |
Dünya'daki her şeyin daha iyi olduğundan bahsedip duruyorsunuz. | Open Subtitles | تعتقدين ان كل شىء على الارض افضل ولا تتوقفى عن الحديث عنه |
Bunu şimdi konuşmasak, olur mu? | Open Subtitles | هل نستطيع التوقف عن الحديث فى هذا الموضوع ؟ |
Keşke, keşke, keşke benimle konuşmasan. | Open Subtitles | أنا .. أنا .. أنا أتمنى لو توقفتي عن الحديث معي. |
Sen yokken senden bahsetmeden duramadı. | Open Subtitles | لم تكف عن الحديث عنكِ عندما كنتِ بالخارج. |