"عِنْدَنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • elimizde
        
    • vardı
        
    • bulduk
        
    • sahibiz
        
    • geçirdik
        
    • aldık
        
    • bizde
        
    • tane
        
    • bizim
        
    • yaptık
        
    Doğrusu, elimizde hiç olumlu bir sonuç yok. Open Subtitles في الحقيقة، نحن لم يكن عِنْدَنا نَتائِجَ إيجابيةَ مطلقاً
    Bir tanesi elimizde, yakında diğeri de... elimizde olacak. Open Subtitles عِنْدَنا واحدة في حيازتنا الآن، و سَيكونُ عِنْدَنا الآخرُي قريباً جداً:
    Hatırlıyormusun hani bizim ihtiyacımızdan fazla binlerce dolarlarımız vardı ? Open Subtitles تذكّروا كَمْ نحن كُنّا عِنْدَنا آلاف الدولاراتِ أكثر مِنْ إحتجنَا؟
    Ona kız arkadaş bulduk mu, tamamdır. Open Subtitles هو بحّار في نيويورك. نَحْصلُ عليه وَضعَ، نحن لَنْ يَكونَ عِنْدَنا أيّ مشكلة.
    Burada fazlaca boşluğa sahibiz, kişisel anlamda da öyle, yerleşim olarak da. Open Subtitles الفراغ هو الذي عِنْدَنا هنا , في حياتِنا الشخصيةِ وفي الأرضِ أيضاً.
    Kızlarımdan biriyle yaklaşık bir yıl boyunca oldukça güç zamanlar geçirdik Open Subtitles كَانَت أحدى بناتِي لمدة سَنَة تقريباً كَانَ عِنْدَنا وقت صعب مَعها
    G Bölümünün işleri sizinkilere göre belki daha önemsiz ama emir aldık. Open Subtitles قسم جي قَدْ لا يَكُون مهم للعمليةِ كما أنت مهم لها، لَكنَّنا عِنْدَنا اوامرنا
    elimizde somut bir şey olmadan Polis'e gitmek hata olur. Open Subtitles بقدر ما يَذْهبُ إلى الشرطةِ، حتى عِنْدَنا شيءُ صلبُ، ذلك خطأ.
    Şimdi elimizde milyonlarca manyak var. Onların da süngü dürbünü, sinir gazı ve c-4'leri var. Open Subtitles الآن نحن عِنْدَنا عشَر مليون مجنونُ هناك بمجالاتِ القنّاصِ , غاز سارين وسي
    elimizde ne olduğunu bile bilmiyoruz daha. Open Subtitles نحن لا نَعْرفُ حتى بِحقّ الجحيم ما نحن عِنْدَنا هنا لحد الآن.
    Önemli olan onu bıçakladım, bu da demektir ki yerini bulmak için elimizde yeterli kan var. Open Subtitles إنّ النقطةَ بأنّني طَعنتُه، الذي يَعْني بأنّنا عِنْدَنا ما يَكْفي من دمِّه للَمْح لَهُ.
    - İyi zamanlarımız da vardı. Open Subtitles نحن كَانَ عِنْدَنا بَعْض اللحظاتِ الجيدةِ. أفضل الواحد كَانَ فريدريك.
    O zamanlar ahlâk yargılarımız, değerlerimiz vardı. Open Subtitles كَانَ عِنْدَنا الأخلاقُ والقِيَمُ تَدْعمانِ ثمّ.
    Aslında geldiğim yerde de aynı gelenek vardı. Open Subtitles وفي الحقيقة،اينما اتينا عِنْدَنا نفس التقليدِ.
    Bak açılış cümleni bulduk bile. Open Subtitles حَسناً، على الأقل عِنْدَنا خَطّكَ الإفتتاحي أسفل.
    Adamın üzerinde 13 farklı yara bulduk. Open Subtitles نحن عِنْدَنا ثلاثة عشرَ الأنواع المختلفة للجروحِ هنا.
    -Çantanda bunu bulduk. Adın çok açık yazılı Open Subtitles عِنْدَنا الشهودُ أيضاً مَنْ يَسْتَطيع الإعتِراف عليك
    Bundan daha fazlasına sahibiz, Angel. Open Subtitles بلير: نحن عِنْدَنا أكثرُ مِنْ ذلك، ملاك.
    Özür dilerim Daphne. Hepimiz korkunç bir gece geçirdik. Ama haklısın. Open Subtitles قَدْ كَانَ عِنْدَنا أمسياتُ مُخيفةُ لَكنَّنا يَجِبُ أَنْ نُفكّرَ بشأن روز.
    Hatta burada maymunların biyolojik saatini hızlandırarak bazı sonuçlar aldık ama bunu geriye döndürmek konusunda daha yolun başındayız. Open Subtitles عِنْدَنا هنا نتائج علي القرودِ في تَسْريع الساعة لَكنَّنا بعيدين من اعادتها للخلف
    Ama bizde George var, bu da dokuz kişiyiz anlamına geliyor. Open Subtitles لَكنَّنا عِنْدَنا جورج، أنه يلعب مثل تسعة
    Nitekim, çok yakında Güney Fransa'da bir tane açacağız o yüzden lütfen bu konuda bana ya da personelime sorular sormayın. Open Subtitles في واقع الامر، عِنْدَنا صُعُود واحد قريباً جداً في جنوب فرنسا لذا رجاءً تَسْألي ني أَو أيّ مِنْ موظّفيي حول ذلك.
    Baba, lütfen Noel süsleriyle ilgili bir anlaşmamız yaptık. Open Subtitles الأَبّ، رجاءً، أَعتقدُ بأنّنا كَانَ عِنْدَنا إتفاقية حول الزينةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more