Pizzacı kız geldi, pizzayı verdi, parayı aldı ve gitti! | Open Subtitles | فتاة توصيل البيتزا وصلت ، و اعطتني البيتزا ثم غادرت |
Pizzacı kız geldi, pizzayı verdi, parayı aldı ve gitti! | Open Subtitles | فتاة توصيل البيتزا وصلت ، و اعطتني البيتزا ثم غادرت |
Annemin annesi Avrupa'yı kocası olmadan alelacele terk etti, ama yanına üç yaşındaki kızını ve eteğinin kenarlarına dikili elmasları aldı. | TED | غادرت جدتي لأمي أوروبا بسرعة بدون زوجها ، ولكن مع ابنتها ذات الأعوام الثلاثة و خيط من الألماسات في حاشية تنورتها. |
Son 15 dakikada bölgeden bir araç ayrıldı mı diye bakın. | Open Subtitles | هلاّ بحثتِ خارج المنطقة عن سيّارة غادرت خلال الـ15 دقيقة الماضية |
Neyse, adam tam kafayı yemek üzereydi ki tek kelime etmeden 19'luk muazzam bir İngiliz gençle birlikte oradan ayrıldım. | Open Subtitles | عمومًا، حين أصبح الرجل مجنون تمامًا من أجلي, غادرت دون مقدمات رفقة شاب رائع إنكليزي في التاسعة عشر من عمره. |
Ve İbrahim onu gönderdi ve o da yola çıktı Beer-şeba çölünde dolaştı. | Open Subtitles | و أرسلها إبراهيم بعيدا و هى غادرت و تاهت فى برية بئر سبع |
Geçen Cuma akşamı ben buradan gittikten sonra gerçekte yaşananlar yüzünden. | Open Subtitles | بسبب ما حدث فعلاً بعد أن غادرت من هنا مساء الجمعة السابقة |
O da gitti. Eski çalışanların hepsinden kurtulmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | لقد غادرت أيضاً, في الواقع لقد تخلصنا من الطاقم القديم |
Aslında diğer savaşçılarla beraber buradan ayrılıp savaşmaya gitti. Benim adım Jet. | Open Subtitles | في الواقع ، لقد غادرت هي و المحاربين الآخرين ليقاتلوا في الحرب |
Kameramanlar çoktan gitti. ♪ ♪ Affedersiniz, sizi tanıyor muyum? | Open Subtitles | كاميرات التلفزيون غادرت بالفعل أنا متأسفة , هل أعرفك ؟ |
Cehennem Evi'ni şimdi terk edersem hayatımın hiçbir anlamı kalmaz. | Open Subtitles | إذا غادرت منزل الجحيم الأن حياتى كلها سوف تصبح فشل |
Sana karşı bir şey hissetmediğim için değil, hissettiğim için terk ettim. | Open Subtitles | أنا لم أُغادر لأن ليس لدي إحساس بك. أنا غادرت لأنني فعلت. |
Hayır, o, ah, 20:15 sularında ayrıldı, ben eve vardığımda. | Open Subtitles | كلا إنها غادرت حوالي الساعة 8: 15 ذهبت لمنزلها |
Buradan çok daha kararlı ayrıldım, ve bu yükü taşımamam gerektiği sonucuna vardım. | Open Subtitles | ..غادرت المكان هنا مصمماً أكثر بكثير من عندما وصلت أن أقوم بهذا الانفصال |
Merkezi topluluk beş dakika önce çıktı... ve saatler, saatler sonra birileri gelecek. | Open Subtitles | سياره السجن غادرت قبل 5 دقائق ولن تكون هناك سياره اخره لساعات وساعات |
Tek bildiğim dün gece sen gittikten sonra bir kızla tanıştığım. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو,بعدما غادرت المقهي بالأمس,قابلت فتاة |
Yoksa tam da polisler gelmeden az önce mi ayrıldın evden? | Open Subtitles | ام قد حدث انك غادرت قبل قدوم الشرطة هنا ؟ |
Sonra, yatak odamdan çıktım ve buraya geldim adamı masamda gördüm. | Open Subtitles | بعدها غادرت حجرة النوم وجئت إلى هنا, ورأيت رجلاً عند مكتبي |
- Şövalyeleriniz arasında ilktim. - Kendi özgür iradenle gittin. | Open Subtitles | ـ كنت الأول بين فرسانك ـ أنت غادرت بناءا على رغبتك الخاصه |
Madame Doyle salondan 11:45'ten önce ayrılmış. | Open Subtitles | أخبر نفسك أيها العقيد السيدة دويل غادرت الصالون قبل قليل من الساعة 11: 45 |
Yatakta onun yattığı taraf soğuktu. Bir süre önce gitmiş olduğu açıktı. | Open Subtitles | جانبها من السرير كان دافئاً، أي أنها غادرت السرير منذ بعض الوقت |
ayrılırken, asansöre gittim ve kapılar açılıyordu ve yukarı çıkıyordu. | Open Subtitles | عندما غادرت ,ذهبت الى المصعد والابواب كانت مفتوحه وكان يصعد |
- Silahın için izin çıkarttık. - Ordudan ayrılırken aldığın. | Open Subtitles | لدينا مذكرة من أجل سلاحك، السلاح الذي غادرت الجيش به؟ |
Ağabeyinin beni soymak istediğinden kesin eminim, bankadan elmaslarla birlikte ayrıldıktan sonra. | Open Subtitles | أنا واثق يعني أخيك لسرقة لي، عندما غادرت البنك مع الماس بلدي. |
Bilmiyorum. Kapı görevlisi bir ziyaretçisi olduğunu ve onunla gittiğini söyledi. | Open Subtitles | لا أعرف، موظف الاستقبال قال بأنه كان لديها زوار وبعدها غادرت |