Bu da bana yanınızda yiyecek birşeyler olup olmadığı sorusunu hatırlatıyor. | Open Subtitles | من ما يُذكّرُني أنا لا أفترض بأنه لَديكى أيّ غذاء ؟ |
Wraith'lerin yiyecek deposunu yoketme adına Çoğalıcılar herbir insan kolonisini yokediyorlar. | Open Subtitles | في تعدي صارخ للتخلص من مصادر غذاء الريث. لا نستطيع الانتظار. |
yemek telaşı. 4 sipariş var ve 8:30'da on kişilik bir grup gelecek. | Open Subtitles | زحمة غذاء , أربعة أطباق مخصوصة وحفلة من 10 أشخاص الساعة 8: 30 |
Güvercin sola her döndüğünde Doktor Allan davranışı pekiştirmek için yemek verdi. | Open Subtitles | في كل مرة يستدير العلكي لليسار سيقدم له غذاء ليعزز هذا السلوك |
Bir sonraki Afrika Safarin için öğle yemeği mi hazırlıyorsun? | Open Subtitles | تعدين غذاء نزهـة من أجل رحلتك القـادمـة إلى إفريقيـا ؟ |
Seni köpek maması işinde hayal bile edemiyorum. Fotoğrafçı olmak isterdim. | Open Subtitles | يا رجل , لا يمكنني أن أتخيلك في مهنة غذاء الكلاب. |
Sorun, et ağırlıklı diyetle de ihtiyaç olan besinleri almıyorsunuz ve bitki temelli bir diyetle daha iyi beslenme elde edersiniz. | Open Subtitles | الحقيقة هي، إنك لا تحصل على التغذية التي تحتاجها باتباع غذاء مِن اللحوم وإنك ستحصل على تغذية أفضل باتباع غذاء نباتي. |
Neyse ki aşağıdaki su kıyısında hepsine yetecek kadar yiyecek var. | Open Subtitles | لحسن الحظ عند أسفل حافة الماء، يوجد غذاء كافي لهم جميعا. |
Üzerinizde yiyecek bir şey yok, sadece beslenecek üç boğaz daha. | Open Subtitles | أنت لا تحمل أي غذاء فقط ثلاثة أفواهِ زيادة تحتاج للغذاء |
Yaşam destek sistemleri çöker, nefes alacak hava, yiyecek yemek kalmaz, iklim kontrolden çıkar ve hiç iyi olmaz. | Open Subtitles | سوف تتداعى أنظمة دعم الحياة، ولن يكون هناك هواء للتنفّس، ولا غذاء للأكل، وسيصبح المناخ مضطرباً، وهذا غير جيّد. |
En sevdiği botu ya da yemek kutusu falan var mı? | Open Subtitles | هل لديه , مثل زوج أحذية مفضل أو صندوق غذاء ؟ |
Eğer vücudumuzun tasarladığı şekilde yemek yemeye başlarsak ne olacaktı? | Open Subtitles | ماذا سيحدث لو بدأنا بتناول غذاء أجسامنا مصمَّمة فعلياً له؟ |
Ulusal Okul Öğle yemeği Programı 8 milyar dolar harcayarak her sene 30 milyon çocuğu besliyor. | TED | برنامج غذاء المدارس القومي ينفق ثمانية بلايين دولار لاطعام ثلاثين مليون طفل سنوياً |
İtalya'da, yüksek güvenlikli bir cezaevinde Mario Moretti ile öğlen yemeği yedim. | TED | كنت علي موعد غذاء معه في سجن شديد الحراسة في إيطاليا . |
Senin sevdiğin cins kedi maması olmadığı için hoşuna gitmemezlik etmesin. | Open Subtitles | سأفتح هذا الشيء في الحال لا أريد أن تظني بأنكِ لم تحصلي على نوعك المفضل من غذاء القطط |
Ve köyün insanları tarafından çocuklar için okul beslenme programları başlatılıyor. | TED | وقد بدأوا في برنامج غذاء مدرسي لأطفالهم على يد الناس في القرى. |
Vebayı (pest) kontrol ediyorlar. Ve hayvanlar için gıda kaynağı. | TED | إنهم يسيطرون على الآفات. وكذلك فإنهم غذاء للحيوانات. |
Tahıl vermeyince fizyolojileri başka bir besin kaynağına adapte oluyor. | Open Subtitles | إن حرمتها من المحاصيل فستتكيّف فزيولوجيّتها مع مصادر غذاء بديلة |
Geçen hafta annem tavuk yemi çuvalından bana bire elbise dikti. | Open Subtitles | الأسبوع السابق أمي صنعت فستان من أجلي من أكياس غذاء الدجاج |
Bu fakirlik çizgisinin ne olduğudur -- Aile gelirlerinin % 80'i sadece enerji ihtiyaçlarını, günlük yiyeceği karşılar. | TED | هذا هو خط الفقر-- 80% من عائد تلك الأسرة يذهب إلى إحتياجهم للطاقة, وهو غذاء اليوم. |
yemeğe ne dersiniz? Harika Viking yemekleri yapan bir yer biliyorum. | Open Subtitles | ما رأيك فى عشاء ، أعرف مطعم يقدم غذاء الفايكنج الرائع |
Gün sonunda, iyi insanlar ve iyi yemekler biraraya geldi. | Open Subtitles | . كانه غذاء جيد ، ناس جيدون . الأثنين سوياً |
Ne bir silahımız, yiyeceğimiz, hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | لا نملك اسلحة ولا غذاء لا يوجد لدينا اى شىء |
yem ve sığır tüccarları bazı odaları sergi mekanı olarak kullanılıyor. | Open Subtitles | بعضها غرف للعرض لبائعي غذاء المواشي ولمشتري الماشية |
Uruguay'da hamile kadınlar en iyi yiyecekleri almak ve daha sağlıklı bebekler doğurmak istiyorlar. | TED | فالنساء الحوامل في الأوروغواي تشترين غذاء أفضل لتنجبن أطفالا بصحة أفضل. |
Bu insanların kalacak düzgün bir yere ve yiyeceğe ihtiyaçları var bunu temin etmekte bize kalıyor. | Open Subtitles | هولاء الناس الفقراء صنعوا هذه الاقامة انا ماعندي غذاء يكفيهم هذا يعود لنا |