"فأر" - Translation from Arabic to Turkish

    • fare
        
    • faresi
        
    • sıçan
        
    • fareyi
        
    • farenin
        
    • fareye
        
    • sıçanı
        
    • fareler
        
    • hamster
        
    • faresin
        
    • fareyim
        
    • faremiz
        
    • fareydi
        
    • faresine
        
    • faresinin
        
    Tekrar ediyorum: Dolaşımına genç kanı dâhil edilen yaşlı fare daha genç görünür ve beyninde daha genç işlevler gerçekleşir. TED وأكرر: أن فأراً مسناً تعرض من خلال دورة دموية مشتركة لدم فأر صغير السن يبدو أصغر ويظهر وظائف دماغية أفضل.
    Bu durumda hücrelerine kayıp geni getirmesi için bir fare retrovirüsü kullanıyoruz. Open Subtitles و نحن نستخدم فيروس عكسى من جسم فأر لتزويد خلاياك بالجين المفقود
    Hem de bir fare ile konuşuyorum. Sanki beni anlıyormuş gibi. Open Subtitles لا اعرف كيف اطهو والان, ها انا اتحدث مع فأر ..
    "Tamam laboratuvar faresi kadını vur yoksa ben her ikinizi vuracağım Open Subtitles حسن يا فأر التجارب ، إذا لم تصبها سوف أقتل كليكما
    Sanırım ya siyah bir sıçan ya da çatı sıçanı dediğimiz şey. Open Subtitles أعتقد أن هذا كان فأراً أسوداً أو ما نطلق عليه فأر السقف
    Pekala, bir zamanlar küçük cesur bir fare yaşarmış dediğimizi hatırlıyor musunuz? Open Subtitles حسناً، تتذكرون عندما أخبرناكم في قديم الزمان، كان هنالك فأر صغير الشجاع؟
    "fare kapanına kısılmış bir kedi, bu nasıl bir ironi." Open Subtitles قطة وقعت في مصيدة فأر ما رأيكم بهذه السخرية ؟
    Ama küçük bir tane çıkıp geldi yuvasından. Ne dev sayılır, ne de acımasız. Ama sonuçta bir fare. Open Subtitles لكن ، ها هو واحداً صغيراً خارجاً من بيته ليس ضخم ، ليس خطير ، لكنه علي الاقل فأر
    fare olsam, pantolonun bacağından yukarı çıkardım ve taşaklara kestirme yol bulurdum. Open Subtitles إذا كنت فأر سأجري مباشرة أعلى ساق البنطال ويذهب مباشرة إلى الكرات
    Ortada bir fare olsaydı ona göre biz dev gibi olurduk. Open Subtitles ان كان هناك فأر ، بالنسبه له سنكون انا وانتِ عمالقة
    Bu da Massachusetts Universitesi'nden Charles Vacanti'nin ürettiği bir fare. TED هذا فأر انشأه تشارلز فاكانتي من جامعة ماساتشوستس.
    Bu, örnek olarak, dilimlenmiş bir fare beynini serotonin taşıyıcılarına karşı lekeleyen bir antikor. TED هذا، على سبيل المثال، صباغ بالاجسام المضاده ضد ناقلات السيروتونين في شريحة من دماغ فأر
    ikisi de kesinlikle aynı kuruluş ama fare ve muffin yok. Aslında hiç bir şey hareket etmiyor. TED هي بالضبط نفس التركيبة، ولكن لا فطائر، ولا فأر. ولاشئ ينتقل على الإطلاق.
    İşte bir fare yırtıcı bir hayvandan kaçıyor, yolu kapalı, yeni bir çözüm bulmaya çalışacak. TED كهروب فأر من مفترس، طريقه مسدود، سيحاول اختراع حل جديد.
    Burada gördüğünüz, ilk fare kafesin solunda yanacak olan ışıkla bilgilendiriliyor. Ödül almak için kafesin soluna baskı yapması gerekiyor. TED لكن ما ترونه هنا هو أول فأر تم تبليغه بواسطة ضوء سيظهر على يسار القفص أن عليه أن يحدد القفص الأيسر كي يحصل على مكافأة.
    Chuck E. Cheese'de yaş günü faresi olarak dört yıl geçirdim. Open Subtitles لماذا افعل هذا؟ قصيت اربعة سنين لابسا زي فأر لحفلات الميلاد
    Bu bir grup doktorun deney faresi olmaktan 100 kat daha iyi. Open Subtitles هذا أفضل بـ100 مرة من أن أكون فأر تجارب لمجموعة من الأطباء
    Sol tarafta, sıçan hücrelerini kullanarak laboratuvarda oluşturduğum atmakta olan kalp dokusunun küçük bir parçasını görüyoruz. TED على اليسار، نرى قطعة صغيرة من نسيج قلب نابض هندستها من خلايا فأر في المختبر.
    Eğer bunun yapıldığı yeni ve canlı bir fareyi alır ve ona baktığınızda, göreceğiniz şey bomboş yeni bir beyne mi olacak? TED إذا كان بإمكانك الحصول على فأر فإن ذلك عملي، عندها بإمكانك أن ترى، هل الدماغ صخر أردواز فارغ؟
    Burada garip bir şeyler oluyor. Şişman bir farenin kokusunu alıyorum. Open Subtitles شيء غريب يحدث هنا أنا أشم رائحه فأر كبير و سمين
    Bu çorba, daha önce bir fareye ait olan bir beynin tüm hücre çekirdeklerini barındırıyor. TED يحتوي هذا الحساء على كل الأنوية التي كانت سابقاً دماغ فأر.
    Hayır, hayır, bekleyin bir dakika. Kim fareler tarafından... yapılmış bir kitabı okumak ister ki? Open Subtitles لا لا انتظر لحظة من سوف يقرأ كتاب من تأليف فأر
    Tuzağın içinde, varoşlarda bir evde, gün begün, tekerleği çeviren bir hamster gibi. Open Subtitles لقد كنت محجوزة فى منزل ريفى يوماً بعد يوم .. مثل فأر فى مصيدة
    Altı tane çikolata yiyemezsin, zira artık bir faresin. Open Subtitles لا يمكنك أن تأكل ستة ألواح حلوى الآن ... أنك فأر
    Hiçbir şey. Ben labirentteki bir fareyim, peynir arıyorum ama ortada hiç peynir yok, sadece acı var. Open Subtitles لا شىء , أنا فأر في مصيدة يبحث عن الجٌبن
    Kuşumuz, balığımız veya faremiz de yok. Evcil hayvan beslemiyoruz biz. Open Subtitles ليس لدينا طيور أو سمكة، أو فأر ليس لدينا أية حيوانات
    Sadece şimdiye kadarki en çılgın ve en çirkin fareydi. Open Subtitles انه اجن و ابغض فأر تراه في حياتك
    Bir yastık fabrikasında bir tarla faresine çaktırmadan yaklaşabilirdim. Open Subtitles كنت أستطيع التسلل إلى فأر حقل في مصنع للوسادات
    Bir nehir faresinin üniversite eğitimi için, her kuruşun hesabını yapmalıyız. Open Subtitles نحن مدرسة فقيره نهتم بكلّ بنس يدفع عن حلم فأر نهري للتعلم فى الكليّة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more