"فائق" - Translation from Arabic to Turkish

    • süper
        
    • Kusura
        
    • aşırı
        
    • bakmayın
        
    • yüksek
        
    • Tüm
        
    • Bütün
        
    • bakma
        
    • etmek istemem
        
    Bak, ben süper akıllı bir yaratığım. Dünya standartlarına göre zeka katsayım 1600. Open Subtitles أنا كائن فائق الذكاء ، وحسب مقاييس الأرض أنا أمتلك معدل ذكاء 1600
    Film, fiziksel bir forma giremeyen, Samantha adlı süper zeki bir yapay zekâ formunu içeriyor. TED يُظهر هذا الفيلم سامانثا، شكل من أشكال الذكاء الاصطناعي فائق الذكاء لا يستطيع أنْ يأخذ شكلًا ماديًا.
    Efendim, Kusura bakmayın ama ikimiz de bu davaların formalite olduğunu biliyoruz. Open Subtitles سيدي، مع فائق احترامي كلانا يعلم بأنّ هذه القضايا مُجرّد إجراءات شكليّة
    Kusura bakmayın efendim ama şu ana kadarki en iyi eserim bu. Open Subtitles مع فائق احترامي يا سيدي، أعتقد أنه أفضل أعمالي.
    Hem Tanrıçaların kraliçesi hem de çok güzeldir, aşırı derecede zeki ve kuvvetlidir fakat aynı zamanda, Zeus sürekli diğer kadınlarla ilgilendiği için fazlasıyla kıskançtır. Open Subtitles هى ملِكة الآلهة ولديها جمال فائق تتمتع ببصيرة حادة وذكاء متقد، إنها اسثنائية ولكن فى نفس الوقت هى غيورة جداً
    Bir mühendis için çılgın derecede yüksek teknoloji içeren bir çözüm bulma fikri kışkırtıcı tabi ama yağmur ormanındasınız. TED ومن المغري حقًا لمهندس أن يصل إلى حل تكنولوجي فائق الجنون. ولكن في الواقع، أنت في غابات مطيرة.
    Hiçbir kaygı barındırmayan bir süper zeki Yapay Zekâ tasarımı keşfettiğimizi düşünün. TED إذاً تخيلوا أننا اكتشفنا تصميماً للذكاء الصنعي فائق الذكاء وليس لديه مخاوف سلامة.
    Aslında biz sadece dik yürüyen, büyük beyinli... ...süper akıllı maymunuz. TED وأساسا نحن نمشي مُنتصبي القامة، وعقل كبير وقرد فائق الذكاء.
    Robota mesaj iliştiremeyeceksiniz veya süper güçlü alaşım gövdesine notlar kazıyamayacaksınız. TED لن تتمكن من إرفاق الرسائل إلى الروبوت أو تخدش ملاحظات على جسمه المعدني فائق القوة
    Gelinliğimi alacağım, bebek sahibi olacağım, sonra öleceğim ve cennette süper yakışıklı bir erkekle tanışacağım. Open Subtitles سأشتري الرداء ثم سأنجب، ثم أموت، ثم ألتقي برجل فائق الوسامة في الجنة
    Ben de o görevdeydim. Cylonlar bir süper silah inşa ediyordu. Open Subtitles . لقد كنت مًشاركاً بتلك المهمة كان مُفترض أن السيلونز يقومون ببناء سلاح فائق القوة
    Tsunami, füze saldırısı genetik olarak değiştirilmiş süper zeki dağ gelinciği istilası. Open Subtitles أعني، تسونامي، هجوم صاروخي غزو البعوض فائق الذكاء المعدّل وراثياً
    Kusura bakmayın ama, efendim lütfen bırakın işimizi yapalım. Open Subtitles ,مع فائق احترامي يا سيدي .دعنا نقوم بعملنا أرجوك
    Kusura bakmayın ama, engel olma şu an için durumumuzun el vermediği bir lüks. Open Subtitles مع فائق احترامي، فإن هذا الإيقاف ليس بيدنا الان
    Kusura bakmayın ama Sayın Başkan, bize kalmamış. Open Subtitles مع فائق احترامي يا سيدي، هذا ليس بقرارنا
    Daha son zamanlarda, aşırı hızda çekim kameralarının sayesinde, basit at kakasında saklı inanılmaz hızda hareket eden şeyler hakkında fikrimiz oluştu. Open Subtitles مؤخراً فحسب، مع تطوير آلات التصوير فائقة السرعة، استطعنا تكوين فكرة للأداء فائق السرعة المتستر في روث الحصان الدنيء.
    Atmosferik aşırı dönüş içeren bir alana girmek üzeresiniz. Open Subtitles أنتَ على وشك دِخُول منطقه من الغُلاف الجويّ فائق التقلُب.
    Bu veriyi elde etmek için donanım ve yazılım anlamında çok yüksek çözünürlükte çalışan bir sisteme gereksini var. TED و لكى نقوم بذلك, كان هنك الكثير من العمل الفعلى و العمل بواسطة برامج الكومبيوتر و الذى يدار بمستوى فائق جدا.
    Bizden daha fazla avlayamayacaksınız! Bunu asla yapamazsınız. Tüm saygımla söylüyorum Majesteleri. Open Subtitles لن تصطاد أكثر منّا، لن تديرَ أكثر منّا مع فائق الاحترام، سموّك
    Bütün saygımla söylüyorum, böyle bir piçlik durumunda ne yapılacağını bilirsin. Open Subtitles مع فائق احترامي، إنّك تعرف ما .الذي يجعل يؤذي رجل كهذا
    Kusura bakma ama bulacak bir şey yok. Open Subtitles مع فائق احترامي: لا يوجد شيء لتعثر عليه.
    Saygısızlık etmek istemem general, ama bugün olanların benimle hiçbir ilgisi yok. Open Subtitles مع فائق احترامي أيّها اللواء، لا علاقة لي بما جرى هنا اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more