"فتات" - Translation from Arabic to Turkish

    • kırıntıları
        
    • kırıntısı
        
    • kırıntılarını
        
    • kırıntı
        
    • parçaları
        
    • kırıntılar
        
    • kırıntısından
        
    • kırıntılarından
        
    • kırıntılarıyla
        
    Sonra yosun yapışkan olmuş, tüm ekmek kırıntıları ona yapışmış. Open Subtitles ثم أصبحت الطحالب لزجة والتصقت بها كل فتات وجباته السريعة
    İlk başta kurşun kalem izlerini yok etmek için ekmek kırıntıları kullanılıyordu ve sonra silgi ve ponza. TED في البداية، كان فتات الخبز هو ما يستخدم لمحو علامات قلم الرصاص ولاحقًا استخدم المطاط والحجر الخفاف.
    Yolumu bulmak için ekmek kırıntısı serpmeliyim. Open Subtitles سأترك آثارا من فتات الخبز فى كل مره أدخله فيها
    Sonrada diğerleri gibi dostluk kırıntısı bekliyorum. Open Subtitles وسأنتظر كالآخرون عن فتات الصداقة بجانب ، إذ لم أكن هنا سيبحث عني
    Tekerlekli sandalyeyi kabul etmek, özgürlüğümün kırıntılarını kabul etmeye benzeyecektir. Open Subtitles سيكون تقبّل الكرسي المتحرك كتقبّل فتات ماكان حريّتي
    Biliyor musunuz, Brennan'n Hollywood davasındna incelemem gereken kırıntı örnekleri var. Open Subtitles هناك فتات الصخور كله من جريمة هوليوود بريندان لينخل من خلالها
    Ağzından bir koşucunun parçaları sallanıyorsa, tutukla. Open Subtitles حسنا, إذا كان هناك فتات العداء البطيء تتدلى من فمه فقيده
    Onlar kalenin mutfağından kırıntılar çalarken yakalandılar. Open Subtitles قبض عليهم وهم يسرقون . فتات الطعام من مطبخ القلعة
    Doğru, tüm bu mülteciler ekmek kırıntıları için çalışacak. Open Subtitles صحيح ، وجميع هؤلاء اللاجئين سيعملون من اجل فتات خبز.
    Yani köftenin içinde kıyma, ekmek kırıntıları ve baharat var. Open Subtitles رغيف اللحمه عباره عن فتات خبز و بعض التوابل و لحمه مفرومه
    Bu, ekmek kırıntıları için kavga eden bir grup güvercin. Open Subtitles ومجموعة الحمام هذه يتحاربون من أجل فتات الخبز
    Ekmek kırıntıları gibi, sesler bizi çetenin ön kapısına götürüyor. Open Subtitles تتبعهم مثل فتات الخبز إلى الباب الأمامي للعصابة
    - Ekmek kırıntıları bırakıyor. - Onu bulmamızı istiyor. Open Subtitles إنها تسقط فتات الخبز تريدنا أن نأتي لأخذها
    Evde geriye kalan tek yemek kırıntısı bir fareye bile yetmeyecek kadar ufakmış. Open Subtitles وقطعة صغيرة من الغذاء تركها على أرضية منزلهم لقد كانت فتات حتى هي لا تكفي لفأر صغير
    Umarım arkasında ekmek kırıntısı bırakmıştır. Open Subtitles آمل أنك تركت آثاراً من فتات الخبز، لأنها لم تفعل،
    Tümör yok, ve küçük radyoaktif vardır tohumlar ... (Nefes alıp derin ) tür aşağı döşeme gibi ekmek kırıntısı bir yolu. Open Subtitles هذا هو الورم و هذه هى الجزيئات المشعه الصغيره التى تشبه مسار من فتات الخبز
    Yedinci devre arasında ayağa kalktığımda emektar Ryne Sandberg formamdan dökülen ekmek kırıntılarını fıstıkları, kabukları ya da şekerlemeleri yemek yok artık. Open Subtitles حينما أقف أثناء الشوط السابع لن يكون ثمّة فتات , قشر فول سوداني أو أوراق حلوى تسقط من على قميصي الصوفي
    Anne kabarık halıdan kokain kırıntılarını yalayışını seyrettim. Open Subtitles امي لقد رايتك تلحسين فتات الكوكايين من السجادة
    Maura bize kırıntı bırakmak için, onu ısırmış ya da burnunu yumruklamıştır. Open Subtitles لقد عضته أو لكمته على أنفه، شيء ما لتترك لنا فتات خبز
    Birisi onları ciger parçaları ile olay yerine götürmüş. Open Subtitles لابد و أن شخصاً ما أغراها بالدخول لمسرح الجريمة بواسطة فتات كبد
    Adli tabip cebinde kırıntılar bulduğunu söyledi. Open Subtitles وأفاد الطبيب الشرعي العثور على فتات في أحد جيوبه
    Ekmek kırıntısından daha iyidir. Hadi gidelim. Open Subtitles هذا افضل من فتات الخبز هيا لنذهب
    Zalim bir baba tarafından ormana terk edilen iki çocuk, ...ekmek kırıntılarından yapılmış yolu izler. Open Subtitles طفلين اقتيدا إلى الغابة بواسطة الأشرار و الأب، يتبع أثراً قليلاً من فتات الخبز
    Burada bulunan kasede iyice yuvarlayarak, ekmek kırıntılarıyla kaplanmasını sağlıyoruz. Open Subtitles نحصل عليه مغطاة بالكامل في خفيق فتات الخبزِ هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more