Tek bildiğim, yüksek topuklu bir Meksi-amcık sana bağırıyor, ve birden evlilik bitiyor. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أن امرأة مكسيكية وبختك و فجأة أصبح الزواج ملغياً |
Ama asıl muhteşem olan,daha çok kayıt geldikçe, bütün dünyadan birden 30 40 tane kayıt geldi. | TED | ولكن الرائع هو, أنه حين بدأت في إستلام أكثر وأكثر منهم, فجأة أصبح عندي 30, 40 صوتا من حول العالم. |
Onu altıncı sınıftan beri tanıyorum, ama birden farklı biri oldu. | Open Subtitles | أعرفه منذ الصف السادس ولكنه فجأة أصبح مختلفا |
Birdenbire insan ırkı, dünyamız, endişelerimiz kozmik açıdan önemsiz olmuştu. | Open Subtitles | فجأة أصبح الجنس البشري وعالمنا و اهتماماتنا ليس لهم معنى |
Birdenbire keyfimiz daha önce olmadığı şekilde saygınlık kazandı. | TED | فجأة أصبح ذوقنا موضع إحترام بطريقة لم تكن من قبل. |
Ve asla olmayacağını söylediğim şey aniden olabilecek bir hale geldi. | Open Subtitles | وكما قيل لي إنه لا يمكن أن يحدث فجأة أصبح ممكن |
Bakıyorumda Bir anda bay titiz kesildin başımıza. | Open Subtitles | أوه , الآن , فجأة , أصبح من الصعب إرضاءك ؟ |
Tek bildiğim, bir Meksi-amcık sana bağırıyor ve birden evlilik bitiyor. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أن امرأة مكسيكية وبختك و فجأة أصبح الزواج ملغياً |
birden ortaya "imkansız" çıktı. | Open Subtitles | لقد ظننت إننا سوف نكون ثنائي و فجأة أصبح لديك توام ؟ |
Eskiden sevdiği her şeye birden tüm ilgisini kaybetti. | Open Subtitles | كل الأمور التي يحبها، فجأة أصبح لا يرغب بها |
Ve birden aile kurmasını kimsenin fark etmeyeceğini sanmamasını söyleyeceğim. | Open Subtitles | وإنه ليس ممكن أنه فجأة أصبح لديه عائلة ولم يلاحظ أحد هذا |
Senin gibi bir sik suratlı nasıl oldu da birden... | Open Subtitles | كيف حدث أن أخرقا مثلك فجأة أصبح يعرف يختار... ؟ |
O örnek birden bire çok sesli olmaya başladı ve anti-virusçülerin dikkatini çekti. | Open Subtitles | هذا النموذج الذي فجأة أصبح مزعج وحاز علي إنتباه رجال شركات الحماية |
Oh, Birdenbire bu eve kimin gireceğine dair standartlarınız mı oldu? | Open Subtitles | . لذا فجأة أصبح لديكى معايير حول الذى يأتى هنا |
Çok uzun bir süre yaşamam benim için Birdenbire çok önemli oldu. | Open Subtitles | فجأة أصبح في غاية الأهمية أن أعيش لوقت طويل. |
- Ne? Çok uzun süre yaşaman senin için Birdenbire çok önemli oldu dedin. | Open Subtitles | قلت فجأة أصبح في غاية الأهمية أن تعيش لوقت طويل. |
Çünkü Birdenbire başlangıca değil, sona daha yakınım. | Open Subtitles | لأنه فجأة أصبح قريباً للأنتهاء أكثر من البداية... |
aniden her şey eskiyip dökülmeye başIıyor. | Open Subtitles | أوه. فجأة أصبح كل شيئاً ينهار إلى قطع صغيرة |
İlk başlarda başarısız olan kitap aniden garip bir şekilde sadece gay aleminde tavan yaptı. | Open Subtitles | الكتاب لم يحقق أيّ نجاح في البداية ولكنّه فجأة أصبح حديث الشعب ومن الغريب في الأمر أنّه جذب اهتمام الشواذ فقط |
Bu eve taşındığımızda... aniden... iç çamaşırım... ben banyodan çıktığımda kaybolmuştu.. | Open Subtitles | منذ أن إنتقلنا إلى هنا ... فجأة ... أصبح غريباً جداً |
Bu telefonun eski olduğunu düşünüyordum ama Bir anda en değerli eşyam oldu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا الهاتف قديم لكن فجأة أصبح قيماً |