"فقدناه" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaybettik
        
    • kaybettiğimiz
        
    • kaybedersek
        
    • Kaybettiklerimizi
        
    • kaybettiğimizi
        
    • kaybetmiş
        
    • kaybettiklerimizin
        
    • atlattık
        
    • yitirdiğimiz
        
    • Ondan kurtulduk
        
    Radyo bağlantısını kaybettik. Alanımızdan da kaybettik. Open Subtitles فقدنا الإتصال الإذاعيا فقدناه أيضا على المجال
    Alev aldı ve motoru kaybettik. Open Subtitles لقد انبعثت منه ألسنة لهب، ومن ثم فقدناه بعد ذلك.
    Onu kaybettik. Muhtemelen banyoların orda veya ziyaretçi odasında. Open Subtitles لقد فقدناه إنه أما في الحمام، أو غرفة الضيوف
    Yükümüz suçluluk hissi ile kaybettiğimiz kişiyi, yenisiyle karşılaştırırsak zor iş o. Open Subtitles ،مع أمتعتنا، الذنب مقارنة كل شخص بالشخص الذي فقدناه
    Üstünde çalıştığımız adamı bir anlık kaybettik galiba. Open Subtitles كنت أعكف على حالة ذلك الرجل ولكن يبدو أننا فقدناه للحظة
    Kemerden çıkınca onu kaybettik, fakat onun kimliğini bulduk. Open Subtitles لقد فقدناه حين كنا نطاردة علىالطريقولكنناحددناهويته.
    Mahkeme davayı geçerli saymadı. Son umudumuzda mahkeme dışı anlaşmaydı, ama onu da kaybettik. Open Subtitles كانت في يد المحكمة أملنا الأخير في التحكيم ، ولقد فقدناه
    Hiç paramız yok. Hepsini kaybettik. Open Subtitles انظر يا رجل، ليس لدينا المال لقد فقدناه كله
    kaybettik. Yerini tekrar belirlediğimizde size haber vereceğiz. Open Subtitles لقد فقدناه سأعلمك قريباً حالما نصلح العطل
    O oğlumuz Matthew..onu büyük bir kazada kaybettik Open Subtitles هذا هو ماثيو ابننا. هو فقدناه في الكويت ، في هجوم
    Onu kaybettik. Silah kulübünden çıkarken görmedik. Open Subtitles فقدناه ، لم نعرف أين مضى بعد أن خرج من محل الأسلحة
    Neden? Ne oldu? Yarın akşam kız kardeşiyle evleneceğim ve Teddy'yi kaybettik. Open Subtitles أجل، يفترض أن أتزوج شقيقته غداً ونحن نوعا ما فقدناه
    Hastayı ne sen kaybettin ne de ben. Birlikte kaybettik. Open Subtitles لم يفقده أيّ واحد منا فقدناه نحن الاثنان
    Evet, kocaman bir at sahili burası. Evet, kaybettik. Open Subtitles آجل ، أنه شاطئ الخيول الكبير آجل ، لقد فقدناه
    Hım, Alışveriş merkezini yaya olarak terk ettikten sonra, kaybettik. Open Subtitles غادر المركز التجاري ماشياً ثم فقدناه بعد ذلك
    Ben küçük yaştayken onu kaybettik ama onun hakkında hiç konuşmuyorum. Open Subtitles فقدناه وأنا في سن صغيرة جدا لكني... لا أتحدث عنه مطلقا
    Bahse girerim buradaki para o gece kaybettiğimiz ile aynı tutardadır Open Subtitles أياً كان موجود هُنا، يضاف إلى المال الذي فقدناه في تلك الليلة.
    Eğer kaybedersek, sonraki gün onu kaybettiğimiz yerde tekrar yakalayacağız. Open Subtitles إذا فقدناه، نعود إليَه في اليوم التالي، نلتقطه في المكان الذي فقدناه فيه.
    Baskı yapmak istemem ama onu kaybedersek Nate hayatının geri kalanını hapishanede geçirecek. Open Subtitles لا أضغط عليك ,لكن إذا فقدناه مهما يكن هو نات سيذب للسجن باقي حياته
    Ama bu konuşmayı hazırlarken sadece Kaybettiklerimizi düşünmek istemediğimi fark ettim. Open Subtitles ولكن عندما كنت احضر هذا المديح، أنا أدركت أنني لم أكن أريد مجرد التفكير في ما فقدناه
    Şimdi eğer Aaron Swartz'ı tanıyorsanız, kendisini yaklaşık bir yıl önce kaybettiğimizi bilirsiniz. TED والآن إذا كنتم تعرفون آرون سوارتس، فأنتم تعرفون بأننا قد فقدناه قبل سنة من الآن.
    Onunla beraber politik temaslarımızı ve gücümüzün yarısını da kaybetmiş oluruz. Open Subtitles اذا فقدناه فسنفقد معارفنا السياسيين و نصف قوتنا
    Bu işi bugün yapacaksak kaybettiklerimizin yerini doldurmalıyız. Open Subtitles لو كنا سنفعل هذا اليوم علينا أن نستبدل كل ما فقدناه
    Onu atlattık. Beni köşede bırakabilir misin lütfen. Open Subtitles اعتقد اننا فقدناه ايمكننى النزول عند الناصيه القادمه ,رجاءً؟
    Kahretsin! yitirdiğimiz silahı uçağa koyan adam. Open Subtitles اللعنة ، الذي فقدناه تواً هو من دبر وضع المسدس بالطائرة
    Harikaydı dostum. Ondan kurtulduk. Open Subtitles أحسنت، لقد فقدناه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more