Rüzgarın gelmesini ve tuvale değmesini bekledim. Ve bir sanat yarattım. | TED | وانتظرت ان تهب الرياح لترسم لوحة زيتية. وقد أنتج هذا فنا. |
Konsepti anladım ama tuvalin üzerine bir şeyler sıçratman onu sanat yapmaz. | Open Subtitles | لقد فهمت المحتوى لكن رمي شيء على القماش ذلك لا يعتبر فنا |
Norman Rockwell’i görüyorsunuz işte. Norman Rockwell’in tabloları sanat değildir diyen sanat eleştirmenleri de var. | TED | تعلمون، تشاهدون نورمان راكويل. وتجدون نقاد فنيين يقولون، مايقدمه نورمان راكويل ليس فنا. |
Norman Rockwell’in eserleri oturma odalarına ve banyolara asılır, bu yüksek sanat olarak nitelendirilebilcek bir şey değil. | TED | لوحات نورمان راكويل تعّلق في غرف المعيشة ودورات المياه، وهو ليس شيء يمكن اعتباره فنا راقيا. |
Karşımızda dünyanın en büyük televizyoncusu dünya içinde dünyanın, ki burası Seaheaven Adası tasarımcısı ve mimarı, Christof. | Open Subtitles | حيث سنجد أكثر العالم فنا مصمم ومنفذ العالم بداخل العالم -وهي جزيرة |
Tarih ona Savaşçı Papa adını verdi, ama bu adamın Vatikan'a mirası -- kaleler ve toplar değildi, sanattı. | TED | و قد لقبه التاريخ بالـ (البابا المحارب) لكن إرث هذا الرجل للفاتيكان لم يكن لا قلاعا ولا عتادا، بل كان فنا. |
Bazen yüksek sanat oluşturuyorsunuz, ve bazen ticari işler yaparak faturaları ödüyorsunuz. | TED | وفي بعض الأحيان تصنع فنا رفيع المستوى، وأحيانا تدفع فواتيرك من هذه الأعمال التجارية |
Aşk bizim için sanat değildir hayattır. | Open Subtitles | الحب ليس فنا بالنسبه إلينا و إنما يعنى الحياه لنا |
Sen buna modern sanat diyorsun, bense kör olası bir yer sarfiyatı derim. | Open Subtitles | أنتَ تطلق عليه فنا حديثا و أنا أطلق عليه تضييعا كبيرا للمساحة |
sanat olması için anlaman mı lazım? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه يجب أن تحصل عليه ليكون فنا ؟ |
Beni yanlış anlamayın iyi bir çizersiniz ama benim sanat dediğim şey bu değil. | Open Subtitles | لا تفمهينى خطأ انتى رسامة جيدة لكن هذا ليس ما ادعوه فنا |
Tim Burton sanat değildir. Bu açıklamamın arkasında duruyorum. | Open Subtitles | .تيم بيرتون ليس فنا وأنـا متمسكة برأيي في هذا الصدد |
Eğer teselli olacaksa, bir an için de olsa birlikte muhteşem bir sanat icra edeceğiz. | Open Subtitles | أنا متيقن بأننا سنعمل فنا رائعا معا , ولو فقط للحظة. |
Yönetmenlik bir sanat değil, daha da fazlası. | Open Subtitles | صناعة الأفلام ليس فنا. إنها أكثر من ذلك. |
Bundan pek değilim. Bu sanat değil. | Open Subtitles | لست متاكد من ذلك , هذا ليس فنا |
Aşk bizim için sanat değildir. | Open Subtitles | الحب ليس فنا بالنسبه إلينا |
Bu sanat değil! Bu eğlence bile değil. | Open Subtitles | هذا ليس فنا وليس ممتعا |
Bu sanat değil mi söyleyin | Open Subtitles | اخبريني ان هذا ليس فنا |
Karşımızda dünyanın en büyük televizyoncusu dünya içinde dünyanın, ki burası Seaheaven Adası tasarımcısı ve mimarı, Christof. | Open Subtitles | حيث سنجد أكثر العالم فنا مصمم ومنفذ العالم بداخل العالم -وهي جزيرة |
Yaptıkları çok çok yüksek bir sanattı ve Laurie Anderson, Merce Cunningham ve Robert Lepage gibi bu turneyi yapan sanatçılar ortaya çıktı ki siz ''The Mahabharata'' ve anıtsal ''Einstein on the Beach'' gibi çığır açan gösterileri biliyorsunuz. | TED | والتي قدمت فنا رفيع المستوى وأخرجت نجوما مثل (لوري أندرسون) و (ميرس كانينجهام) و (روبرت ليباج) الذين ظهروا من دائرة المهرجانات وأيضا العروض البارزة مثل "ماهاباراتا" والعرض الضخم "أينشتين على الشاطيء" |