"فى يوم" - Translation from Arabic to Turkish

• Bir gün
• bir günde
• günü
• gününde
• Bir zamanlar
• Günün
• o gün
• gününe
• Geçen gün
• gün içinde
• günde mi

Sonra Bir gün, benden, kendisiyle birlikte, karaya çıkmamı istedi.
لكن فى يوم ما طلب منى أن أذهب للشاطىء معة

Bir gün, demiryolu işçilerinin gittiği bir otelde servis yaparken bebeğim öldü.
طفلى مات فى يوم كنت أجهز فيه طعام العشاء لرجال السكك الحديدية

Zamanla o çizgiler çoğalacak ve Bir gün yüzün çökmeye başlayacak.
قريباً سيكون هناك المزيد و فى يوم ما سيتعفن هذا الوجه

Zero Cool bir günde 1507 sistemi çökertti. tarihteki en büyük çöküş.
الذى حطم 1,507 نظام تشغيل فى يوم واحد اكبر هجوم فى التاريخ

Şey, ertesi günü bir balık tuttum, puro tadı vardı.
حسناً، لقد أصطدت سمكة فى يوم آخر وكان طعمها كالسيجار.

- sonunda... biliyor musun, bunu sevgililer gününde hediye olarak almıştım!
هل تعلمين لقد حصلت عل هذه الهديه فى يوم عيد الحب

Bir gün içinde, Japon deniz kuvvetlerinin hava gücü, âdeta yok edilmişti.
فى يوم واحد، تم تدمير سلاح القوات الجوية اليابانية المحمولة بحراً بالكامل

Gitano... Bir gün uyandığında kendini soyu tükenmiş olarak bulabilirsin.
جيتانو قد تصحو فى يوم من الايام وتجد نفسك منقرضآ

Belki Bir gün o kalın kafanın içindeki şey bizim için hazır olacak.
ربما فى يوم ما عندماتزول هذه الأفكار من رأسك.. ستكون مستعدا للانضمام الينا..

Eminim olacak , ve Bir gün seninle tanışmak istiyorlar tabi ki.
أنا متأكدة أنكى تريدين و هم أيضا يريدون ذلك فى يوم ما

Ama geçmişimin Bir gün, bu şekilde karşıma çıkacağını bilmiyordum.
ولكنى لم أعرف أن الماضى سيلاحقنى فى يوم من الأيام

Bir gün Kral olacaksa çok daha özenli bakılmalı ve kollanmalı.
يجب أن تنتبهى له, إن كان سيصبح ملكا فى يوم ما

Denizci dedi ki, Bir gün dünyayı özgürce görebileceğim, istediklerimi yapabileceğim, ...ama o gün gelene kadar, bu hayali hatırlatması için güvercini saklamam gerekiyor.
وقال لى اننى فى يوم ما ساكو نحرة لكى ارى العالم , وافعل ما اريد ولكن حتى هذا اليوم , اريدك ان تحتفظ بها

Bir gün bana, özel bir abdest töreninde cemaatten biriyle yaptığım tartışmayı sordu.
فى يوم ما ،سألنى، عن حجتيّ الخاصة بعضو المحفل فى مراسم الوضوء الخاصة.

Bir gün babasının silahını bulup okula getiren küçük bir çocuk görüyorum.
أرى فتى صغير عثر على سلاح والده وأخذه للمدرسه فى يوم ما

Böyle bir günde kesin orada olur. - İş dışında her şeyi unutur.
فى يوم مثل هذا انه من المتوقع انها ستنسى كل شىء ماعدا العمل

Demek oluyor ki sen güzel bir günde biraz acayip olabilirsin.
يعنى انه فى يوم جيد يمكن ان تكون ميال الى التقشر

bir günde çok fazla para kazarır kazanmaz ikimiz de kendi ömürlerimizi düşünürüz.
عندما نكسب نقوداً فى يوم واحد أكثر مما كسبناه فى حياة كلاً منا

Pazartesi günü bir cinayet işlemek çok ciddi bir hata.
لكى ترتكب جريمة فى يوم الأثنين هذه غلطة رهيبة جدا

Donny Leeds seni tatil gününde burada görmek için can atıyor.
دونى ليدز من جونزينج يريد رؤيتك فى يوم إجازتك لا أكثر

Bir zamanlar güzel bir kızla vedalaşmak için tam senin durduğun yerde duruyordum.
فى يوم ما وقف حيث تقف الآن لأودع فتاة جميلة

Ne dersin, Günün birinde o helikopterlerden birine binebilir miyim?
هل تعتقد إننى فى يوم من الأيام سأستقل إحدى مروحياتهم؟

Babalar gününe amcası gelen bir tek ben vardım.
أنا الواحدة التى حضر عمها فى يوم الأباء, بدلا من أبواها

Tamam... Geçen gün, kalabalık bir odada gözlerimiz karşılaştı, ve aniden-- bir kıvılcım çaktı, tüm yaşamımm boyunca beklediğim ışığı gördüm.
حسنا فى يوم ما التقت عيوننا فى غرفه مزدحمه حيث كانت شرارة الحب

Bunların hepsini bir günde mi öğrendin?
-توصلتِ إلى كل هذه المعلومات فى يوم واحد؟