Kargalar gibi diğer yaratıklar belirli bir konuda çok iyi değiller ama diğer ortamların yasalarını öğrenmede aşırı derecede iyiler. | TED | بينما مخلوقات أخرى، كالغربان، لا تبرع في أمر بعينه، ولكنها بارعة للغاية في تعلم واستكشاف القوانين في بيئات مختلفة. |
Blogcuyum. Hep tek bir konuda uzman olacağımı söylerdim, kendi hakkımda uzmanlaştım, o yüzden bunun hakkında yazıyorum. | TED | أنا مدونّة. لطالما قررت أن أكون خبيرة في أمر ما، والأمر التي أنا خبيرة به هو هذه الإنسانة، ولذا أكتب عنها. |
Senden bir konuda tavsiye isteyecektim. | Open Subtitles | كنت أتسائل إن كنت أستطيع أخذ نصيحتك في أمر ما. |
İstediğim, sizin ve Dedektif Baptiste'in, Garrett'ı incelemeniz ve Vincent Bourg'la arasında bir bağ var mı bakmanız, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا فقط أطلب منك ومن المحقق بابتيست أن تنظروا في أمر غاريت وهل هناك أي علاقة تربطه مع فينسينت بورغ هذا كل ما في الأمر |
Tehlike mi? Yıllar öncesine dayanan bir şeye bulaşıyorsun. | Open Subtitles | إنّك تورّط نفسك في أمر يعود لسنين عديدة ماضية |
Pekâlâ, bana Bir şey hakkında yardımcı olabilir misiniz acaba? | Open Subtitles | أنا أتساءل إذا كان بإمكانك أن تساعدينني في أمر ما |
Senin gözlerinde bir şeyi feci halde batırdığımı biliyorum ama elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | أعلّم أنّه في ناظرك قد أخطأت في أمر ما ولكنّ فعلت ما بإمكاني |
Seni berbat bir şeyin içine soktum. - Hayır. Kapa çeneni! | Open Subtitles | ـ لا لقد ورطتك في أمر مروع ـ كلا ، أخرس |
bir şeyde iyi olduğunu söylemek nasıl hakaret olur ki? | Open Subtitles | كيف أكون أهنتك حين أقول أنك جيدة في أمر ما؟ |
Bana bir konuda yardımın dokunabilir. Hımm. Bu adam bir şikayette bulunmak için gelmiş. | Open Subtitles | إذن اسمع، أنا فعلاً بحاجة لمساعدتك في أمر ما جاء شاب لتقديم شكوى |
Augie'ye bir konuda yardım etmem gerekiyor, sonra yola çıkacağım. | Open Subtitles | أنا أقوم بمساعدة أوغي في أمر ما, وسأكون في طريقي اتفقنا؟ |
Bana bir konuda yardımcı olabilir misin? | Open Subtitles | أنصت، أتظن أن بامكانك مساعدتي في أمر ما؟ |
Ben de hazır buradayken bana bir konuda yardımcı olabilmeni umuyordum. | Open Subtitles | وبما أني هنا ، فأني أتسائل فيما إذا كان بمقدورك مساعدتي في أمر ما |
Seni aradım çünkü bir konuda tavsiyene ihtiyacım vardı, Sayın Pazarlama Sampiyonu! | Open Subtitles | حسناً، لقد اتصلت لأني أريد مشورتك في أمر يا حضرة الفائز بجائزة التسويق |
Asılnda bir konuda yardımını isteyeceğim. | Open Subtitles | في الحقيقة، يمكنني الاستعانة بمساعدتك في أمر ما الآن |
Yine de... basit ve dikkat çekici... bir konuda açık olalım... bu suçlu bir adamın... hayatı! | Open Subtitles | رغم كل هذا لنكن واضحين في أمر بسيط ملحوظ |
Evet, bir konuda haklıydın Matt! Aptalsın! | Open Subtitles | نعم ، كنت محقاً في أمر واحد مات ، أنت سخيف |
- Affedersiniz, bir konuda yardımınızı istesem? | Open Subtitles | المعذرة، أتسائل لو بإمكانك مساعدتي في أمر ما |
Lederman'ı yoğun bakım ünitesine göndermeden önce komaya girmesiyle ilgili bir soruşturma başlatıyorum. | Open Subtitles | أنا أنوي القيام بتحقيق في أمر غيبوبة نيترمان قبل أن ارسله إلي العناية المركزة |
Michael Westen'ı araştırmak için tutulmuş olduğumu bildiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | وأنا اعلم أنكـِ مدركه أني قد اُستأجِرت للنظر في أمر مايكل ويستين |
Böyle bir şeye hiçbir zaman isteyerek karışmayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنّني لن أتورط بإرادتي في أمر كهذا. |
İnandığın Bir şey için artık çok geç olduğunda nasıl devam edebilirsin? | Open Subtitles | إلى أي مدى يمكنك الاستمرار في أمر ما بعد النقطة التي يتوقف إيمانك به فيها؟ |
Bazı hayvanlar, tavuk mesela, sadece bir şeyi çok iyi yapmakla çok güzel uyuşuyorlar. | TED | حسنا، بعض الحيوانات ، كالدجاج، تبدو مهيأة بشكل جميل لتبرع في أمر واحد فقط |
Bence o kardeşinin bir şeyin içinde olmak zorunda olduğunu düşünüyor bir vurulma olayından daha fazlası var gibi görünüyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها تظن بتورط أخاها في أمر ما بأن ربما هناك ما هو أكثر في الحادثة مما يبدو |
Bir öbemli sebebi şu ki Afrika savannalarındaki atalarımız bir şeyde çok iyiydiler. | TED | أحد الأسباب الهامة هو أن أسلافنا الذين عاشوا في غابات السافانا في إفريقيا كانوا حقًا ماهرين في أمر واحد. |