"في منتصف" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir yarısı
        
    • ortasında
        
    • bir yarısında
        
    • ortalarında
        
    • bir vakti
        
    • ortasındayım
        
    • köründe
        
    • tam ortasındayız
        
    • orta yerinde
        
    • yarılamış
        
    • merkezinde
        
    • ortasındaki bir
        
    • yarıladık
        
    • yarılamıştır
        
    • orta yaşlı
        
    Gecenin bir yarısı olabilir. Hiç beklemediğin bir anda da olabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون في منتصف الليل ويمكن أن يكون آخر ماتتوقعه
    Gecenin bir yarısı burada ne aradığını bana hala söylemedin. Open Subtitles ما زلت لم تخبرني ماذا تفعل هنا في منتصف اللّيل.
    Ama her gece gecenin bir yarısı ağlayarak kalkıyordum . Open Subtitles لكنني كنت في كل ليلة أستيقظ في منتصف الليل، باكية
    85 şarkılık bir listem var ve özellikle gecenin ortasında TED لدي قائمة أغنيات من 85 أغنية، وخصوصاً في منتصف الليل،
    2009'da, gecenin bir yarısında telaş dolu bir arama aldım. TED في العام 2009، تلقيت مكالمة شديدة الاهتياج في منتصف الليل.
    1980'lerin ortalarında, 125'ten fazla ülkede yılda 350.000 çocuk, çocuk felci geçiriyordu. TED في منتصف الثمانينيات كانت عدوى شلل الأطفال تصيب أكثر من 350000 طفل بالعجز كل عام في أكثر من 125 دولة.
    Şarap yapıyorlardır. Peki neden gecenin bir yarısı ambara gidiyorlar? Open Subtitles لما لأي أحد أن يذهب إلى حانة في منتصف الليل؟
    Gecenin bir yarısı orda olmak ve o tüm polis arabaları falan. Open Subtitles في أن أكون هناك في منتصف الليل معا كل عربات الشرطة تلك
    Yaklaştığımızı biliyorlardı. Yoksa neden hepsi gecenin bir yarısı evden çıksın? Open Subtitles لقد عرفوا أننا إقتربنا وإلا لماذا غادروا جميعهم في منتصف الليل؟
    Ben de gecenin bir yarısı süt içmek için kalktım ve dolaba gittim. Open Subtitles لذلك نهضت في منتصف الليل لاحصل على كوب من الحليب وذهبت إلى الثلاجة
    Gecenin bir yarısı, direkt olarak Genel Kurmay'a muhtıralar yolluyordu. Open Subtitles ارسل المذكرات في منتصف الليل مباشرة الى رئيس الاركان العام
    Gecenin bir yarısı, birinin gizlice buraya girmesi hiç de mantıklı gelmiyor. Open Subtitles أحدهم قام بالتسلل من المبنى في منتصف الليل مما يجعل شعوري صفر
    Gecenin bir yarısı sokaklarda dolaştığım ve keşlere iğne yaptığım için korkardı. Open Subtitles الإنطلاق في شوارع العاصمة في منتصف الليل، و المدمنون يستخدمون الإبر للحقن.
    Konuşmanın tam ortasında Wi-Fi'dan cep telefonu şebekesine geçiş yaptı. TED لقد انتقلت المكالمة الى برج الهاتف النقال في منتصف المكالمة
    Ama '90 ların ortasında kendimizi karakter ve yaratık tasarımı işiyle yalıtılmış halde buluverdik, aslında şirketi kurma amacımızda buydu. TED ولكننا تخلفنا عن هذا التقدم في منتصف التسعينات أي في تصميم المخلوقات والشخصيات والتي كانت في الأصل سبب تأسيس الشركة
    Annem, daha ben 10 yaşındayken gecenin bir yarısında komünistler tarafından alınmıştı evimizden. Open Subtitles والدتي أخذها الشيوعيون من المنزل في منتصف الليل، وأنا في العاشرة من عمري.
    Neredeyse her gece, gecenin bir yarısında uyanıyorum ve öylece uzanıyorum. Open Subtitles أستيقظ في منتصف الليل وتقريبا كل ليله وانا فقط مستلقي هناك
    21. yüzyılın ortalarında hayat, bölgesel olarak yaşamak anlamına gelecek. TED الحياة في منتصف القرن 21 ستكون حول المعيشة محليا.
    Ancak senin gibi biri gecenin bir vakti gelir zaten. Open Subtitles انه أنت فقط من يمكنه أن يصل في منتصف الليل
    Bir konferanstayım, ama aynı zamanda hayvanat bahçesinde çok önemli bir deneyin ortasındayım. Open Subtitles أنا في مؤتمر ولكني أيضاً في منتصف تجربة مهمة جداً في الحديقة ..
    Gecenin köründe bir ceset parçalıyorum, özel bir an yaşamıyoruz. Open Subtitles أنا أقوم بتشريح جثة في منتصف الليل. ليس لدينا وقت.
    Sismik bir kaymanın tam ortasındayız ve bu dönemi atlatmamızı sağlayacak bir köprü iş bulmalıyız. TED نحن في منتصف مرحلة التغيير الجذري، وعلينا أن نجد شيئًا يخرجنا من وضعنا هذا.
    Katherine Hale'in cep telefonu kasabanın orta yerinde yeniden açılmış. Open Subtitles هاتف كاثرين هايل الخليوي عاد للعمل وموقعه في منتصف البلدة
    Bir sonraki birleşimde saldırı komutu devreye girdiğinde Atlantis'e yolu yarılamış oluruz. Open Subtitles سنكون في منتصف طريق العودة لأتلانتس عندما أمر الهجوم يؤثر عليهم عند الإندماج القادم
    Dünyanın evrenin merkezinde olduğunu düşünün ve onu çevreleyen gökyüzü bir küreye yansıtılmış. TED عليك أن تتخيل أن الأرض في منتصف الكون وتحيط بها السماء بشكل كروي
    Hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş. Open Subtitles وزحف في الوحل بين مجموعة من الأشجار في منتصف مكان مجهول
    Endişelenme Hugh, yolu yarıladık. Open Subtitles لاتبدو قلقا إلى هذا الحد , يو نحن في منتصف الطريق
    Daha dün, Taihiti yolunu yarılamıştır diyordun. Open Subtitles آه , بالأمس قلت انه في منتصف الطريق إلى تاهيتي.
    orta yaşlı bir duldu. Oldukça varlıklıydı ve Hampstead'de hizmetçisiyle birlikte yaşıyordu. Open Subtitles أرملة في منتصف العمر، رغيدة الحياة تعيش مع مدبرة منزلها في هامبستيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more