60 ve 70'li yılların bir ürünü olduğunu söyledi, o zamanın kültürü öyleymiş. | TED | قال إنه نتاج الستينيات والسبعينيات، وهذة كانت الثقافة حينها. |
Bir süre önce burayı ziyaret ettiğini ve ortalığın karışık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال إنه كان هنا منذ فترة ووجد المكان في حالة فوضى |
Üzgün olduğunu söyledi, ama bu akşam gelemeyecekmiş. | Open Subtitles | قال إنه آسف ولكنه لن يستطيع القدوم الليلة. |
"Sana borçlandım" demişti. Biraz sıkışık olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أعطاني إيصالاً بالمبلغ قال إنه ينقصه المال |
Yaktığım Amir, bir tehlikenin, kavrayamayacağımız bir gücün gelmek üzere olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | السيد الأعلى الذي أحرقته قال إنه هناك خطرٌ القادم قوةٌ لن نستطيع فهمها |
Suçlu kendine engel olamadığını söylüyor. | Open Subtitles | . . المتهم قال إنه لا يستطيع مساعدة نفسه |
Sahiplerine zamanı kontrol eden bir gücü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال إنه يمنح صاحبه قوة غير عادية القوة للسيطرة على الوقت |
Bir takım değişimler yaşamakta olduğunu söyledi... - ...sonra da bu değişimleri yaşadı. | Open Subtitles | إنه قال إنه يمر بكل هذه التغيرات ثم مر بها , التغيرات |
Lauren'in bir arkadaşı olduğunu söyledi. Suratı boyayla kaplıydı... | Open Subtitles | هناك رجل قال إنه صديق لورين وكان لديه صبغة تملىء وجهه. |
Sahiplerine zamanı kontrol eden bir gücü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال إنه يمنح صاحبه قوة غير عادية القوة للسيطرة على الوقت |
- Evet, keyifsiz olduğunu söyledi. - Selam! | Open Subtitles | . قال إنه كان مُكتئبا ً كنت سأقول لك ولكن.. |
Menajeri yeme bozukluğu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وكيل دعاية قال إنه كان إضطراب بشأن الطعام |
Albay, onun protestocularla sorunları olduğunu söyledi. | Open Subtitles | النقيب قال إنه كان لديه مشاكل مع الشاكيين من الحرب؟ |
Tüm aylığımı aldı. Kurabiye kavanozu için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخذ مرتبي بأكمله , قال إنه من أجل الكعكة |
Sadece tek yumruk. Ayrıca Şeytan, işe yaramaz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إنها لكمة واحدة بالإضافة, الشيطان قال إنه أحمق |
Galerideki adam bunun en çok talep gören eser olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الرجل من المعرض قال إنه أفضل فن موجود الآن |
Dosyalamak için yetersiz olduğunu söylemişti. Ben de biraz daha araştırdım. | Open Subtitles | وقد قال إنه لم يكن كافياً لبناء القضية لذا فقد غصت مرة أخرى |
Marty McDonald yaptığım en iyi şey olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | مارتي مكدونالد قال إنه أفضل عمل قمت به. |
- Çocuk hiç bağırmadığını söyledi. - Yalan söylüyor olmalı. | Open Subtitles | ـ الطفل قال إنه لم يصرخ قط ـ لابد أنه يكذب |
Stephen Hughes onu burada bir lokantada gördüğünü söylüyor. | Open Subtitles | أحدهم يدعى ستيفن هيوز قال إنه رآه في مطعم هناك |