"قدرته" - Translation from Arabic to Turkish

    • yeteneği
        
    • yeteneğini
        
    • gücünü
        
    • gücü
        
    • yeteneğine
        
    • Gücünün
        
    • güçlerini
        
    • yeteneğinin
        
    • kabiliyeti
        
    • güçlerinden
        
    • elinden
        
    • yetisini
        
    • yeteneğiydi
        
    • yeteneğinden
        
    • becerileri
        
    Dışarıda başka biri varsa ama onun yeteneği, başkalarına istediğini yaptırmaksa? Open Subtitles ماذالوكانهناكشخصما.. كانت قدرته هي إجبار .. الناس على فعل ما يريد؟
    Farkın, yeni bir fırsatı tanıma ve sahiplenme konusundaki yeteneği olduğuna inanıyorum. TED أظنّ أنّها قدرته على رؤية الفرصة الجيّدة و اغتنامها.
    Bir halkı yok etmenin en iyi yolu, üreme yeteneğini yok etmektir. Open Subtitles أفضل وسيلة للقضاء على الشعب هي بأن ينزعو منه قدرته على التوالد.
    gücünü, başkalarını güçlü yapma yeteneğine dayandırıyor. TED فهو يعتمد على قوة قدرته بجعل الآخرين أقوياء
    Ama PISA'nın gücü ülkelere diğerlerinin ne yaptığını söylemekten geliyor. TED لكن قوته تكمن في قدرته على إخبارها عما يفعله الأخرون.
    Takım çalışması, daha çok müşteriden yumruk yemeye uyum sağlama yeteneği ile ilgilidir. TED جزء كبير من تنفيذ الفريق يعتمد علي قدرته علي التكييف لتلقيه لكمة في الوجه من الزبون
    İkinci Dünya Savaşı sırasında komaya giren Nakata, komadan uyandığında okuma yazma yeteneğini kaybetmiş ancak gizemli bir şekilde kedilerle konuşabilme yeteneği kazanmıştır. TED بعد استيقاظه من غيبوبةٍ من أيام الحرب العالمية الثانية، يفقد ناكاتا قدرته على القراءة والكتابة ولكنه يكتسب قدرةً غامضةً على التحدث مع القطط.
    Gerçi biraz belli ama bu adam Alfa yeteneğini sizin üstünüzde kullanıyor. Open Subtitles لا بد ان هذا يجلي الحقيقه لكن هذا الرجل يستعمل قدرته عليكم
    Doug'a 12 yıl önce ALS teşhisi kondu ve o zamandan beri konuşma yeteneğini kaybetti. TED دوق أصيب بالتصلب الجانبي الضموري منذ حوالي 12 سنة وفقد منذ ذلك الحين قدرته على التحدث.
    Hepimiz bakabiliriz, böylece Tanrı'nın yaratıcılığını, gücünü ve bu gücün o hayvana nasıl yansıdığını, görebiliriz. Open Subtitles و كل ما يمكن للرجل فعله هو أن ينظر اليه و يتأمل عظمة الرب وروعة إبداعه و قوته، وكيف تتجلى قدرته الكلية في هذا الحيوان.
    gücünü kullanıp o şeytanı yok etmelisin yoksa öleceğiz. Open Subtitles عندما يستخدم قدرته و يطرد هذا الشيطان، و إلا سنموت جميعاً
    Etkinlik hissiyatı basitçe şu demek, bir kimsenin herhangi bir davranışı değiştirebilme gücü olduğuna inanması. TED ان مفهوم الفعالية في الاساس يصب في اقتناع الفرد في قدرته على تغير طباعه
    Peki onun gücü sana nasıl ulaşıyor? Open Subtitles هو الذى منحنى القوه ولكن كيف تصل قدرته إليك؟
    Bütün doğal yeteneğine karşın, Bobby Fischer yaşamış her oyuncudan daha sıkı çalıştı. Open Subtitles ،رغم كل قدرته الفطرية بوبي فيشر درس بجد اكبر من اي لاعب شطرنج آخر
    3'e karşı 1, yansıtma Gücünün de icabına bakabiliriz. Open Subtitles فنحن ثلاثة ضد واحد، وسنكون قادرين على مواجهة قدرته للتَّصدي
    güçlerini nasıl baskılayacağıma karar verinceye kadar. Herkesin kendine has bir kriptoniti vardır. Open Subtitles فقط حتى أحدد كيف أوقف قدرته أعني، لكل شخص نقطة ضعف
    Labaratuvarlarımız bırakın benzerini yapmayı, yeteneğinin nasıl çalıştığını bile anlayamadı. Open Subtitles مختبراتنا لا تستطيع أن تعرف كيف تعمل قدرته انسى مضاعفتها
    Onun, kayıp veya zarar görmüş dokularda eşsiz bir yenilenme kabiliyeti var. Open Subtitles قدرته على تجديد الأنسجة المفقودة والمتضررة تحث على إجراء المزيد من الأبحاث
    Birileri güçlerinden yararlanmaya çalışıyor. Open Subtitles وشخص ما يريد أن يستفيد من قدرته
    Ben sadece, onun kazanma şansını elinden almamıştım, Onun savaşma azmini de elinden aldım. Open Subtitles لم أخذ فقط فرصته للفوز بالإنتخابات فقد أخذت قدرته على المواجهة والقتال أيضا
    Nefes alma yetisini tekrar kazanmaya başladığında, onun düşüncelerini kaydetmeye başladım, ve bu videoda duyacağınız ses onun sesidir. TED حين بدأ في استعادة قدرته على التنفس، بدأت أسجل أفكاره، لذا فالصوت الذي ستسمعونه في هذا الشريط هو صوته.
    Fakat bana döngüsel ekonomi hakkında en çok ilham veren şey gençlere ilham verme yeteneğiydi. TED لكن أكثر ما ألهمني في الاقتصاد الدائري قدرته على إلهام الشباب.
    Şüpheli kurbanları daha çok işkence yapmak... amacıyla hayatta tutma yeteneğinden zevk alıyor. Open Subtitles او جراحات على ضحاياه نظن ان هذا الجاني يحصل على سعادته من قدرته على ابقاء ضحاياه أحياء
    Mekanizma dediği şey, kendi zihni ve matematik becerileri. Open Subtitles الآلة هو ما يطلقه على قدرته العقلية في أداء الحسابات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more