Hayır tanımazdım. Buraya sadece neler olup bittiğini görmek için geldim. | Open Subtitles | لا لم أعرفهم أنني قدمت فقط لأرى ما سبب كل هذا |
Böylece buraya geldim ve babanla tanıştım ve sonra da Joni Mitchell ile. | Open Subtitles | لذا، قدمت الى هنا و ألتقيت بوالدك و ألتقيت بعد ذلك جوني ميتشل |
Ona soylu bir ölüm verdim. Mahkumiyet sebebi için iyi savaşmıştı. | Open Subtitles | قدمت له موته نبيله، فقد قاتل جيداً من أجل قضيته الخاسره |
Doğuştan böyleyim. Alt vücudum vardı ve üstü de onunla beraber geldi. | Open Subtitles | لقد ولدت بها , كان عندي عضلات سفلية و العلوية قدمت معها |
Bizlere büyük bir hizmet verdin. Bu gece bunu kutlayacağız. | Open Subtitles | لقد قدمت لنا جميعا خدمه عظيمه الليله لابد ان نحتفل |
Görüşmeye geldi, restoranla ilgili birkaç öneri verdi ve gitti. | Open Subtitles | وظهر، قدمت بعض الاقتراحات عن حانة صغيرة، وتولى ثم الخروج. |
Biliyorum, paran yok. Sonuçta kasabaya yeni geldin. | Open Subtitles | اعرف ليس لديك المال لقد قدمت للمدينة للتو |
Yargıç Forer kendisinde isteneni yaptı ve sonra yargıçlığı bıraktı. | TED | لقد قامت القاضية فورير بما يتوجب عليها القيام به .. ومن ثم قدمت استقالتها |
Sokaklarımızdan uyuşturucu ve suçu uzak tutmak için herşeyi yaptın. | Open Subtitles | لقد قدمت كالجميع.. للتخلص من المخدرات.. والجريمة من شوارع المدينة |
Buraya sana karşı iyi davranmaya çalışmak için buraya geldim. | Open Subtitles | لقد قدمت إلى هنا لأني أحاول أن أكون لطيفاً معكِ |
Efendim, ben The Paradise'a Bay Moray'in eşi öldükten sonra geldim. | Open Subtitles | سيدي , أنا قدمت الى الفردوس بعد وفاة زوجة السيد موراي |
Buraya kibarlıktan geldim, ve sen beni delil karartma ile suçluyorsun? | Open Subtitles | لقد قدمت هنا على سبيل المجاملة وتقومين باتهامي الآن بسوء السلوك |
Ona; ''bir doktor olarak elimden gelen en iyi tıbbi yardımı verdim, fakat bir insan olarak sizi hayal kırıklığına uğrattım.'' | TED | يمكنني القول أني في تلك الليلة قدمت كطبيب أفضل رعاية طبية كنت أملكها لكن كإنسان، لقد خيبت ظنها. |
Fakat giderken ona para verdim, çünkü Riverdale' ydım... ...bu nedenle ondan daha çok param vardı. | TED | ولكن قدمت له المال لأنني كنت من ريفرديل حيث أملك مالا أكثر منه |
Kızım Carrie benimle yaşamaya geldi. Amy ile tanıştırayım dedim. | Open Subtitles | ابنتى كارى قدمت لتعيش معى, فكرت فى تعريفها على آمى |
Bana müthiş bir hikaye verdin, gizli tutulan bir şeyin tanıtımını yapamam dostum! | Open Subtitles | انت قدمت لي فحسب قصةً لعينةً هائلة ولا أستيطع الترويج لسرٍ لعين يارجل |
Trenle köye giderken bana bir hediye verdi: Coach marka kahverengi bir deri bozuk para cüzdanı. | TED | على القطار إلى البيت، قدمت لي هدية: محفظة نقود مع تقليم جلد بني من العلامة التجارية كوش. |
Eğer bu olayda hiçbir şey yoksa, neden gecenin bir yarısında bu kadar yolu geldin ? | Open Subtitles | لذا, إن لم يكن للأمر أهمية, لم قدمت كل الطريق بمنتصف الليل؟ |
Bak annem bana ne yaptı. | Open Subtitles | ـ انظري الى ما قدمت لي أمي ـ واو أنه جميل |
Sokaklarımızdan uyuşturucu ve suçu uzak tutmak için herşeyi yaptın. | Open Subtitles | لقد قدمت كالجميع.. للتخلص من المخدرات.. والجريمة من شوارع المدينة |
Ve ben de yardım ettim, çünkü birisi yapmak zorundaydı. | Open Subtitles | لذا قدمت المساعدة لأنه كان على أحدهم أن يفعل ذلك |
Bir kez ahırın hendeğinde yürüyerek vaaz vermiştim. | Open Subtitles | قدمت عظة كاملة ذات مرة و أنا جالس مباعداً بين قدمىّ |
Senin geldiğin gün, güneşin... doğmadığı, soğuk hücremde monoton hayatımı sürdürüyordum... ama birdenbire hiçbir uyarıda bulunmadan... güneş her şeyi ısıtmaya ve aydınlatmaya başladı." | Open Subtitles | عندما قدمت كان يومي بدون شمس كان معتما وباردا و فجأة وبدون سابق إنذار |
Tüm çocuklarına sınıfta kahvaltı sundu. | TED | قدمت وجبة الإفطار في الفصل الدراسي لكل أطفالها. |
Sen on iki bin tekliften birini kabul ettin mi? | Open Subtitles | هل سبق أن قبلت أحد ال12,000 عرض التي قدمت لك؟ |
Sonra da tipik bir hayran gibi kendimi tanıttım. | Open Subtitles | ثم قدمت نفسي على أني معجبة عادية.. |
Bana Uyku Perisi demeni yardım etmeye geldiğimde adamların söyledi. | Open Subtitles | شعبك اخبروك ان تدعوني بالرجل المنوم عندما قدمت لهم للمساعدة |