"قفزت" - Translation from Arabic to Turkish

• atladım
• atladı
• atladın
• atlamış
• atlayıp
• atlarsan
• atladığı
• fırladı
• atlayan
• çıktı
• atladığını
• atlarım
• zıpladım
• atladığımı
• atlayarak

Oraya koştum, nehre atladım ve sonra da kızı çıkardım.
لقد نزلت مُسرعاً و قفزت إلى الجدول و سحبت الفتاة

İrtifa kaybettiğimi fark ettim ve paraşütümü açıp helikopterden atladım.
و أدركت أنني سأسقط لذا فأخذت مظلة الهبوط و قفزت

Onu seviyorum ama o deli. Suya atladı ve kayboldu.
أنا أحبها ، ولكنها مجنونة لقد قفزت إلى الماء وإختفت

CA:Atladın mı yoksa aşağıya indi mi?
ك أ: هل قفزت أم..هبط بك المنطاد فى النهاية؟

ÖLÜM İLANI ANNA MORGAN, 44, ÖDÜLLÜ AT YETİŞTİRİCİSİ ...atlamış olmalı halüsinasyonlar görüyordu...
آنا مورجان الفائزة بجائزة أحسن مربية خيول ربما قفزت , آنا كانت تعاني من هلوسات

Uçak dağa çarpmadan önce, atlayıp güvenli bir yere düştüm.
قبل أن أصطدم بالجبل ، قفزت من الطائرة نحو شبكة أمان

Bazı motorcular striptizciye zor anlar yaşattı, ben de atladım.
بعض راكبي الدراجات كانو يقسون على متعريه لذا قفزت لهناك

- Noel sadece gelmekle kalmadı. Yataktan atladım. Alt kata koştum.
واللعنة، عندما حل عيد الميلاد، قفزت من السرير وركضت إلى الأسفل.

2008'de Paris'de Eyfel'den atladım.
في 2008 ، قفزت من على برج إيفل في باريس

atladı. Bu da ne? Bu akşam evlenme teklif edeceğim.
لقد قفزت. ما هذا؟ سوف اطلب منها ان تتزوجني الليلة.

Önce ben duvardan atladım, sonra adamlarım peşimden atladı.
قفزت على الحائط أولاً ثم تبعني زملائي بعد ذلك

Sparkwood kavşağında motordan atladı ve ormana doğru koşmaya başladı.
30، حيث قفزت من الدراجة عند تقاطع شارعيّ "سباركوود" و"21"

Süpermen gibi camdan atladın, öyle değil mi?
قفزت خلال اللوحة الزجاجية مثل الرجل الخارق، أليس كذلك؟

Öyle düşünmüyorsun, değil mi? 20 mil yüksekte uçaktan atladın.
انت لا تفكر بهذه الطريقة لقد قفزت من طائرات على ارتفاع 20 ميلاً

Kaymış ya da atlamış ya da bir yardım almış olabilir.
إما أنها زلّت بها القدم وإما قفزت أو أن أحدهم قد ساعدها

Telefonun uzatma kablosunu kullanmış parmaklıklara bağlamış ve atlamış.
لقد إستعملت حبل التوصيل وقيدت السور ثم قفزت

Makineyi çok sevdiğimi söylememe rağmen hemen bir taksiye atlayıp onu Hemmesher ve Shleimer'a götürdüm.
أنا كذبت عليها وقلت أحب ذلك. قفزت إلى سيارة أجرة وقاد هذا الشيء حق العودة.

..duymaya başlayacaksınız! Eğer oradan atlarsan, sana duyulan saygı..
إذا قفزت من عل هذه فالإحترام الوحيد الذى ستناله

Bu Moudan'ın atladığı köprüden uzak değildi.
حدث ذلك بمكان قريب من الجسر حيث قفزت ماودان

Kız zaten pastanın içinden fırladı ve herkes bir parça aldı.
لقد قفزت الفتاة من الكعكة وحظي الكل بقطعة منها

Geçen yaz Roma'da havuza atlayan oydu değil mi?
انها الفتاة التي قفزت داخل النافوره بروما الصيف الماضي ,اليس كذلك؟

Demek istediğim işe yeni başladığımda benimde bir sürü kira çekim karşılıksız çıktı.
أقصد، يجب أن تعرفي كم فاتورة إيجار قفزت عاليًا عندما كنت في البداية

Bir kızın güverteden atladığını duyduk.
هل كنتم على ظهر السفينة الاسبوع الماضي, سمعت شائعة ان امرأة قفزت قفزت من السفينة

- Filmlerdeki gibi. - Sen atlarsan bende atlarım.
كما فى الافلام اذن ان قفزت فسأقفز انا ايضا

Beni yiyecekti ama başına zıpladım ve onu çok iyi atlattım.
كاد أن يأكلني و قفزت على رأسه , و طرحته جيدا

Gemiden nasıI atladığımı sana anlatmış mıydım?
هل أخبرتك عن المرة التي قفزت فيها عن سفينة؟

Dinle,Seni böyle korkuttuğum için üzgünüm, ağaçtan atlayarak,
أسمع.. أنا أسف على إخافتك هناك عندما قفزت من الشجرة