| Aynı şeyin yalan detektörü olduğunu iddia eden biri için de söylenebileceğine eminim. | Open Subtitles | ولكني متأكداً أنه يمكن قول الشيء نفسه بالنسبة لشخص يدّعي أنه كاشف للكذب |
| Kocaman bir tüp yetine yarı iletken ince bir katman halinde ve bir gama detektörü işlevi görüyor. | TED | انه ليس مكون من الكثير من الاسلاك ولكن من طبقة رقيقة من مادة أشباه الموصلات التي هي بمثابة كاشف لأشعة جاما |
| Frekans dedektörü, dinlemeyi önleyici cihaz ve frekans bozucu gerekiyor. | Open Subtitles | تحتاج إلى كاشف شرائح و مفتاح خاص و خبير بالترددات |
| Bu da daha iyi bir kanser dedektörü yapmak üzere kullanacağımız gözlem türüdür. | TED | هذه هي نوع الملاحظة التي سنستخدمها لصنع كاشف أفضل عن السرطان. |
| Sana, yalan makinesi testi yapacağımızı söylediğim zaman, anlık bir şey yaşandı. | Open Subtitles | هذا هو المقطع للحظة، التي أخبرتك فيها أننا سنقوم بتجريب كاشف الكذب. |
| Bunları okulda yapmanın en iyi yönü, metal dedektöründen geçmek zorunda olmayışımız. | Open Subtitles | أفضل ما بصنعهم داخل المدرسة هو أنّكم لا تضطرّون لعبور كاشف المعادن |
| Uçak tuvaletindeki duman dedektörünü etkisizleştirmiş ki bu federal bir suç. | Open Subtitles | قدّ أبطلت كاشف الأدخنة بمرحاض الطائرة، و هذهِ تُعدّ جنحة فدرالية. |
| Neyse ki yalan detektörü değil, yoksa hiçbirimiz içeri giremezdik. | Open Subtitles | لحسن الحظ انه ليس كاشف سئ والا ماكان أحد منّا دخل |
| Burada kızılötesi bir hareket detektörü olacak. | Open Subtitles | هنا، سيكون جهاز كاشف الحركه بالاشعه تحت الحمراء |
| Bir radar detektörü o kasktan çok daha fazla para eder. Bence onu kazıklıyorsun. | Open Subtitles | قيمة كاشف الرادار أكبر من قيمة الخوذة، أنت تغشّه |
| Böylece son derece hassas bir kanser dedektörü yaptık. | TED | لذلك قمنا بصنع كاشف سرطان فائق الحساسية. |
| Duman dedektörü. | Open Subtitles | هو ذلك كاشف الدخان الملعون. أنا سأكون ظهرا صحيحا. |
| Başka seçeneğimiz yok. Zatarc dedektörü herhangi bir yalan veya aldatmayı ortaya çıkaracaktır. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار، كاشف الزاتراك سيكشف لنا أي كذب أو خداع |
| Pusula, kibrit, düdük, testere panik düğmesi, sincap tasması, yalan makinesi tansiyon aleti. | Open Subtitles | صفارة، منشار، زر طوارئ، شرك سنجاب، كاشف كذب، وشعاع، |
| Anladım. İnsan yalan makinesi gelmeden buradan gitmemi istiyorsun. | Open Subtitles | أنا يمكن أن آخذ تلميح تريدني ان اخرج من هنا قبل أن يظهر كاشف الكذب الإنساني |
| Yalan dedektöründen geçmeye karar verirsek hepimiz geçeceğiz. | Open Subtitles | اذا قررنا اخذ اختبار كاشف الكذب, فسوف سنأخذه |
| Ancak o şekilde metal dedektörünü geçebilirsin. | Open Subtitles | إنّها الوسيلة الوحيدة لتجنّب كاشف المعادن |
| Bilmenizi istediğim bir şey o gençlerden yalan makinesine girmelerini istediğim. | Open Subtitles | اريدكم ان تعلموا شيئا لقد طلبنا من اولائك الشباب اخذ اختبار كاشف الكذب |
| Eşyalarınız makineden geçer geçmez bir memur sizi metal dedektörden geçme konusunda bilgilendirecek. | Open Subtitles | حالما تمر أشيائكم من خلال الآلة سوف يوجهكم الضابط للمرور إلى كاشف المعادن. |
| Seloteyp yok, ve memenin üst kısmına gelecek bir detektör daha ekledik ki, görüntüleme kabiliyetini iyice arttırdık. | TED | فقد اختفت الاسلاك واللواصق وقد اضفنا كاشف آخر لكي يقرأ أعلى الثدي والذي اثبت فعلاً قدرته على إكتشاف الاورام |
| Eğer, Cadıavcısı Pursuivant'ı davet eden gizli bir komitenin üyesi olsaydınız, daha şimdiden dört arkadaşınızı yakmış olsaydı, herkese anlatır mıydınız? | Open Subtitles | تدعو خفاءاً للمحقق كاشف السحرة وقد قام, أصلاً, بحرق أربعةٍ من أصدقائك، فهل ستبوح بسره لأي أحد؟ |
| Sadece şu duman detektörünü kurmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا فقط من أجل أن أضع جهاز كاشف الدخان |
| Ve sadece bir fotoğraf detektörünün entegre edilmesi değil, ayrıca içeride kamera kullanabiliriz. | TED | وليس فقط ادماج كاشف ضوئي هنا لكن ربما يمكن استخدام الكاميرا الموجودة بداخله |
| Ondan sonra, ninemi metal detektöründen geçirmek çok tuhaf oluyordu. | Open Subtitles | أخذ نانا عبر كاشف المعادن كان دائماً غريب بعد ذلك |
| Ama sigara içilmeyen odaydı ve duman alarmı çalmadı. | Open Subtitles | إلا أنها كانت غرفة لغير المدخنين و كاشف الدخان أبدا انفجرت |
| Bu da gösterge tablosunun altına saklamaya çalıştığı radar tespit cihazı. | Open Subtitles | هناك كاشف الرادار الذي حاول إخفاءه تحت الوثبة |
| Ama yalan dedektör testinin amacı o değildi, değil mi? | Open Subtitles | ولكن هذا لم يكن وجهة كاشف اختبار الكذب، أليس كذلك؟ |