"كاملا" - Translation from Arabic to Turkish

• bütün
• tam
• mükemmel
• tamamen
• tamamını
• hepsini
• kusursuz
• koca
• eksiksiz
• kapsamlı
• boyunca
• tüm

Tanrım, bütün genital bölgesini traş etti, bu dünyadaki pek çok kültürde, şaşırtıcıdır.
ياألهي،لقد قام بحلق منطقه عانته كاملا ذلك ما يحيّر أكثر الثقافات حول العالم.

Sen bana demiştinki seni gezdirmeye götüreceğim ama sen bütün gün çalüşıyordun.
إذا ؟ وعدتني أن نخرج يوما ،وعملت يوما كاملا بدلا عن ذلك

sulamak için KUzey Amerikada tam bir nehri abartısız tükettik
لقد استنزفنا نهرا كاملا في شمال أمريكا من أجل الري.

Bayan, koordinatlarını iyi biliyor. Evet, tam yol ileri gidiyorum.
السيدة تعرف نظرائها نعم , أن أخرج بخار كاملا ً

Ve hepimiz, mükemmel değilken mükemmelmiş gibi davranmanın ya da olmadığınız biri olmaya çalışmanının ne kadar yorucu olabildiğini biliyoruz.
و أنتم تعلمون كم يمكن أن يكون مرهقا محاولة أن تكون كاملا ، عندما تكون حقيقتك غير ذلك. أو أن تكون شخصا غير نفسك؟

Bir koca karısından ona tamamen güvenmesini bekler.
الزوج يتوقع من الزوجة أن تملك ايمانا كاملا به

Yansıtılmış figürde ise, anatominin tamamını yorumlamış ve onu parıltılarla kaplayıp şekerleme gibi göstermiş.
في الشكل المعكوس، يقوم برسم التشريح كاملا وتغطيته بمادة لامعة، مما يجعله يبدو كالحلوى.

Nasıl yani?, normal akrilik ışığı sadece kenarlara yayarken bu örnek ona ışık verdiğimde ışığı bütün yüzeye yayar.
ما يعني هذا , في حين ان الاكريليك العادي يشتت الضوء حول الحواف، هذه تضيء عبر السطح كاملا عندما اشغل الاضواء حولها.

Doretta'yı ihtiyarın elinden kaptığından beri, bütün kasaba Williard'ın
يقولون ان هذا سيجعله شريكا كاملا مع الرجل المسن.

Burada bütün bir günümü harcadım ve gazetem benden bir hikaye bekliyor.
لقد أضعت يوما كاملا هنا و جريدتي في إنتظار مقال

" Days of our Lives " da Dr. Drake Ramoray' i oynarken bana bütün senaryoyu gerçek kağıtla yollarlardı.
حينما كنت فى مسلسل ايان فى حياتنا كدكتور دريك رامورى كانوا يرسلوا النص كاملا على ورق حقيقى

bütün bir yapı her an okyanusun dibinde DHD'yle buluşabilir, ...lütfen.
هذا المكان كاملا قد يسقط في المحيط في أي لحظة لذا من فضلك

Ama eğer benim için özel olan kişi tam şurada yanımda durmazsa olmayacak...
ولكنة لن يكون كاملا بدون وجود شخصا فريد من نوعة. ويقف بالقرب مني.

Kendi başına takip ettiği tek şey aslında aktivite. Onu bile tam anlamıyla yapmıyor.
الشىء الوحيد الذي يتتبعه بنفسه هو النشاط. و حتى في تلك الحالة، لن يكون كاملا.

Neticede, sembolik programlamaya dayalı tam bir yapı hazırladım ve bu da Mathematica'yı oluşturmamı sağladı.
في النهاية، كونت هيكلا كاملا يعتمد على البرمجة الرمزية وما إلى ذلك والتي مكنتني من بناء برنامج ماثماتيكا.

İşler düzelince tam maaş olarak ödeyeceğinizi söylemiştiniz ama onun yerine şirketi sattınız.
وقد وعدت انك ستدفع الأجر كاملا عندما تتحسن الأحوال ولكن, قمت بالبيع بدلا من هذا

Bu gece herşeyin mükemmel olmasını istedim.
لقد أردت أن يكون كل شيء في هذه الليلة كاملا.

Beni şimdi bırakırsan, ilişkimiz sonsuza dek mükemmel olarak kalır.
نيلسون، إذا رحلت الآن، كل شىء كان بيننا سيظل كاملا إلى الأبد0

Fakat yakında bu çağı atlatmak için tamamen donatılmış olacaksın.
ولكن سرعان ما، فسوف يكون لك مجهزة تجهيزا كاملا على المشي الحق من خلال ذلك.

Bu, öylesine güçlü bir yaratık ki... tek bir bakışta onun tamamını görecek olursan... seni küle döndürür.
وحش قوي جدا ملاحظة: الرجاء الحذر من الفكر الالحادي لو نظرت اليه كاملا..

Ve onu korumak için, ölen adam hepsini yuttu mezarına götürmek için.
ولحماية ما يحرسه، قام الرجل المحتضر بابتلاعه كاملا حاملا إياه إلى قبره.

Ve haklısınız. kusursuz olmayacak. Her şey kusursuz olacak diye bir şey yok.
وأنت محق، لن تكون كامله وليس كل شيء يكون كاملا

Benliğin değerini desteklemek için koca değerler sistemleri ve fiziksel bir gerçeklik yarattık.
مادمنا خلقنا نظاما كاملا من القيم وواقعا ملموسا كلهم مبنين على الاعتداد بالذات.

Biliyorum da bu gece eksiksiz bir maket hazırlamalıyım.
أنا عارف لكن يجب أن أبني النموذج كاملا الليلة

Böyle sorular sorduğum için özür dilerim ama merkezden kapsamlı bir rapor istiyorlar.
اعتذر عن القاء هذه الأسئلة عليك ولكنهم يحتاجون تقريرا كاملا فى القسم

tüm gün boyunca aradılar. Millerce yürüdüler ama hiçbir şey bulamadılar.
ذهبوا يوما كاملا, مشوا أميالا ولم يجدوا شيئاً

- tüm gezegen yok olabilir. - Bu ihtimal hesaba katıldı.
هذا قد يدمر الكوكب كاملا لقد تم دراسة إمكانية حدوث ذلك