"كانت جزء" - Translation from Arabic to Turkish

    • parçasıydı
        
    • parçasıysa
        
    • parçası ise
        
    • parçası olduğu
        
    • bir parçası oldu
        
    Fark ettiğim şeylerden biri de, ki bu da değişim sürecinin bir parçasıydı, dört ana temanın bulunmasıydı. TED من الأشياء التى لاحظتها، التي كانت جزء من التحول، أن هنالك أربعة أمور أساسية.
    Kolonlar mimarinin bir parçasıydı ve onların varlığı daha derin yaşamamızı sağlıyordu. TED تلك الركائز كانت جزء من هندستنا، ووجود تلك الركائز يساعدنا في عيش حياةٍ أكثر عمقاً.
    O bu deneyimin bir parçasıydı. Bize düşman olacak. Open Subtitles ـ لقد كانت جزء من تجربته ـ لم أسأل ماذا تكون
    Suistimal edilen kadınların barındığı ağın bir parçasıysa şüpheli ikisinin de yardım ettiği birini arıyordur. Open Subtitles ان كانت جزء من الشبكة التي تأوي النساء المتعرضات للإساءة قد يكون الجاني يبحث عن أحد ساعدتاه كلتاهما
    Özellikle de anne ve babasının operasyonunun bir parçası ise. Open Subtitles كيرلي قد تكون في خطر, خصوصاً لو كانت جزء من عملية أبويها.
    O, şapkasını sadece üniformalarının bir parçası olduğu için takıyordu. Open Subtitles هي أرتدها فقط لانها كانت جزء من ألزي الرسمي لها
    Sue hayatımızın büyük bir parçası oldu, değil mi? Open Subtitles أنظري, سو كانت جزء كبير من حياتنا أليس كذلك؟
    Belliki bilmiyorsun, Mançurya Eski Kore'nin bir parçasıydı. Open Subtitles يبدو انك لا تعرف ذالك ولكن مانشوريا كانت جزء من كوريا القديمة
    Bu telefon planın temel parçasıydı. Open Subtitles تـلك المكـالمة كانت جزء أساسياً من الخـطة
    Yeni nesil hiper-sürücüleri tasarlayan takımın bir parçasıydı. Open Subtitles لقد كانت جزء من الفريق الذى ساعد فى التصميم من أجل الأجيال القادمة للقيادة العليا
    - Kurban ayininin bir parçasıydı onu aldım ve kaçtım. - İnsanlar Klaus'tan kaçamaz. Open Subtitles هذهِ كانت جزء من طقوس للتضحية، لذا أخذتها ، و لذتُ بالفرار.
    Hakkımda ne düşünürsen düşün ailem yıllardır insan grubunun bir parçasıydı. Open Subtitles أيًّا يكُن ظنّك فيّ، فإنّ أسرتي كانت جزء من الفصيل البشريّ لسنين
    Parsa onu yakalamamızı istedi. Planının bir parçasıydı. Open Subtitles أرادنا أن نقبض عليها لقد كانت جزء من خطته
    Balo olayının bir parçasıysa buna açığım. Open Subtitles حسناً، إن كانت جزء من تجربة الحفل، فأنا مستعد لهذا.
    Düşünüyorum da, sen ve ben gizlenmenin bir parçasıysa eğer... Open Subtitles - أفكر .. بعلاقتيبكَ.. ما إنّ كانت جزء من العمل السريّ.
    Kız bu işin parçasıysa bilmemiz gerek. Open Subtitles إذا كانت جزء من ذلك, فعلينا معرفه هذا
    Eğer Tanrı'nın planının bir parçası ise bu acımız bir ayrıcalıktır. Open Subtitles معاناتنا شرف اذا كانت جزء من خطة الرب
    Mütevâzı fikrimi soruyorsan eğer annen bu şirketin bir parçası olduğu müddetçe işler hiçbir zaman yolunda gitmemiş. Open Subtitles مع رأى المتواضع انها لم تكن ابداشركتك طالما هى كانت جزء من ذلك
    Lise ikinci sınıf öğrencisi Ashley Clark'ın ölüm soruşturmasında hamile olup, beraber çocuk büyütmek için .anlaşan bir grubun parçası olduğu keşfedilmiştir. Open Subtitles خلال التحقيق في موت فتاة الصف الثاني بالمدرسة الثانوية, (أشلي كلارك), تم تأكيد أن الضحية, كانت جزء من مجموعة فتيات
    Ve uyuşturucu da, tüm gençlik yıllarım boyunca, hayatımın bir parçası oldu. Open Subtitles والمخدرات كانت جزء من حياتي بالمراهقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more