"كان شيئاً" - Translation from Arabic to Turkish

• bir şeydi
• bir şeyse
• bir şeydir
• müthişti

Başka bir şeydi. İkimiz de aynı anda tutunca bir şeyler oluyor.
أعني كان شيئاً آخر شيء ما يحدث عندما نمسك بها نحن الإثنين

Kırmızı bir şeydi işte. Kan mıydı başka bir şey miydi bilmiyoruz.
لقد كان شيئاً أحمراً، لا ندري إن كان دماً أو شيئاً آخر

Aslında, gerçekleşmesi için yapılandırılmış bir şeydi, olması gerekiyordu.
وفي الحقيقة، لقد كان شيئاً مخطط لحدوثه، كان من المفترض حدوثه.

Cevap verebileceğim bir şeyse, elimden geleni yaparım.
إن كان شيئاً يمكننى الإجابة عليه سأبذل قصارى جهدى

Eskiden yaptığı gibi egzersiz yapmamasından olabilir ya da belki de başka bir şeydir.
من الممكن أنه لم يستطع التمرن بنفس الطريقة التي اعتاد عليها, أو... ربما كان شيئاً آخر.

Bunu yapmamalıydın Blanche. Bu çok aptalca bir şeydi.
لم يكن عليك فعل ذلك كان شيئاً غبياً لتفعليه

Evet, ama o çok farklı bir şeydi...
نعم ، لكن هذا كان شيئاً مختلفاً انا لم أعلم أن

Bu çok ciddi bir şey değildi. Kırmızı ışıkta geçmek gibi bir şeydi.
لم يكن خطيراً بمعنى الكلمة كان شيئاً بسيطاً

İsveçli öğrenci tamam, ama bu tamamen farklı bir şeydi.
الطالبة السويدية كانت شيئاً واحداً لكن هذا كان شيئاً مختلفاً تماماً

Masadan çatalı kaptım, içgüdüsel bir şeydi.
و أمسكت الشوكة من على الطاول و كان شيئاً فطرياً

Yapmam gereken bir şeydi. Bundan gurur duymuyorum.
لقد كان شيئاً ما يحتم علي فعله وأنا لست فخورة به

çok hoş bir şeydi, bana orada yemek vermeleri falan.
كان شيئاً لطيفاً، فقد أخذوا في وضع الخضروات.

Çocukluğumdan beri karaladığım bir şeydi. Desen hoşuma gitmişti.
لقد كان شيئاً ما كنت أخُطه مُنذ أن كنت طفلة لقد كنت أحب الرسم

Çünkü bu kötü bir şeydi ve ben de telâfi etmeliydim.
لأنه كان شيئاً سيئاً , و أريد أن أعوض عليه

Çocukluğumdan beri karaladığım bir şeydi. Desen hoşuma gitmişti.
لقد كان شيئاً ما أعتدت رسمه منذ أن كنت طفلة , لقد أحببت الرسم

Bu ilk evren aslında çok ilginç bir şeydi. Ama hâlâ öğrenmek istediğim pek çok şey var.
هذا الكون المبكر كان شيئاً غريباً بكل تأكيد

Bir şey yaptım, ama yaptığım iyi bir şeydi.
فعلتُ شيئاً، لكن كان شيئاً جيداً، مفهوم ؟

Bu, iki yetişkinin kendi rızalarıyla yaşadığı tek seferlik bir şeydi.
ستيوارت , لقد كان شيئاً لمرة واحدة بين اثنين من البالغين بالتراضي

Yetişkin bir adamın gerçekten ağladığını görmek müthişti, ...ve, bir kere görünce, tekrar isteik.
... رؤية رجل بالغ يبكي دموعاً حقيقية كان شيئاً مرحاً و ما أن رأينا هذا , أردنا أن نرَ المزيد