| Ve bizim doğru söylediğimizi, köylülerin de yalan söylediklerini kanıtlayalım. | Open Subtitles | ويثبت بأنّنا كنّا محقّون وبأنّ القرويّون كذبوا جئنا إترك الأطفال |
| Perry ve partneri 8 saat boyunca sürekli yalan söylediler. | Open Subtitles | بيري وشريكه الصغـير كذبوا على لجنة التحقيق لمدة ثماني ساعات |
| Ve bu açıkça gösteriyordu ki yalan söylüyorlardı göz göre göre. | Open Subtitles | نحن لا نستخدم المضادات الحيوية. وهذا يبين بوضوح أنهم قد كذبوا |
| Yani bütün adamlar, boyları hakkında yalan söylemişler. | TED | ما يعنيه ذلك أن كل الرجال كذبوا عن أطوالهم. |
| - Neden? Çok açık çünkü bazı insanlar savcıya yalan söylediler. | Open Subtitles | من الواضح أن بعض الناس قد كذبوا على المدعي العام |
| - Doğru söylüyorlar, ama farkında olmadan yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | ،هم كانوا يخبروني الحقيقة ولكنهم كذبوا دون إدراك |
| belki ona da yalan söylemişlerdir. Onu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | محتمل أن يكونو قد كذبوا عليها أيضا يجب علينا أن نجدها |
| Bana yalan söylüyorlarsa, beni saymıyorlar demektir. | Open Subtitles | إذا كانوا قد كذبوا علي فإنهم لا يحترموني |
| - Arabaları değiştirdiler ve bunun hakkında yalan söylediler. - Bunu niye yapsınlar ki ? | Open Subtitles | لقد بدلوا السيارات و كذبوا علينا لماذا يودون فعل هذا ؟ |
| yalan söylediklerine yemin ediyor. | Open Subtitles | .. تقسمبروحها. أنها كانت تكذب وأصدقائها كذبوا أيضاً |
| Ama onların bize yalan söylediği gibi biz de onlara yalan söyleyebiliriz. | Open Subtitles | لكن كما كذبوا علينا, يمكننا أن نكذب أيضاً. |
| Bana yalan söylüyorlarsa, beni saymıyorlar demektir. | Open Subtitles | إذا كانوا قد كذبوا علي فإنهم لا يحترموني |
| Kız arkadaşlarına yalan söyleyen ve onları aldatıp, kalbini kıran alçakıklara göz mü yumuyorlar? | Open Subtitles | إذن يسمحون للأوغاد الذين كذبوا على خليلاتهم بالدخول والذين خانوهن و فجعوا قلوبهن ؟ |
| İşin kötüsü, birine söylersem neler olacağı konusunda bana hiç yalan söylememişlerdi. | Open Subtitles | السخريه هى أنهم كذبوا حول ما يحدث لشخص اذا أخبرته عنى |
| Düşük rütbeli bütün ajanlara yalan söylendi. | Open Subtitles | كلّ العملاء أصحاب المستويات الأقل كذبوا أيضاً. |
| Karısına daha uzun zaman yalan söyleyenler tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف رجالاً كذبوا على زوجاتهم مدة أكثر من ذلك |
| Ama yalan söylediler, DNA'yı nasıl yaptılar? | Open Subtitles | أعرف بأنّهم كذبوا كيف زيّفت الـ دي إن أي؟ |
| Hep yalan söylerler ve ben onları hep yakalarım. | Open Subtitles | لقد كذبوا علينا مرارا وتكرارا لكنى كشفتهم من النظرة الاولى |
| Gwyneth, onları geri gönder. yalan söylediler, onlar melek değil! | Open Subtitles | أعيديهم يا جوينيث ، لقد كذبوا فهم ليسوا ملائكة |
| Eğer komutanın yalan söylediğini ispatlarsak, bize yardım edecek misin? | Open Subtitles | إذا أمكننا أن نُثبت لكَ بأن رؤسائك كذبوا عليك .. فهل ستجلس معنا وتُساعدنا ؟ |