kesinlikle şunu söyleyebiliriz ki bugün tüm doktorlar, ben de dahil, tamamen bu cihazları güvenle kullanıyorlar. | TED | إذن فبالتأكيد ، أطباء اليوم ،بما فيهم أنا، يعتمدون كليا على هذه الأجهزة. |
Başka türlü nasıl şimdi size açıklayacağım inzanılmaz ve kesinlikle gerçek yakın temaslarımı izah edebilirdiniz? | TED | والا فكيف لكم أن تفسروا تلك اللقاءات الحقيقة والمذهلة كليا التي صادفتها والتي سأقوم بشرحها الان |
Mahdi'nin adamları Abou Clea'daki kalenizi ele geçirmiş. | Open Subtitles | رجال المهدي أستولوا على حصنكم في أبو كليا |
Clea Vance'in bir oda arkadaşı onun senden korktuğuna dair tanıklık etmiş | Open Subtitles | كليا فانس كان لديها شريكة في الغرفة تشهد بأن كليا كانت خائفة منك |
Biz zaten birkaç kere tümüyle farklı insanlar oluyoruz, ama yine de hep tam da kendimiz olarak kalıyoruz. | Open Subtitles | نحن حتى الآن قد أصبحنا أشخاصا مختلفين كليا عدة مرات و رغم ذلك فإننا دائما ما نظل أنفسنا جوهريا |
tamamen dürüst olmak gerekirse, buraya gelip bunları söylemek benim için gerçekten zor. | TED | ولأكون كليا صريحا معكم، أنه من الصعب علي أن أقف هنا و أقول |
tamamiyle aynı fikirde değilim, yani kesinlikle aynı fikirdeyim. | Open Subtitles | أنا لا أتفق مع ذلك كليا. بما معناه أنني لا أعارض ذلك تماما |
O zaman şükürler olsun ki Hülya Avşar kesinlikle anlamış. | Open Subtitles | شكرا لله ، نبات الآس العطري الخصيب فهمها كليا |
Babam kesinlikle tekrar seçilecek. Mezun olduğumda, kesinlikle arkanda olacağım. | Open Subtitles | أَبّي بالتأكيد سيدخل الانتخابات مجددا عندما أَتخرّجُ، أنا سازيح هذا عنك كليا |
Ve kendisi kesinlikle Teksas'ta neler olup bittiğinden en son haberdar olacak kişidir. | Open Subtitles | و هي كليا أخر شخص في ولاية تكساس لتعرف أي شيء |
Evet, kırarsınız. 11. kattan düşerse kesinlikle kırılabilir. | Open Subtitles | من 11طابق يتكسر كليا. من من هو طبيب أطفالك؟ |
kesinlikle az pişirdim. Tekrar fırına koymalıyım. Bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | كليا لم أطبخه جيدا ، سأعيده يجب ان تساعدني |
Bunlar Clea Vance'ın olamaz Çünkü o uzun saçlıydı | Open Subtitles | لايمكن ان تكون من شعر كليا فانس لأن شعرها طويل |
Clea Vance davasında gizli kalmış bazı kanıtları inceledi. | Open Subtitles | قام بفحص بعض الادلة التي اكتشفناها حديثا في قضية كليا فانس |
Muhteşem asistanım inanılmaz, beklenmedik Clea! | Open Subtitles | مساعدتي الرائعة المذهلة, الغير متوقعة , كليا |
Beni yanlış anlamayın, sonradan tam gelişmiş yazının yaratılmış olması başlı başına etkileyici bir beceri. | TED | لا تسيئوا فهمي، كان إحداث كتابة متطورة كليا مؤخرا، إنجازا رائعا في حد ذاته. |
O, tam olarak beni suçlayamayacağınız bir şey. | Open Subtitles | هذا شئ لا يمكنك كليا أن توجه لى اللوم فيه |
Şimdi, sizden hoşlandığım için şovunuza tam katkı sağlamaya hazırım ve yalnızca %51 hisse alacağım. | Open Subtitles | ، الآن ، لأني أحبك أنا على إستعداد أن أمول مسرحك كليا و أحصل على 51 بالمائة فقط |
Bu seferki düşmanlarımız daha öncekilere göre tamamen farklı seviyedeler. | Open Subtitles | الأعداء هذه المرة مختلفون كليا في المستوى عن المرة السابقة |
Şunlara bak şehir onlarınmış gibi geziyorlar ama aslında tamamen bize bağımlılar. | Open Subtitles | انظر لهم متبخترين كما لو انهم يملكون المدينة كلها لكنهم تابعين كليا |
ve beraatla sonuçlanan bu %1'in başarısı tümüyle... | Open Subtitles | .وما نتج من تبرئة عن هذه النسبة يعتمد كليا على |
Ve bu kişinin işi ve diğer onun gibi profesyoneller filosunun mesleklerinin tamamiyle başka bir şeye dönüştüğünü ya da artık yok olduğunu görecekler. | TED | فيصبح عمل هذا الشخص و كثيرين من امثاله من المحترفين سوف يجدون ان اعمالهم قد تغيرت كليا او انتهت تماما. |
Söyleyeceklerim yalan olmayacaktı, ancak tamamıyla doğruyu da söylemiş olmayacaktım. Çünkü doğruyu söylemek gerekirse, bu sadece diğer herkesin görebildiği hayat. | TED | ولن أكون كاذبا في ذلك، لكن قولي سيكون مجانبا كليا للحقيقة، لأنّ الحقيقة هي أنّ هذه هي الحياة التي يراها الجميع. |