"لأصل" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelmem
        
    • gelmek için
        
    • ulaşmak için
        
    • gitmem
        
    • Ü
        
    • kökenine
        
    • ulaşmam
        
    • gelemezdim
        
    • yere gelmek
        
    • ulaşabilmek
        
    • gitmek için
        
    • ulaşabileyim
        
    • gelene kadar
        
    Yapmadın. Sana imreniyorum. Bulunduğum yere gelmem 10 yıl sürdü. Open Subtitles في الحقيقه، انا معجبة بك لأنه استغرقني عشر سنوات لأصل الى ما انا فيه
    Bu duruma gelmek için çok çalıştım, beni anladın mı? Open Subtitles لقد عملت بجِهد لأصل إلى هذا المركز. أتفهمني؟
    Merkezime kadar ulaşmak için ne kadar yalamam gerekiyor acaba? Open Subtitles أنا أتسائل كم لعقة سيطلّب الأمر لأصل إلى طبقتي ؟
    Hiç binmem ama acilen eve gitmem gerekiyordu, biliyor musun? Open Subtitles لم يسبق وركبته، ولكنّي كُنت على عُجالة لأصل للمنزل، أتدري؟
    ¢Ü Tekrar yola çıkmak için bekleyemedim ¢Ü Open Subtitles لا أطيق صبراً" "لأصل للطريق مجدداً
    Belki bizi tarih öncesine götürebilirsin, dillerin kökenine. Open Subtitles ربمـا ستسافرين فتراتٍ من الوقت إلى مـا قبل التاريخ. لأصل اللغـات.
    Patenlerle buraya gelmem her zamankinden 14,5 saniye az sürdü. Open Subtitles لقد أنقصت 14 ثانية ونصف من الوقت الذي يستغرقني عادة لأصل إلى هنا.
    Şehrin öteki ucundayım. Oraya gelmem en az bir saat sürer. Open Subtitles أنا في جانب المدينة الآخر، سأستغرق ساعة على الأقل لأصل إلى هناك
    Şehrin öteki ucundayım. Oraya gelmem en az bir saat sürer. Open Subtitles أنا في جانب المدينة الآخر، سأستغرق ساعة على الأقل لأصل إلى هناك
    Bulunduğum yere gelmek için zenginlerin iki katı çalışmam gerekti. Open Subtitles وإضطررت للعمل ضعف ما يقوم به الأولاد الأغنياء لأصل إلى ما أنا عليه.
    Sana bir şey ifade etmeyebilir ama bulunduğum yere gelmek için gerçekten çok emek verdim ben. Open Subtitles قد لا يبدو هذا مهماً بالنسبة لك لكني عملت حقاً بجهد لأصل حيث أنا
    Bu albüm ta kendim,kalbim ve içimdekileri ifade ettim... olduğum yere gelmek için feragat ettiklerim,... benim bir parçam, asla kendime gelemiyeceğim. Open Subtitles هذا الألبوم يمثلنى أنه يمثل كل ما بقلبى وصدى لكل ما تخليت عنه لأصل الى هنا جزء منى لن استعيده مجددا
    Kasaya ulaşmak için 30 metre tırmanmalıyım, hiç o kadar yükseğe tırmanmadım. Open Subtitles يجب أن أتسلق مائة قدم لأصل للخزنة أعلى مما تسلقت أبدا
    Olduğum yere ulaşmak için çok çalıştım ben. Open Subtitles لقد عشت وفق الضوابط والقيود لأصل إلي ما أنا فيه
    Ruslar ve Amerikanlar beni kullandıklarını sanıyorlardı ama sana ulaşmak için ben onları kullanıyordum. Open Subtitles الروسيين والأمريكيين فكّروا بأن يستخدمونني لكنني إستخدمتهم لأصل إليك.
    ...ve araba kullanarak işe gitmem bir saatimi alıyor. Open Subtitles وتستغرق المسافة بالسيارة حوالى الساعة لأصل للعمل
    ¢Ü Tekrar yola çıkmak için bekleyemedim ¢Ü Open Subtitles لا أطيق صبراً" "لأصل للطريق مجدداً
    Bu, türümüzün kökenine yaklaşabildiğimiz en yakın nokta. Open Subtitles هذا أكثر ما استطعنا الأقتراب منه لأصل نوعنا
    Pekala, 3%0'a ulaşmam için kaç hastaya daha ihtiyacım var? Open Subtitles حسنا، كم من المرضى أحتاج لأصل الى الثلاثين بالمائة؟
    O omasaydı Kıbrıs Rodos'a hiç gelemezdim. Open Subtitles إذا لم أ كُنَ معه، لم أكُن لأصل أَبَداً الى هنا.
    Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. Ona ulaşabilmek için kamyonumun üzerine doğru tırmandım. Open Subtitles لم أر اي شيء كهذا وكان علي التسلق على سقف شاحنتي لأصل أليه
    Şehirde okula gitmek için 2 metro ve bir otobüse binerdim. Open Subtitles في المدينة, كنت أركب قطارين و حافلة لأصل للمدرسة
    Grey, biraz çek ben de oraya ulaşabileyim. Open Subtitles " إليه لأصل ملقطكِ, اسحبي ", غراي بالرقع أمسكي ؟
    25 metre boyunda, mor takım elbiseli deli bir adamla dövüştüm ve ona gelene kadar 96 kişiyle dövüşmem gerekti. Open Subtitles و تشاجرت مع مجنون طوله 80 قدم و كان علي أن اُصارع 90 شخص لأصل إليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more