100 kez büyütüyoruz, insan saçını görebiliriz. 10 bin kez büyüttüğümüzde. | Open Subtitles | و 100 مرة أقرب نستطيع رؤية شعرة الإنسان مكبرة لألف مرة |
bin tane suçtan dolayı beni öldür, ama birini asla işlemedim. | Open Subtitles | أقتلنى لألف جريمة و لكن ليس من أجل جريمة لم اقترفها قط |
Mo Tze'nin zamanında Çinliler halihazırda en azından bin yıldır düşünceleri kitaplara kaydediyorlardı. | Open Subtitles | في زمن مو تسي, كان الصينيون بالفعل قد دونوا أفكارهم في كتب لألف سنة على الأقل |
Bugün bizim diyebileceğimiz bir ayıcalık. binlerce yıl anlatılacak bir hikaye. | Open Subtitles | اليوم يحقّنا القول بأن أحدوثتنا ستغدو قصّة يتم تداولها لألف عام. |
Eminim, binlerce yıl geçse de bu adamın aklına hiç hata yaptığı gelmez. | Open Subtitles | لن يكون أبداً وليس لألف عام أن يفكر هذا الرجل بإنه فعل أي شيء خاطئ. |
Herkes beni ele geçirmek için kavga eder dilekler kontrolden çıkar ve sonunda bin yıl daha o lambaya tıkılı kalırım. | Open Subtitles | و ستخرج الأمنيات عن السيطرة لينتهي بي الحال مدفوناً لألف سنةٍ أخرى |
Sahip olduğum şeyi, Lintonlar'ınki gibi bin hayata değişmezdim. | Open Subtitles | أنا لن أتخلي عن ما أمتلكه حتى لألف حياه كحياه لينتون |
Bana ne. Resmime damlat seni bin yıllığına uyuturum. | Open Subtitles | مهما يكن الأمر ، إذا تسربت على رسمتي سأجعلك تنام لألف سنة |
bin yıldır iblistim. İnsanlarımın adetlerine sırtımı dönemem. | Open Subtitles | لقد كنت شيطانة لألف سنة لا يمكنني أن أدير ظهري لكل أساليب عشيرتي |
bin değişik nedenden dolayı, her zaman doğru şeyi yapmalıyım, değil mi? | Open Subtitles | لألف سبب مختلف وأنا دائماً ما أقوم بفعل الشيئ الصحيح ، صحيح ؟ |
Pahalı boşanmalar, bin kişi için otelde havuz partileri havai fişekler ve Sting konseri dahil. | Open Subtitles | طلاقات مكلفه, حفلات عامه فى الفندق لألف شخص وألعاب ناريه وأشياء أخرى مكلفه |
İster beğen, ister beğenme bin yıllık bir savaşın ortasındasın. | Open Subtitles | سواء احببت هذا أم لا أنت في منتصف حرب ترجع لألف عام |
Buradan, dostum... bin kilometre içinde kum ve taştan başka hiçbir şey yok. | Open Subtitles | من هنا لا شيء سوى رمال وصخور لألف كيلومتر آخر |
Lütfen, tahtaya bir şeyi bin kere yazdırın. | Open Subtitles | أرجوك دعيني أكتب شيئاً على اللوح لألف مرة |
Burda küçük bir kaya parçası var. Muhtemelen son bin yıldır bu buzla beraber taşınmış. Bu olağanüstü. | Open Subtitles | هنالك صخرة صغيرة هنا ، من الممكن أنها تنتقل مع الجليد لألف عام حتى الآن |
Öyle bir yerde bin yıl kalmaktan, ve sigara içen adamların... nasıl çalıştığımı çözmeye çalışmasından korkuyorum. | Open Subtitles | اخشي الدخول هناك والبقاء لألف سنة بينما يفحصني بعض الاشخاص |
Babamın beni bin altına sattığını duymuş. | Open Subtitles | لقد سمع بأن أبي قد باعني لألف قطعةٍ ذهبية |
Şuanda nasıl hissetmen gerektiğini tahmin bile edemiyorum... Demek istediğim, sana söylemeyi binlerce kez düşündüm. | Open Subtitles | لا أستطيع تصور ماتشعرين الآن أعني لقد فكرت لألف مرة أن أخبركِ |
Eğer bu doğruysa sen ve keşişlerin neden binlerce yıldır haşereler gibi burada saklanmayı seçtiniz? | Open Subtitles | إذا هذا صحيح أخبرني, لماذا أنت و الراهبات إخترتم أن تخبئها مثل فيرمينز لألف سنه |
Bana istediğini söyle ama unutma ki bugünlerde bir kişiyle konuşuyorsan binlerce kişiyle konuşuyorsun demektir. | Open Subtitles | اتصل بي وقتما تريد لكن عليك أن تتذكر في هذه الأيام عندما تتحدث لشخص واحد، فإنك تتحدث لألف شخص. |
Ama görünen o ki, E. Coli bağırsağınızda büyük ihtimalle hiç duymadığınız diğer mikroplarla karşılaştırılınca, Binde bir oranında daha az bulunuyor. | TED | لكن اتضح أن هناك ما يفوق الإشريكية القولونية عددًَا في أمعائكم بنسبة واحد لألف وذلك من أنواع أخرى، والتي لم يسمع معظمكم بالعديد منها |
bin yıldan fazladır yaşıyor olmanın biraz nezaket öğreteceğini sanırsın ama uğramak için kendime karşı koyamadım. | Open Subtitles | لظننتما أن بقائي حيًّا لألف عام علّمني بعضًا من آداب السلوك لكنّي عجزتُ عن مقاومة زيارتكما |
Açelya kanlı yaşlar içinde yıllarca kederinden kahroldu.. | Open Subtitles | "بكَت زهور (الأزالية) بدموع دامية، وظلّت الأحزان جاثمة لألف عام" |