Bana güvendiğiniz için, nitelikli olduğum için beni gönderdiğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك ارسلتيني لأنكِ تثقي بي لأنني كنت الأكثر كفائة |
Evine gelip, seni karakola götüren kişi olduğum için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف جدا أن لأنني كنت أنا من قدم وأحضرك للمخفر |
ve koşul şöyleydi, ben duyarlı olduğum için, merhametliydim ve adaletsizliğe karşı çok duyarlıydım, çok fazla adalet-destekçisiydim. | TED | وكانت القاعدة ، لأنني كنت حساسة ، كنت رحيمة ، كنت حساسة جدا للظلم ، وكنت مؤيدة وبشدة للعدالة. |
Biliyor musun, hile yapmaman güzel çünkü ben de seninle sayıyordum. | Open Subtitles | بل هو شيء جيد أنك لم تغش، لأنني كنت عد معك. |
Hayatım, yirmi yıl önce, benim için çok önemli olan birinin hayatını mahvettiğimde bitmişti - Çünkü mutlu olmaktan çok korkuyordum. | Open Subtitles | انتهت حياتي منذ عشرين سنة حين دمرت شخصاَ كان يعني لي الكثير لأنني كنت خائفاَ من السعادة |
Ve sana da bir şey söyleyemedim Çünkü seni korumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | وأن ما كان بوسعي إخبارك أي شيء لأنني كنت أحاول حمايتكِ |
Öyleyse ödestik. çünkü ben de telefonumu unuttun mu acaba diye düsünmeye baslamistim. | Open Subtitles | إذن فنحن متعادلان، لأنني كنت قد بدأت أشكّ في أنك قد أضعت رقمي. |
Öz saygını geri kazanmana... yardım ettiğim için mi böyle? | Open Subtitles | أهذا لأنني كنت أنا من وقف الى جانبك و جعلتك تستعيد احترامك لذاتك ؟ |
Dinle, sana çok sert davrandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | انظر، أنا آسفة لأنني كنت قاسية جدًا عليك، حسنًا؟ |
Matematik ve fen bilgisini çok seven bir çocuk olduğum için bilgisayar programcısı olmuştum. | TED | لقد أصبحت مبرمجة كمبيوتر لأنني كنت واحدة من أولئك الأطفال المحبين للرياضيات والعلوم. |
Depresyonda ve kaygılı olduğum için hayatımı normal biri gibi çözemeyeceğimi düşündüm. | TED | كنت دائما أعتقد أنني لم أستطع أن أسوي حياتي كشخص عادي لأنني كنت مكتئبة وقلقة.. |
Bu çok cafcaflı ve çok süslü albüm kapaklarını tasarladım. Bir ileri (post) modernist veya tarihselci olduğum için değildi -- bu şeylerin ne olduğunu bile bilmiyordum. | TED | فحصلت على أغلفة اسطوانات غنية ومحكمة التصميم ليس لأنني كنت عصرية أو غير عصرية لأنني لم أكن أعلم حقيقة هذه الأشياء |
Son öğrenen ben olduğum için biraz incindim. | Open Subtitles | فقط أشعر بالإهانة قليلا لأنني كنت آخر من يعلم |
Aşık olduğum için çok güzeldi. - Ben de. | Open Subtitles | كانت جميلة لأنني كنت واقعة في الحب أنا أيضا |
Anlayamıyorum. Bir adama deli gibi âşık olduğum için hukuk fakültesine gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى مدرسة القانون لأنني كنت واقعة في حب شخص ما |
- Hayır, sadece... Neler yaşadığını biliyorum çünkü ben de o yollardan geçtim. | Open Subtitles | كلا , إنه فقط , أعرف ما الذي تمر به لأنني كنت هناك |
- Çünkü öyleydim. Öyle olduğumu sandım. Görünüşe göre değilmişim. | Open Subtitles | لأنني كنت حامل ظننت بأنني كذلك، و اتضح بأنني لم أكن |
Bunu sana hiç söylemedim, Çünkü seni tamamen kaybetmekten korktum. | Open Subtitles | و هذا الشيء الوحيد الذي لم أقله لكِ لأنني كنت خائفاً أن أفقدك الى الأبد |
Sırf seni bir kez kurtardım diye öbür türlü düşünmeyesin. | Open Subtitles | لا تفترضي غير ذلك لأنني كنت لطيفاً كفايةً مرةً لأنقذكِ |
Şikago Emniyeti şeffaflık talep ettiğim için misilleme yapıyor. | Open Subtitles | لأنني كنت أطالب بالمسائلة والشفافية في دائرة شرطة شيكاغو |
Dinle, sadece aramızdaki dikenleri budamaya geldim bu kadar takıntılı davrandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمعي، جئت فقط لأسوي خلافنا، أعتذر لأنني كنت نزقة جداً. |
Gergindim Çünkü o kadar mutluydum ki bunu mahvetmek istemiyordum. | Open Subtitles | كنت متوترة ، لأنني كنت سعيدة لم أشأ إفساد سعادتي |
Ada adası, 5 Kasım, saat 12:25. Bunu arabadan çektim, çünkü çok yakındım. | Open Subtitles | جزيرة ادا الساعة 12.25 الخامس من نوفمبر إلتقطت الصورة وأنا في السيارة لأنني كنت قريب جداً |
şehirde yeni olduğumdan ve bir sahneye erişimim olmadığından, kendi kamusal alanlarımı yaratmaya karar verdim. | TED | لم أستطع النفاذ لخشبات المسارح لأنني كنت حديث العهد بالمدينة، لذلك قررت إنشاء خشبة مسرحي الخاصة في الأماكن العامة. |
Ama bu yuvalar benim için büyüleyiciydi Çünkü bir nevi şu zarif İtalyan kapak içi yapraklarına bakıyor gibi oluyordum. | TED | لكن الأمر كان مدهشا بالنسبة لي. لأنني كنت أنظر إلى أوراق الكتب الإيطالية الرفيعة تلك. |
Çünkü gece saat 2 de evinin önünden geçtim ve araban orda değildi. | Open Subtitles | لأنني كنت أقود سيارتي بجوار البيت الساعة 2 صباحاً وسيارتك لم تكن هناك |
Kendi performansımdan memnun değildim çünkü biliyordum ki şansım yaver gitmişti. | TED | شعرت بخيبة أمل بسبب أدائي، لأنني كنت أعرف أن الحظ كان حليفي بشكل كبير. |