Neha'ya ben de güveniyorum. Ben, onun yanındaki adama güvenmiyorum. | Open Subtitles | أنا أثق بــ نيها لكني لا أثق بالرجل الذي معها |
Canım, beni yanlış anlama ama sana neredeyse hiç güvenmiyorum. | Open Subtitles | عزيزي ، لا تفهمني بالطريقة الخاطئة لكني لا أثق بك |
Buna bayılıyorlar. Pekala, bu oldukça etkileyici Dedektif ancak ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | إنه أمراً في غاية الروعة، أيها المحقق لكنني لا أثق بهِ |
Asansörlere güvenmem. Onlar bozulur, düşerler ve insanları sakat bırakırlar. | Open Subtitles | أنا لا أثق بالمصاعد انها تتعطل وتسقط وتتسبب بشل الناس |
Deli gibi, oyuncu, güvenmediğim bir gülüşü var ve elleri ıspatuladan. | Open Subtitles | مجنون , حقود مع إبتسامة لا أثق بها و معقلة للأيدي |
Sana güvenmiyorum, tamam mı? Ama en yakın arkadaşımın başı dertte. | Open Subtitles | أنا لا أثق بك ، لكن أعز صديقة لدي في مشكل |
Ama bana söylemediğin bir şeyler olduğunu biliyorum ve o şey her neyse, senin doğruyu kabullenmene engel olan şey ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | لكن أعلم أن هُناك شيئ لا تُخبرني إياه وأيا كان هو ، فغريزتك هى ما تمنعك من الإعتراف به لا أثق به |
İngilizlere güvenmiyorum. Ama size önce de hizmet ettiğim için - | Open Subtitles | أنا لا أثق في الإنجليز ولكن لأننى خدمتك قبل ذلك |
Onunla ilgili ise, hiçkimseye güvenmiyorum. | Open Subtitles | لا أثق بك عندما يكون الأمر معلقاً بها ، لا اثق بأحد |
Ben de sana güvenmiyorum. Bu pakette ne var? | Open Subtitles | و انا ايضا لا أثق بك ماذا يوجد في ذلك الصندوق؟ |
Bu çocuğa, onu şutlayabileceğimden daha fazla güvenmiyorum. | Open Subtitles | لا أثق فى هذا الفتى لأبعد ما استطيع أن اقذفه |
Ve suçlular da insanların kendilerine güvenmemelerine alışık olduklarından, ben de sana güvenmiyorum. | Open Subtitles | و المجرمين أعتادوا على أن يجعلوا الناس لا يثقون فيهم و بما أننى لا أثق بك |
Hayır, gıda kuponları bunlar! - Ben bu herife güvenmiyorum. | Open Subtitles | لا, أحضرت أختما الطعام أنا لا أثق بهذا الشخص |
Ve gerçek şu ki onlara güvenmiyorum. | Open Subtitles | والحقيقة اننى لا أثق فى المجموعة المتورطة |
Ona güvenmiyorum. Karşılıksız kimse bu kadar iyi olamaz. | Open Subtitles | لا أثق به فحسب، لا أحد يكون بهذا اللطف مالم يرغب بشيء |
Yarın gelirim. Gelsen iyi olur. Ne olursa olsun o açgözlü, yalaka fareye güvenmiyorum. | Open Subtitles | يجدر بك، لا أثق بهذا الجشع لاعق الأصابع القزم |
Koca Baba da arada sırada içer. Hiç içmeyen adama güvenmem ben. | Open Subtitles | الأب الكبير يشرب من آن لآخر اننى لا أثق فى الانسان الذى لا يشرب |
Koca Baba da arada sırada içer. Hiç içmeyen adama güvenmem ben. | Open Subtitles | الأب الكبير يشرب من آن لآخر اننى لا أثق فى الانسان الذى لا يشرب |
Ama teknolojiye pek güvenmediğim için ona bir tuzak da hazırladım. | TED | ولكن لأني لا أثق بالتكنولوجيا، صممت أيضا فخًّا لها. |
Ona inanmıyorum ama, bu tür bir tehlikeyi göz ardı edemeyiz. Sen burada kal bence. | Open Subtitles | انظري، لا أثق بكلمة تقولها، لكنّي أظن أنّ من الغباء أنّ نتجاهل التحذير |
Biliyorum, arayan kişiyi bekletiyor ama yine de güvenemiyorum. | Open Subtitles | أعرف أن عندي خاصية الانتظار، ولكني لا أثق بها في الحالات الطارئة. إلى اللقاء. |
Notları bildirmeyi reddeden hocalara güvenim yok benim. | Open Subtitles | لا أثق بالمعلّمين الذين يرفضون وضع التقييم بالأحرف. |
Felix Bleibner'a hiç güvenmedim. Zengin bir amatörden başka bir şey değil. | Open Subtitles | أنا لا أثق بـــ ً فيليكــس بليبنر ً إنه ثري لا يهوى الفــــن |
Sana güvenmediğimden değil, ama benim yaşımda âşık olunca... kadınına bakan her erkek açık bir tehdit. | Open Subtitles | ليس الأمر أنّني لا أثق بكِ، لكن عندما كنتِ حبّ عمري، كلّ رجل يتمعّن بالنظر إلى المرأة يُعتبر تهديد |
Konuşmanın uzunluğu, samimiyeti ve performans. Ben alkışlara asla inanmam. | Open Subtitles | أنا لا أثق بالتصفيق قد يكون مخادعاً خاصةً عندما أكون أنا الشريك |
Hayır, güvenmiyorsun. Ben de sana güvenmiyorum. | Open Subtitles | كلاّ , أنتَ لا تثق بي و أنا لا أثق بكَ أيضاً |
Benim hayatım, geçmişimle alakalı benden bilgi saklayan kimseye güvenemem. | Open Subtitles | لا أثق بأحد يخفي معلومات عن ماضي .. عن حياتي |