"لا يجب علي" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorunda değilim
        
    • mecbur değilim
        
    • gerekmiyor
        
    • gerekiyordu
        
    • öğrenmeme
        
    Burada durup size ne kadar üzüldüğümü anlatmak zorunda değilim. Open Subtitles حسناً, لا يجب علي الوقوف هنا لأخبركم كم أنا غاضب
    İmtiyazlı bir hocayım, bu temel olarak şu demek; artık çalışmak zorunda değilim. TED أنا أستاذ مثبت، و هذا يعني ببساطة انه لا يجب علي أن أعمل بعد الآن.
    ve ben de ona ''Sorun değil, oluyor. Ama teşekkürler.'' dedim. Ve o anda şunu farkettim: Teyze ya da savunucu olmak zorunda değilim, TED وأدرك في تلك اللحظة أنه لا يجب علي أن أكون خالة أو محامية، يمكنني أن أكون كلاهما.
    Hiçbir şeye mecbur değilim. Open Subtitles لا يجب علي فعل أي شيء لا أريده
    Hayır, buna mecbur değilim. Yapamam. Open Subtitles لا، لا يجب علي ذلك، لا يمكنني.
    Hiçbir şey yapmam gerekmiyor. Open Subtitles لا يجب علي أن أفعل اي شيء سوى الحصول البيانات
    Kimseye bahsetmemem gerekiyordu, ama bu şartlar altında... Open Subtitles لا يجب علي ان اتحدث لأي شخص بخصوص هذا لكن بالظروف الحالية
    şeyler öğrenmeme gerek yok." TED لا يجب علي أن أتعلم أشياء جديدة بعد الآن، "
    Size açıklama yapmak zorunda değilim Albay. Open Subtitles لا يجب علي أن أشرح لك وجهة نظرى يا كولونيل
    Mastır diplomam ve 2 doktoram var. Bunu yapmak zorunda değilim. Open Subtitles عندي شهادة ماجستير و شهادتي دكتوراه في الفلسفة لا يجب علي أن أقوم بهذا
    Artık 18 yaşında. Artık bu boku yapmak zorunda değilim. Open Subtitles هو في سن الـ18 لا يجب علي فعل تلك الهراءات مُجدداً
    Seni sevdiğimi yine söylemek zorunda değilim, değil mi? Open Subtitles لا يجب علي أن أقول لك أني واقعه في حبك مجددا ؟
    Başkanın menfaatini korumak için aldığı kararlar ile aynı fikirde olmak zorunda değilim. Open Subtitles لا يجب علي ان اتفق مع قرارات الرئيس كي احمي مصالحه
    O zaman, kendi mülkümdeyken aptal soruları cevaplamak zorunda değilim. Open Subtitles عندها لا يجب علي أن أُجيب على أسئلة غبيه بما أني في ممتلكاتي
    Hemen karar vermek zorunda değilim. Open Subtitles .لا يوجد وقت محدد .لا يجب علي ان اقرر في الحال
    Seni bir daha dinlemek zorunda değilim. Nereden geldin sen? Open Subtitles لا يجب علي أن أستمع إليك ثانية من أين أتيت ؟
    Sana açıklama yapmak zorunda değilim. Open Subtitles انا لست .. أتعلمين شئ ؟ لا يجب علي أن اشرح لك
    Hayır, mecbur değilim. Open Subtitles لا,لا يجب علي
    Artık babamı kimin öldürdüğünü aramam gerekmiyor. Open Subtitles الان، لا يجب علي العثور على من قتل والدي
    Kutuyu açmamam gerektiğini, kaseti izlememem gerektiğini biliyorum ama bilmem gerekiyordu. O ne? Open Subtitles أعلم انه لا يجب علي ان أفتح العلبة ,ولا يجب علي ان
    Bu seçimi, meraklı,öğrenmeye açık,sorgulayan, "Zil çalar çalmaz, ders biter, öğrenmeme gerek yok." demeyen bireyler olarak yapabiliriz, veya "Tanrıya şükür, diplomamı aldım, hayatım boyunca başka TED نحن نقوم بهذا الخيار بكوننا فضوليين، والفضوليين من الناس الذين يحبون التعلم، الذين لا يقولون فقط، "حسنا، بمجرد ما يدق الجرس وتنتهي الحصة، لا يجب علي التعلم بعد الآن، " أو "الحمد لله لدى شهادتي. أنا انتهيت من التعليم مدى حياة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more