"لا يمكننا أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • veremeyiz
        
    • edemeyiz
        
    • olamayız
        
    • olamaz
        
    • Onları
        
    • Biz
        
    • alamayız
        
    • veremem
        
    • atamayız
        
    Evet ama insanlara pizzanın üstü için istediklerini koyma izni veremeyiz. Open Subtitles أجل، ولكن لا يمكننا أن نسمح للناس، باختيار أية طبقة يريدون.
    Sizi geçmiş yaşamınıza bağlayacak hiç bir şeye izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن نترك لك أي شيء يربطك بحياتك السابقة
    Bir anda yok edemeyiz. Fesatlık yapmak için güçlü durumda. Open Subtitles لا يمكننا أن نتخلص من هذا لديها مبررات قوية للحقد.
    Herkesin uzun ve sağlıklı yaşayacağını garanti edemeyiz. TED لا يمكننا أن نضمن أن كل شخص يعيش حياة طويلة وصحية.
    İşin gerçeği sonsuza dek başkalarına bağımlı bir ülke olamayız. Open Subtitles الحقيقة أنه لا يمكننا أن نصبح دولة مستقلة الى الأبد
    Biz yani, iksir olmadan ona yenmek olamaz Biz Gölgeler Kitap bizim için bulmak için bir cadı gerekir . Open Subtitles لا يمكننا أن نقضي عليه بدون الجرعة ، مما يعني نحتاج لساحرة لتبحث لنا . عن هذا في كتاب الظلال
    Biz hayatta başımıza gelen her küçük şeyi değiştiremeyiz, ama Onları tecrübe etme şeklimizi değiştirebiliriz. TED لا يمكننا أن نغير كل شيء يحدث لنا في هذه الحياة، ولكن يمكننا أن نغير الطريقة التي نعيش بها تلك الأمور
    Elimizden geleni yapacağız ama eve döneceğine dair söz veremeyiz. Open Subtitles سوف نفعل ما نستطيع لذلك لا يمكننا أن نعدك بشيء
    Ulusal Güvenlik Danismani'nin önünde zorlu bir süreçten geçtigimiz imajini veremeyiz. Open Subtitles المعنى، لا يمكننا أن نُرى مفركي اليد أمام مستشلر الأمن القومي.
    Bu göt verenlere istedikleri zaman şehirlerimizde kitlesel paniğe yol açma hakkını veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن نعطي الفرصة لهؤلاء السفلة لإرعاب مدننا بأي وقت يحلوا لهم
    Onun ya da herhangi bir şeyin aramıza girmesine izin veremeyiz. Open Subtitles لذا لا يمكننا أن نسمح له أو لأي شيء أن يفرقنا
    Cinayet eşiğimize geldi ama içeri girmesine izin veremeyiz. Open Subtitles أيتها الشابة، لا يمكننا أن نتجاهل أن الجريمة على عتبة الباب ولكن دعينا لا نجرها هنا
    İçinde bulunduğumuz durumda, olması mümkün görünmüyor, işlere ara veremeyiz. Open Subtitles الوضع الذي وجدنا أنفسنا فيه لا نستطيع ذلك في الوقت الراهن لا يمكننا أن نرتاح
    Dünyadaki hacker'ları zekâmızla alt edemeyiz fakat onlara küçük bir hedef sunabiliriz. TED نحن لا يمكننا أن نكون أكثر دهاءً من المخترقين حول العالم، ولكن ربما نستطيع أن نقدم لهم هدفاً أصغر.
    - Böyle devam edemeyiz. Open Subtitles ـ لا يمكننا أن نستمر على هذا المنوال ـ أتريد حريتك ؟
    Kendisi uzaktayken, lordumuzun isminin bu şekilde lekelenmesine hiçbir şekilde müsaade edemeyiz. Open Subtitles مهما كانت الظروف لا يمكننا أن نسمح بوصمة عار فى حق ملكنا بينما هو غائب
    Ama bezen emin olamayız, yani "daha çok" emin olamayız. Open Subtitles لكن لا يمكننا أن نتيقن بشكل قاطع، لكننا شبه متيقنون
    - Olay da orada zaten. Beraber olamayız. Bunu başından beridir biliyorduk. Open Subtitles تلك هي المشكلة، لا يمكننا أن نكون معاً، علمنا ذلك منذ البداية
    Ama bu gelmez Biz hala beraber olamaz. Open Subtitles لكن هذا لا يعنى أنه لا يمكننا أن نكون معاً
    En azından denedikleri için Onları suçlayamayız, değil mi? Open Subtitles لا يمكننا أن نلومهم على المحاولة، أليس كذلك؟
    Peki, Biz bu Pollyanna cadılar güvenemem, onlar çok iyi. Open Subtitles حسناً ، لا يمكننا أن نثق بهؤلاء الساحرات إنهم جيّدون
    En ufak bir risk bile alamayız. Bu bize ihanet olur. Open Subtitles لا يمكننا أن نخاطر بسبب شيء صغير ممكن أن يفضح أمرنا.
    Diğer öğrencinin bilgilerini veremem. Open Subtitles لا يمكننا أن نعطي إليك معلومات عن طالب آخر
    Evet, o haklı. Vücudunu suya atamayız. Open Subtitles نعم,إنها محقة لا يمكننا أن ندع جسدها يطفو على السطح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more