"لحسن حظ" - Translation from Arabic to Turkish

    • şansına
        
    • Şanslı
        
    • Neyse ki
        
    • Ne mutlu ki
        
    Üçünüzün şansına, bu hatayı düzeltmek için hâlâ vaktiniz var. Open Subtitles لحسن حظ ثلاثتكم لازال لدينا الوقت لتعديل هذا السهو الفظيع إلى حد ما
    Sonuçta, yüzünü değiştirebilirsin. Ama benim gibilerin şansına DNA'nı değiştiremezsin. Open Subtitles بينما يبدو أنك تستطيع تغيير وجهك لكن لحسن حظ أشخاص مثلي
    Bu zavallı kızımızın şansına, bazı şeylerin modası hiç geçmiyor. Open Subtitles لحسن حظ هذه الأنسة،، بعض الأشياء لا يمحوها الزّمن
    Ama dünya çok Şanslı ki, İngilizce sınavını geçmek zorunda değildi. TED لكن لحسن حظ العالم لم يتوجب عليه إجتياز إمتحان لغة انجليزية
    Fakat, Neyse ki Dreyfus için hikâye burada bitmiyor. TED ولكن، لحسن حظ درايفوس، فإن قصته لم تنته.
    Ne mutlu ki, kader, Dave'in yüzüne gülmek üzereydi... Open Subtitles "لحسن حظ (ديف)" "أن القدر أن يتّخذ بعض الخطوات بنفسه"
    Bu gemidekilerin şansına buna karar vermek sana kalmamış. Open Subtitles حسناً لحسن حظ القوم على متن هذه السفينه القرار ليس بيدك لتقوم به
    Chance'lerin şansına Lucy sıkışmıştı ve tuvalete gitmek için izin istedi. Open Subtitles لحسن حظ عائلة تشانس كان على لوسي دخول الحمام
    Hepimizin şansına, çevreci giysiler giyme modası, geçmişte kaldı. Open Subtitles لحسن حظ الجميع، لقد كان كتوجيه للملابس لقد ولت هذه الايام
    Kurdun şansına, hep aptallık edip biraz daha uzağa giden vardır. Open Subtitles لحسن حظ الذئب هناك دائمًا من يغريه تجاوز الحدود
    Motosiklet, şansına bacağımın üzerine düştü. Open Subtitles لحسن حظ الدراجة فقد حطّت على ساقي
    Yeni arkadaşının şansına yerel jandarma Polo'nun peşindeydi... ve Flint öldürülmeden müdahale etti. Open Subtitles لحسن حظ صديقك الجديد الشرطة المحلية لديها ‏ "دليل ضد "بولو "ومتطفل قبل ان يقتل "فلينت
    İngiltere'nin şansına U-Bot'larla birlikte hiçbir zaman eşgüdümlü olarak yararlanılamadı. Open Subtitles لحسن حظ (بريطانيا) أن تلك العمليات المشتركه مـع الغواصـات الالمانيـه لـم تُسـتغل بشكلاً جيـد
    Ralph'ın şansına, Doris kocasının kıyafetlerini asla atmayan dullardanmış. Open Subtitles (لحسن حظ (رالف كانت (درويس) إحدى الأرامل
    Ve Oscar'ın şansına düşünce gücü de güçlü bir şeydi. Open Subtitles و لحسن حظ ( اوه - سكار ) , قوة الإقناع شيء قوي أيضاً
    Dan ve Jody'nin şansına, I-13 bileşimi sayesinde... zeka seviyesi ve anlama kabiliyeti yükselmiş birileri vardı. Open Subtitles لحسن حظ (دان) و(جودي)، كان هنالك شخصاً ما في المنزل الذي وبفضل الـ"آي-13"
    Onun gibi bir öksüz, böyle bir anneye ve bir aileye sahip olduğu için çok Şanslı. Open Subtitles وأنه لحسن حظ ليتيمه مثلها أن تملك أم وعائلة
    Bazılarımız, çocuklarınız eğlensin diye evlerinizde yaşadığı için Şanslı. Open Subtitles لحسن حظ البعض منا تحتفطون به في منازلكم كحيوانات أليفة و مدللة يلعب بها أطفالكم
    John gittiği için çok Şanslı değil mi? Open Subtitles حسنٌ، لحسن حظ (جون) أنّه قد رحل قبل قليل
    Neyse ki, Salif ve Hazar çölün ucundaki hedeflerine yaklaşıyorlar. Open Subtitles لحسن حظ صلف و هزار أنهما اقتربا من هدفهم مع اقتراب نهاية الصحراء
    Neyse ki tarih bu çocuğa eşi benzeri görülmemiş bir fırsat tanımış. Open Subtitles لحسن حظ الفتى، أن التاريخ قدّم له فرصة لامثيل لها..
    Ne mutlu ki, Lila bunu asla öğrenmeyecekti. Open Subtitles "لحسن حظ (ليلا)" "لن تعرف أبداً"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more