Yani eğer Billy'nin filmini kullanabiliyorsa başka filmleri de kullanabilir. | Open Subtitles | لذا إن كان في فيلم، بيلي فيمكنه الظهور بالأفلام الأخرى |
Yani eğer onun ganimet odasını bulursak onun sonunu getiririz. | Open Subtitles | لذا إن وجدنا غرفة جوائزها، يمكن أن نضع نهاية لهذا |
Zaten hepsini ezberledim, O yüzden hatim edersem mutlaka denk gelirim. | Open Subtitles | لقد حفِظتها كُلها ، لذا إن قمتُ بترتيلها فسوف أُصيبه بالتأكيد |
O yüzden aynı şartları oluşturmak istiyorsanız tepsiyi biraz değiştirmemiz gerekebilir. | Open Subtitles | لذا إن أردتم تقليد ظروفنا، قد يكون علينا تعديل هذا قليلا. |
Bu yüzden otobüs gelene kadar yapacak başka bir şey bulabilir misin? | Open Subtitles | لذا إن كنت تستطيع أن تجد شيئاً آخر لتفعله حتى يأتي الباص؟ |
O yüzden, eğer ondan korkuyorsan benden de korkmak zorundasın. | Open Subtitles | لذا إن كنت خائفاً منه، عليك أن تخاف مني أيضاً. |
Ters giden bir şey olursa, hipodromdan bana çağrı yaptırabilirsiniz. | Open Subtitles | لذا إن حصل أي خطب يمكنكما إرسال تنبيه في الحلبة |
Yani eğer üzerinde güneş parlamasaydı, dünyayı göremezdik, değil mi? | TED | لذا إن لم تشرق الشمس عليه، فلن نرى الأرض، أليس كذلك؟ |
Yani eğer biraz akıllıysanız, işlemleri gerçekleştirenleri bulmayı deneyebilirsiniz. | TED | لذا إن كنت ماهرًا، فيمكنك المحاولة واكتشاف من يقف خلفهم. |
Yani eğer bir gerçekliğe inanıyorsan yazdığın şey bilgidir. | TED | لذا إن كنت تؤمن بالحقيقة، فإن ما تكتبه هو معلومات. |
Yani eğer şu alt tarafı imzalarsanız, parçayı röntgenlememize izin vermiş oluyorsunuz. | Open Subtitles | لذا إن وقّعتِ أسفل الورقة، سأقوم بإرسال القطعة لفحصها |
Yani eğer buradan çıkmak istiyorsak, birlikte çalışmamız gerek. | Open Subtitles | لذا إن كنّا نريد الخروج يَتحتّم علينا العمل معاً |
Cin lambaya geri döndü, Yani eğer onu çıkarırsak üç dilek hakkımız daha olur, değil mi? | Open Subtitles | إنَّ الجنِّي قد عاد إلى القنِّينة، لذا إن قُمنا بإخراجه، فستكون لدينا ثلاثة أمنيات أخرى، صحيح؟ |
O yüzden bunun karşılığını vermek için yapabileceğim bir şey olursa söyle. | Open Subtitles | لذا إن يكُن هناك أيّ شيء بوسعي فعله لأردّ لك الجميل، فأعلميني. |
O yüzden parayı ödememek için bir neden bulurlarsa bunu kullanmaktan çekinmezler. | Open Subtitles | لذا إن كان بإمكانهم إيجاد أي سبب يدفعهم لعدم تنفيذ عقودهم، سيأخذونه. |
Bu yüzden savcılık, sana herhangi bir anlaşma sunarsa kabul et. | Open Subtitles | لذا إن جاء إليك المدعي العام ,بصفقة من أي نوع .فاقبلها |
Beni gördünüz, utanmaz biriyim, Bu yüzden izninizle gösteriyorum. | TED | لذا إن كان لا بأس في ذلك، وقد رأيتم جانباً مني، لذا بلا خجل سأريكم. |
O yüzden eğer yapacağın bir şey yoksa... | Open Subtitles | لذا إن لم يكن لديك شيء آخر وترغبين أن .. |
Eğer onu suçlayacaklarsa, kaydettiğin itirafı onlara ulaştırmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | لذا إن أدانوه , سأضطر أن أعطيهم الإعتراف الذي سجلته |
Eğer beni affedebilirsen, beni ara ya da tekrar çıkmayı teklif et. | Open Subtitles | لذا إن استطعت إيجاد طريقة لمسامحتي إن استطعت الإتصال بي فقط أو تطلب مني الخروج معك مجدداً؟ |
Eğer bu olayda hiçbir şey yoksa, neden gecenin bir yarısında bu kadar yolu geldin ? | Open Subtitles | لذا, إن لم يكن للأمر أهمية, لم قدمت كل الطريق بمنتصف الليل؟ |