| Bu yüzden Fez'in sana 80 papel değerinde verebileceği bir şeyler düşünmeliyiz. | Open Subtitles | لذا يجب علينا التفكير في شيء يمكن لفاز تقديمه ويساوي 80 دولارا |
| Ama o babanız için çok önemliydi... Bu yüzden özür dilemeniz gerekiyor. | Open Subtitles | لأن ذلك كان مهم جداً ..إلى أبيكم. لذا يجب أن تتأسفوا له. |
| -Babam dışarıda olduğumu bilmiyor Bu yüzden bende içeri sessizce girmeliyim. | Open Subtitles | لا يعلم أبي أنني خرجت لذا يجب أن أتسلل للداخل مجدداً |
| Audrey'e karşı sorumlusun, O yüzden onu dinle, tamam mı? | Open Subtitles | أودري ستكون مسئوله عنكم لذا يجب أن تسمعوا كلامها, حسناً؟ |
| Bunlar birkaç yayık kıçlı piçtir yani kabuk dökmediklerinden emin olman gerekiyor. | Open Subtitles | فهنالك بعض الأوغاد الكسالي لذا يجب عليك ان تتأكد أنهم لا يتكاسلون |
| O zaman arkama yaslanıp su kabilelerinin birbirine girmesine izin mi vermeliyim? | Open Subtitles | لذا يجب علي ان أسترخي وأدع قبائل الماء تدخل في حرب ؟ |
| Öyleyse ne yapmak istediğinizi ve ne yaptığınızı daha iyi bilmeniz gerekiyor | Open Subtitles | تحدد كيف سينظر العالم لهذا الخبر لذا يجب ان اقوم بعمل صحيح |
| Onlar kan ve idrar testini yaptılar, Bu yüzden işleme başlamalılar. | Open Subtitles | عملوا لها إختبارات الدم والبول بالفعل، لذا يجب عليهم البدأ بالتخدير |
| Bak, adam akıllı bir gösteri yapmak istiyoruz Bu yüzden birlik olmamız lâzım. | Open Subtitles | نريد ان ننظم عرضا جيدا هناك لذا يجب ان نعمل سوية دعني افكر |
| Diğer odalarımızda yer yok, Bu yüzden anneniz özel odada kalmalı. | Open Subtitles | لا يوجد سرائر متوفرة الأن لذا يجب ان تحجز سرير خاص |
| Sorumluluğunu alacağız Bu yüzden sen de bizim sorumluluğumuzu almalısın. | Open Subtitles | سوف نتولى مسؤوليتك لذا يجب أيضا أن تكونِ مسؤولـة علينا |
| Ve bu şekilde de devam etmeye niyetliyim, Bu yüzden gitmelisin. | Open Subtitles | و انا انوى ان اكمل بهذه الطريقة لذا يجب ان تذهب |
| Kuzenlerimden biri oldukça kötüymüş, Bu yüzden gitmeli ve onlarlar olmalıyım. | Open Subtitles | أحد أقاربي حالته سيئة , لذا يجب علي ان أكون معهم |
| Bu yüzden buna benim öncü olmama izin vermelisin, tamam mı? | Open Subtitles | لذا يجب عليكَ حقاً أن تدعني أقود الأمر , حسناً ؟ |
| Size hangisi olduğunu söylemeyeceğim, O yüzden hepsini öğrenmek zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | أنا لن أخبركم أي واحدة لذا يجب عليكم قراءتهم كلهم السابعة |
| Illyria'da uyum sağlamaya çalışıyoruz. O yüzden seni güneş şemsiyesiyle takip edeceğim. | Open Subtitles | نحب أن نقيم هنا في ذلك المكان لذا يجب أن تكون قويا |
| Illyria'da uyum sağlamaya çalışıyoruz. O yüzden seni güneş şemsiyesiyle takip edeceğim. | Open Subtitles | نحب أن نقيم هنا في ذلك المكان لذا يجب أن تكون قوياً |
| yani insanlarının sözlerini geri almalarına neden olacaksın, öyle mi? | Open Subtitles | لذا يجب عليك أن تجعل قومك يَتراجعُوا عن كلمتِهم ؟ |
| O zaman araştırmama devam etmeli ve doğru örüntüyü aramalıyım. | TED | لذا يجب أن أكمل تحقيقي وأبحث عن حقيقة النمط. |
| Aman Allah'ım zamanım tükenmek üzere, Öyleyse devam etmeliyim. | TED | رباه، سينتهي الوقت مني، لذا يجب أن أبقيها متحركة. |
| Önce 1 ardından da kendi alan kodunu çevirmen gerekiyor. | Open Subtitles | لذا , يجب أن تضغط الرقم واحد و رمز منطقتك |
| Oh, hayvanlara Piedmont Apartmanlarında izin verilmiyor, Bu nedenle gitmelisin. | Open Subtitles | لا يُسمح للحيوانات بدخول شقق بيدمونت لذا, يجب ان ترحل |
| O yüzden yaptığımız şeyin gerçeğine en yakını olduğunu ona kanıtlamamız lazım. | Open Subtitles | لذا يجب ان نثبت له انه بإمكاننا صنع شيء قريب من الواقع |
| Kaybolan kadın öğretmen ya da çalışan var mı diye orayı kontrol etmeliyiz. | Open Subtitles | لذا يجب أن نبحث عن أي معلمة أو موظفة لم تظهر هذه الآونة |
| Bu yüzden, yaptığımız ürünlerin tüm ömrüne bakmak zorundayız. | TED | لذا يجب ان ننظر الى جميع اجزاء الحياة بالنسبة للاشياء التي نفعلها |