"لذيذ" - Translation from Arabic to Turkish

    • lezzetli
        
    • güzel
        
    • Nefis
        
    • iyi
        
    • harika
        
    • güzelmiş
        
    • lezzetliymiş
        
    • Leziz
        
    • tatlı
        
    • hoş
        
    • lezzetliydi
        
    • lezzetlidir
        
    • Enfes
        
    Sarina Hala, sadece bunlar çok lezzetli değil... tüm yemek mükemmeldi. Open Subtitles ليس فقط هذا البسكويت لذيذ ولكن الوجبة كلها كانت ساحرة صدقاً
    Bunlar çok lezzetli görünüyor. Yaban Mersinli olandan al. Çok güzel duruyor. Open Subtitles . هذا شهى و لذيذ . خذى هذا التوت , هذا جيد
    Çorba tabağı vardı, tatlı tabağı vardı, ve aradaki tüm o lezzetli tabaklar. Open Subtitles كان هناك بالطبع الحساء. الدورة الحلوى. وجميع هذه الدورات لذيذ الأخرى بين بين.
    Fikre bakın, güzel bir fincan çaya ne dersiniz, rahatsız olmayın. Open Subtitles اها ، هذه فكرة يا آنسه مارأيك بكوب شاي لذيذ صغير
    Doğru, tiksinç bir şey ama insanlara Yorkshire tarihini anlatmaksa Nefis bir şey. Open Subtitles لا، إنها مقرفة، لكن تثقيف الناس حول تاريخ يورك شاير، لذيذ جداً جداً.
    Kesinlikle, bu baharatlı olanlar çok iyi. Michael, bunu denemelisin. Open Subtitles نعم ، بلا شك هذا النوع الحار لذيذ ٌ بالفعل
    O, bundan daha iyisini beceremezdi. harika olmuş. Open Subtitles لم يكن باستطاعته ان يطهو افضل من هذا انه لذيذ
    Şunu bir tat. Çok lezzetli. Ama bardağımı geri getir. Open Subtitles تذوقي هذا , انه لذيذ احرصي على ان استعيد الكأس
    Hımm, lezzetli. 57 yaşında, eski içici, sigarayı iki sene önce bırakmış? Open Subtitles لذيذ , عمركَ 57 عاماً , مُدخن سابق أقلعتَ منذ عامين ؟
    Eğer beni takip edersen kendine ev arayan tatlı, lezzetli burun tozları göreceksin. Open Subtitles رائع , لذيذ .. محار يبحث عن منزله اذا كنت تفهم ما اقصده
    Şu kırmızı şişesi olan... çok lezzetli Likörlerden var mı hiç ? Open Subtitles ألديكَ من قبل أيّ فرصة خمرٌ لذيذ حقاً ومعبّأ في زجاجة حمراء؟
    Evet, lezzetli, krem zehir, ...bu arada sen eskiden damacanadan çekiyordun. Open Subtitles نعم، سم دسم لذيذ و هو، بالمناسبة ما اعتدتى ان تلتهميه
    lezzetli bir şeyler için Rayleen's'e doğru gidiyoruz. Bize katılır mısın? Open Subtitles نحن متجهين الى رايليين لاجل شيء لذيذ, هل تنضمون الينا ؟
    Bak cidden erimiş peynir kadar güzel bir şey var mı? Open Subtitles اعني .. حقاً هل هناك شيئ لذيذ مثل الجبنة الذائبة ؟
    güzel, zevkli bir prova yemeğimiz olacak. Fransız restoranında olabilir. Open Subtitles حسناً اذا سنحظى بعشاء تجريبي لذيذ ربما في مطعم فرنسي
    güzel yeğenlerime, Sevgilerimle Kevin Amcanız güzel. Artık yolumuzdan çekildi. Open Subtitles الا وصنع عصير ليمون لذيذ جيد الان هذا خارج الطريق
    O sevimli ve komik olduğu için ve oh, evet, bana Nefis nefis, unutalım değil mi? Open Subtitles لأنه كان جميلاً و مضحكاً و نعم ، لا تدعيني أنسى لذيذ جداً ؟
    Pasta çok güzelmiş. Momo'ya da biraz götürsem iyi olacak. Open Subtitles هذا الكيك لذيذ جداً لابد أن أشترى بعض منه لمومو
    İstakoz bitti, ama tavuk harika. Open Subtitles اننا لا نفضل سرطان البحر لكن الدجاج لذيذ
    Sadece, lezzetliymiş diyebilirsin. Tadı rezalet diyemezsin. Open Subtitles يمكنكَ أن تقول فقط أنّه لذيذ ولا يمكنكَ أن تقول أنّ طعمه سيء
    Sizden kalan yemekleri yemeye gidiyorum çünkü inanılmaz Leziz görünüyorlar. Open Subtitles سوف أذهب لتناول ما تبقي من طعامك لأنه يبدو لذيذ.
    Sence tatlı için daha ilginç bir şey alabilir miyiz? Open Subtitles هل تظنين أنه بإمكاننا إحضار شيء لذيذ على سبيل التحلية؟
    Bu hoş görevi kimin üstleneceğine dair bir karar vereceğiz. Open Subtitles في الوقت سنقرر الذين سوف تفعل لك هذا الشرف لذيذ.
    Bir ayağının kısa olmasından dolayı dans edemedik, ama punç çok lezzetliydi. Open Subtitles لم نستطع الرقص بسبب قدمها العرجاء و لكن الشراب كان لذيذ الطعم
    Orta batıda fiyatlar biraz farklı ama eminim yemekleri lezzetlidir. Open Subtitles وسط الغرب، الأسعار مختلفة، لكن أنا متأكّد الغذاء هنا لذيذ.
    Enfes. Morbo, sonraki acıkmasına kadar bundan bir çuval saklayacak. Open Subtitles لذيذ, موربو سيخزن هذا في كيسه للهضم المستقبلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more