"لسن" - Translation from Arabic to Turkish

• değiller
• değildir
• yaşına
• yaş
• yaşa
• değillerdir
• olmayan
• ine
• dişe
• yaşıma

Askıdan başka bir şey değiller ve tasarımcılar, kıyafetlerini şişman askılarda göstermek istemez.
لسن أكثر من علاقات و لا يريد المصممون عرض ملابسهم على علاقات بدينة

Ve çoğu böyle çünkü kadınların yüzlerini kendilerine göstermeye gücü yok, özgür değiller.
ومعظم اسباب هذا ان النساء غير قادرات .. بل لسن يتمتعن بالحرية في ان يظهرن وجوههن

Hayır, kimseye ait değiller. İstediklerini yapma konusunda karar verebilirler.
لا، إنهن لسن أي شخص هن أحرار في إتخاذ قرارتهن فيما يشئن فعله

Bilirsin, paran varsa kadınları elde etmek zor değildir.
تعرف، إذا عندك مال، النساء لسن بشدة أن يصبحن.

O yıl 12 yaşına basmıştım ve mesuliyet yaşına erişmiştim.
في تلك السنة بلغت الثانية عشر ووصلت لسن المساءلة.

Kesinlikle 18 yaş üzeri bu yüzden kesinlikle rahatlık bölgemin dışındayım.
بكلّ تأكيد لسن الثامنة عشر فما فوق لذا لستُ مستريح إطلاقًا

İyi bir sağlıkla ödüllendirilecekleri ve ileri bir yaşa kadar yaşayacakları düşüncesiyle pek çok uygulama yaparlar.
يخوضون في العديد من الممارسات يعتقد أن تمنح صحة جيدة والبقاء على قيد الحياة لسن متقدمة.

Hemşireler seksidir ama seksi değillerdir.
الممرّضات مُثيرات، لكنّ الممرضات لسن مُثيرات.

Bizim kızlarımız Japon değiller. Ancak bir hayli komikler.
عذراواتنا لسن يابانيات و على كل حال، انهم مضحكين جدا

Belki yetenekli değiller, hatta azıcık bile... ama onları görmeye alış derim.
إنهن لسن أذكى الموجودين في البناء أو ربما في الغرفة و لكن تعودي على وجوههن سترينهن ثانية

Boşu boşuna gelmiş geçmiş en güçlü cadılar değiller.
هن لسن أقوى الساحرات على مر العصور من لا شيء

Burada değiller, lanetlendiklerini düşünecekler.
يجب أن يعتقدن أنهّن ملعونات لأنهّن لسن معنا هنا،

Ama şu an, hiçbir yerde değiller teknik olarak anlamı, bulunamıyorlar.
بالطبع ، ولكن حاليا ، أنهن لسن في أي مكان. مما يعني ، فنيا ، أنهن غير متواجدات.

Çekiciler, zekiler Yahudi değiller ve dans edemiyorlar.
إنهن مثيرات، ذكيات، لسن يهوديات ولا يجدن الرقص

Bilirsin, kadınlar sabun kalıpları gibi değildir, kullanıldıkça tükenmezler.
النساء لسن مثل قطع الصابون، تَعلم. هُن لا يلقين بالاً.

Senin gibi ufaklıklar hiç tipim değildir.
فالفتيات الصغيرات في السن لسن من نوعي المفضل

Buna bir de zayıf sağlık hizmeti eklenince aşırı fakir çocukların onda biri beş yaşına gelmeden ölüyor.
عندما يجتمع هذا وعدم وجود رعاية صحية فانهم يموتون قبل الوصول لسن خمس سنوات.

Bazı ülkelerde çocukların yüzde 99.7’si beş yaşına kadar hayatta kalıyor; diğer ülkelerde bu oran sadece yüzde 70.
في بعض البلدان، تظل نسبة 99.7 في المائة من الأطفال على قيد الحياة لسن خمس سنوات وفي بلدان أخرى، يبقى 70 في المائة فقط.

Cadılar Bayramı eğlencesine varım.... ...ama ruh çağırma bana biraz "13 yaş ve üzeri" gibi geldi.
لكن الجلسة تبدو لسن 13 عام مع إشراف أبوي

yaşa ulaşacak sıradaki çocuk o. Ortakyaşam olmadan, ölür.
إنها التالية لسن البلوغ بدون متكافل , ستموت

Kendilerini kaybedip parti yapmayı çok severler ama fahişe değillerdir.
وهن يحببن الحفلات فضلا عن كونهن لسن عاهرات

Sonra hos ama süper olmayan NASDAQ gelir.
ثم عاهرات الناسداك و هن جميلات و لسن رائعات

Ikimiz de 28'ine ulaştık. Bunun olasılığı nedir?
لقد تمكنا للوصول لسن الثمانية والعشرون ما هى إحتمالات هذا ؟

Bu da bizi dişe odaklar ve dişi bulduğun yerin çevresindeki yumuşak dokuda herhangi bir iltihaplanma ya da kanama belirtisi olmadığını gösterir.
مما يقودنا مجدداً , لسن القرش. الذي لم يظهر اي دليل على التهاب أو نزيف في محيط النسيج الناعم عندما وجدته.

17 yaşıma kadar sabıkasız kalmayı başardım.
نجحت في الوصول لسن السابعة عشرة دون أية جرائم