| O kadar şanslı değilim. Terapi cihazının korkularınla yüzleşmek için olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأن هذه الأداة هي من اجل مواجهة مخاوفنا |
| Gezegenlerin bir lokomotif gibi olduğunu söylemiştin. Peki neden? | Open Subtitles | لقد قلت بأن هذه الكواكب هي مثل محرك لكن من أجل ماذا ؟ |
| Dur bakalım, paralel evrenlerin giriş ve çıkışı kapalı demiştin. | Open Subtitles | لحظة، لقد قلت بأن العوالم المتوازية قد أغلقت |
| Sen bana sözleşme tamam demiştin | Open Subtitles | لقد قلت بأن هذا صحيح لقد قلت بأنك تريد القيام بعقد خاص |
| Bu ağacın bir sırrı var demiştim değil mi? | Open Subtitles | لقد قلت بأن الشجره تحمل سرا أليس كذلك؟ |
| Burada gördüğümüz şeylerin terk edilmiş olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت بأن الأشياء المهجورة ستعود لتكون هنا |
| Kundakçının, katalizör olarak bir tür roket yakıtı kullanıyor olabileceğini söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلت بأن الشخص الذي يحرق ربما يستخدم وقود صواريخ كمساعد اشتعال |
| Bunun çantada keklik olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأن ذلك الجزء من القضية تم التصرف به |
| Bunun çantada keklik olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأن ذلك الجزء من القضية تم التصرف به |
| Aşkın anlayış göstermek olduğunu söylemiştin, dürüst olmak olduğunu. | Open Subtitles | بأنك لم تخدعيني تقنياً؟ لقد قلت بأن الحب مفهوم مادامت صريحة |
| Pastula, nöbetinde doğuya 2 ila 3 deniz mili arasında olduğunu söylemiştin değil mi? | Open Subtitles | باستولا لقد قلت بأن الشرق من إثنين إلى 3 عقدات |
| - Seksi bir beyni olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأن عقلها مثير هلّا ساعدتني رجاءً |
| İşinin, insanlara yardım için bir şans olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأن عملك كان فرصة لمساعدة الناس |
| Öğretmen Dong Ju. Bugün yapılacak çok şey var demiştin, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلت بأن هناك العديد من الاشياء لنقوم بها اليوم صح؟ |
| Dişimle tırnağımla kazandığım bütün paralar gitti. Kesin kazanacağız demiştin. | Open Subtitles | لقد رحل مالي الذي ملكته بشق الأنفس لقد قلت بأن ذلك أمراً أكيداً |
| Kodların bulunduğu odayı şimdiye kadar boşaltmış olur demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأن غرفه الشفرات ستكون خاليه في هذا الوقت |
| Bu ağacın bir sırrı var demiştim di mi? | Open Subtitles | لقد قلت بأن الشجره تحمل سرا أليس كذلك؟ |
| Köpek yedi demiştim. | Open Subtitles | لقد قلت بأن الكلب قام بتناولها |
| Bagajda levye var demiştim. | Open Subtitles | لقد قلت بأن هناك عتلة في صندوق السيارة |
| Adamın kanser olduğunu söyledin, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلت بأن الرجل مصاب بالسرطان, أليس كذلك؟ |
| Yaptıklarımızın kötü olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت بأن ما فعلناه شيئاً فاسداً |
| Her şeyin yolunda olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلت بأن كل شيء جيد |
| Los Angeles ofisiyle ilgili olduğunu, kötü olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأن هذا يخصّ مكتب في لوس أنجلس، لقد قلت بأنه لا يبدو أمراً سيئاً |