Bana aşık olamazsın. Bunu konuşmuştuk. Sen bir çocuksun. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تغرمي بي لقد ناقشنا ذلك مسبقاً |
Daha önce de konuşmuştuk. Mars'tan nefret edersin. | Open Subtitles | لقد ناقشنا ذلك من قبل يجب ان تكون كرهت المريخ |
Bunu mikroskopla geldiğinde konuşmuştuk. | Open Subtitles | لا يعني لديك لشرائه. لقد ناقشنا هذا عندما جئت المنزل مع المجهر. |
Tamam bunları konuştuk ama neden bana yalan söylüyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | حسناً لقد ناقشنا ذلك اﻵن ولكن لمَ كذبت علي سابقاً؟ |
Bunu konuştuk. Birleştiğimiz an yapay zekan diğer 12 istasyonu etkileyecek. | Open Subtitles | لقد ناقشنا هذا، حالما نلتحم، سيعدي ذكائك الإصطناعي الـ12 محطة الأخرى |
Şimdi, babanla ben bu konuyu tartıştık ve işte son kararımız. | Open Subtitles | الآن , لقد ناقشنا انا وأباك هذه المسألة وهنا خلاصة الكلام |
Hadi ama, Lavon, doğaçlama çalıştık, çeşitli teorileri ve motivasyonları tartıştık. | Open Subtitles | هيا الآن , لافون , لقد تحسنا لقد ناقشنا الدوافع والنظريات |
- Bunu tartışmıştık. | Open Subtitles | لقد ناقشنا هذا - *أوه أجل، عقد صداق الطلاق - |
- Bunu daha önce konuşmuştuk. | Open Subtitles | الإذن مرفوض , لقد ناقشنا هذا الأمر مسبقاً |
- Bunu konuşmuştuk, Nick. - Şirketi bahse sokmak için bir neden yok, Tripp. | Open Subtitles | لقد ناقشنا ذلك نك لا يوجد سبب لرهن الشركة |
Söylemedim mi? Pazartesi günü 45 dakika bu konu hakkında konuşmuştuk ya. | Open Subtitles | كلاّ , لقد ناقشنا هذا 45 دقيقة ألا تذكرون يوم الأثنين؟ |
Son çare olarak kehribar kullanmayı onunla önceden konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد ناقشنا بالفعل إمكانيّة استخدام الكهرمان كملاذ أخير |
Bu konuyu daha önce konuşmuştuk. Ben yalnız çalışırım. | Open Subtitles | .لقد ناقشنا هذا الأمر آنفاً .أنا أعمل منفرداً |
Hayır tatlım. Bunu konuşmuştuk değil mi? | Open Subtitles | حسناً, لا حبيبتي لقد ناقشنا ذلك مسبقاً, أليس كذلك |
konuştuk ve New York'da görüşmeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد ناقشنا ذلك ووافقت ان اراه في نيويورك |
Toplantıda konuştuk ve hepimiz bir an önce ameliyat edilmesi gerektiğine karar verdik. | Open Subtitles | لقد ناقشنا هذا في الأجتماع الجميع يرى يجب إزالته فوراً |
Öyleyse... bunu konuştuk ve ben, iyileşeceğiniz, ve tedavide ilerleme kaydedeceğimiz konusunda umutluyum. | Open Subtitles | لذا اعتقد انك وصديقك لقد ناقشنا هذا وانا وانا متشوق جدا الى ان تعود لصحتك |
şimdiye kadar paranın nasıl borçla yaratıldığı gerçeğini tartıştık | Open Subtitles | الآن ,لقد ناقشنا حتى الآن واقع أن المال يُخلق من الدين عبر القروض |
"Zor Zamanlar"ı tartıştık ama çok da doğru gelmiyor. | Open Subtitles | لقد ناقشنا أوقات عصيبة، ولكن لا يبدو هذا صحيحًا. |
Babamla gitmeyeceğimi biliyorsun. Bunu pek çok kez tartıştık. | Open Subtitles | تعلم أنني لن أرافق أبي لقد ناقشنا هذا الأمر عدة مرات |
Bunu daha önce tartışmıştık. | Open Subtitles | أنا محظوظة أني لم أطرد، لقد ناقشنا ذلك |
Anlamıyorum. Bunu aylar önce tartışmıştık. | Open Subtitles | لا أفهم لقد ناقشنا ذلك قبل عدة أشهر |