ama eğer birbirimizle Mandarin Çincesi konuşuyor olsaydık, böyle bir lüksüm olmayacaktı. | TED | لكن إن كنّا نتحدّث معا باللّغة الصينية، لن يكون ذلك أمرا ممكنا. |
Evet, ama eğer yangın alarmına bassaydım tüm kızlar soyunma odasından çıkmadan giyinebilirler miydi yoksa çıplak mı kaçarlardı? | Open Subtitles | نعم، لكن إن سحبت إنذار الحريق هل سيكونون كل البنات لابسات قبل أن يركضوا للخارج من غرفة الملابس ؟ |
ama eğer biraz yardım almazsam, aklımı yitirmek için mükemmel bir fırsat olacak. | Open Subtitles | لكن إن لم أحصل على بعض المساعدة فهناك احتمال كبير أن أفقد عقلي |
Fakat eğer yanılıyorsam... Onu her zaman seni öldürmesi için getirebilirim. | Open Subtitles | لكن إن كنتُ مُخطئًا، أستطيعُ دائمًا أن أجعله يُطلق عليكَ الرّصاص. |
Ama bir tanesi taşınabilir bir radyoyu bir ay çalıştırsa... | Open Subtitles | لكن إن استطاع احدهم حمل جهاز إرسال صغير لمدة شهر |
ama eğer davada kalmaya devam etmek istiyorsan, tekrar otele taşınmak zorundasın. | Open Subtitles | و لكن إن تابعت العمل فيها فإن عليك أن ترجع إلى الفندق |
Bana bunun ne olduğunu söyleyebilir misin diye bir bak, ama eğer halka açık bir yerdeysen, ekranını kapalı tutmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | لنرى إن كان بإمكانك أن تعرفي ما هو هذا و لكن إن كنت في مكان عام ربما عليك ان تغطي شاشتك |
ama eğer yanılıyorsam, bana iki saat ayaklarındaki... şişliklerden söz edecek. | Open Subtitles | لكن إن كنت مخطئة، فسأتورط في محادثة لمدة ساعتين عن الأورام |
ama eğer ondan vazgeçmezsem, bütün bu herşey sona erecek. | Open Subtitles | لا أعرف لكن إن لم أسلمه لهم فسينتهي الأمر كله |
ama eğer tahmin etmem gerekirse, onların toplamaya gittiklerini söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكن إن كنت سأخمن، فسأقول أنّهم ذهبوا إلى هناك للانتقاء. |
ama eğer başka birinin çocuğuna bakmak istersen o zaman ben hazırım. | Open Subtitles | لكن إن كنت مستعــدا بقبــول طفـل رجــل آخــر إذن فأنــا مستعــدة أيضــا |
ama eğer suçlarınızı sizi bu makama getiren halka gösterirseniz? | Open Subtitles | لكن إن كنتِ ستكشفين عن ذنوبك للشعب الذي أوصلكِ للمنصب.. |
Sevgili dostum, ölüm hepimizin kapısını çalacak ama eğer doğru yolda ilerleyen bir adamsa şimdi yüce Tanrı'mızla beraber. | Open Subtitles | صديقي العزيز الموت قادم لنا جميعاَ لكن إن كان بحق رجلاَ على طريق الصلاح فهو الآن مع خالقنا السماوي |
Biliyorum, ama eğer o doğruyu anlatmazsa sadece senin sözün olacak kalacak. | Open Subtitles | أعلم, لكن إن لم تقُلِ الحقيقة ستكون كلمتك على كلم المدعي العام |
Fakat eğer bu bir mızraktan gelse, o zaman sığırın cesaretini ölçmek için kullanılmazdı, bu durumda arenada ne arıyordu? | Open Subtitles | لكن إن كانت من رمح فهي لم تستعمل لاختبار شجاعة الثور إذاً ماذا تفعل في الحلبة ؟ |
Fakat eğer kızımı ayartacaksan, en azından giyinme odamın kapısını kapama inceliğini ve kibarlığını göster. | Open Subtitles | لكن إن كنت تستميل ابنتي على الأقل ليكن لديك اللباقة والاحترام لإغلاق باب غرفة ملابسي |
Hoş değil Ama bir şey yapmazsak hafta sonuna kadar ölmüş olacaksın. | Open Subtitles | ليس أمراً جميلاً، لكن إن لم نفعل شيئاً فستموتين في نهاية الأسبوع |
Uzun hikâye Ama bu oysa deneyleri bu yüzden durdurmuş olmalılar. | Open Subtitles | قصّة طويلة، لكن إن كنت محقّة، فلهذا السبب أقفوا تجاربهم عليّ |
Ancak eğer fanatiklik sizin olayınız değilse, sosyal adalet komedisi bu tip sorunlar için faydalı. | TED | لكن إن لم يكن التعصب شيئاً يخصك، فكوميديا العدالة الإجتماعية مفيدة لشتى أصناف القضايا. |
Evet Ama o her yerde olabiliyorsa, araba da her yerde olabilir. | Open Subtitles | أجل، لكن إن كان ذهب لأي مكان فالسيارة ستكون بأي مكان أيضاً |
Ama onu öldürmekten keyif aldığımı düşünüyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | لكن إن كُنتَ تظُن أني راضٍ عَن قتلِه، تكون مُخطأً |
Köpüğü piyasadan çektiler çünkü zehirli olduğu ortaya çıktı. Ama bana sorarsan, onu yiyecek kadar salaksan, ölmeyi de hak ediyorsun demektir. | Open Subtitles | لقد أخرجوا الرغوة من السوق لأنهم وجدوها مسممة لكن إن سألتني ، إن كنت غبياً كفاية لتأكلها فتستحق الموت |
- Ama eger ortadaki bütün nakti sadece sen kazanirsan, ...ikimizin beraber çalistigini düsüneceklerinden cidden süphe ederim. | Open Subtitles | لكن إن كنت أنت من يحصل على المال أشك في أن يكتشف أحد أننا معاً |
Ama ya göt ve meme arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydın? | Open Subtitles | بديهي، لكن إن تحتم عليك الاختيار بين المؤخرة والثديين؟ ما قرارك؟ |
Ama madem düğüne hazırlanman gerekiyor, madem o kadar işin var... | Open Subtitles | لكن إن كنت تستعد من أجل حفل زفافك، إن كنت مشغولاً، |
ama eğer rehabilitasyon veya bağışlanma diye bir şey varsa, o kişiye değiştiğini ispatlayabilmesi için şans verilmesi gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | لكن إن كان هناك شئ ما كإعادة تأهيل أو السماح عندها أنا أؤمن بأن الشخص يجب أن يحصل على الفرصة |