"للأبد" - Translation from Arabic to Turkish

• temelli
• ebediyen
• hep
• daima
• kadar
• tamamen
• ömür boyu
• dek
• asla
• zaman
• olarak
• ilelebet
• için
• bitmez

Bulutlar altındaki bu lanet çöp yığınından temelli ayrılmış olacağız.
و سوف نرحل للأبد عن هذه النفاية اللعينة تحت الغيوم

Tek başına şimdi, onu ebediyen terk ettiğimi zannedip şarkı söylüyor, dedim.
قلت لنفسي, انه لوحده, انه يظن بأنني رحلت للأبد, و هو يُغني

Ne çok zaman oldu. Sanki hep bu trendeymişiz gibi.
مر وقت طويل يبدو إننا سننتظر للأبد داخل هذا القطار

Ölümünden hemen önceki günlere kadar, çok güçlü biçimde belki mantıksız bir biçimde, daima onu ölümden koruyabileceğimi hissettim.
لأحسست وحتى ايام قبل وفاة بقوة ويمكنكم ان تقولوا من غير منطق انني استطيع ان احفظه من الموت للأبد

Meşrulaştırılmış bu ırkçılıkla bireysel karşılaşmam okumayla olan ilişkimi tamamen değiştirdi.
هذه المواجهة الشخصيّة مع العنصريّة المؤسسيّة غيّرت علاقتي بالمطالعة للأبد.

Onu geri istiyordu, kızdan temelli olarak kurtulmak zorunda olduğunu anlamıştın.
اراد الرجوع لها و انتي ادركتي يجب ان تتخلصي منها للأبد

Senin tek bilmen gereken bu sona erdiğinde dünyayı vampirlerden temelli kurtarmış olacağımızdır.
أودّكِ أن تعلمي أن حين إنتهاء ذلك، فسينتهي العالم من مصّاصين الدماء للأبد.

O adam artık buralara gelmeyecek Cal. Kasabadan temelli gitti.
حسناً، إنه لم يعد يقطن هنا، يا كال لقد ترك البلدة للأبد

Deniz manzarasını görebilmek gözlerimizle ufka erişmek ebediyen görebilmek için.
لنشاهد البحر أمامنا لتشاهدي مالا نهاية أمام عينك لتريه للأبد

Sana zarar verme ihtimali olmadan ebediyen güneşin altında yatmak?
أن أستلقي تحت الشمس للأبد ولا يكون علي أن أقتلك

Ormandan ayrılmaya ve şehirde ebediyen beraber olmaya karar vermemizin sebebi buydu.
ولهذا السبب قررنا ان نترك الغابة وأن نعيش سوياً للأبد في المدينة

Seni seviyormuş gibi davranırlar. hep yanında olacakmış gibi davranırlar.
إنه يمثلون بأنهم يحبونك ، ويمثلون بأنهم سيكونون معك للأبد

İki gün önce sahip olduğumuz şeye hep sahip olalım istedim.
أنا فقطت أردت أن نحظا بما حظينا به قبل يومين. للأبد.

Beni senin kadar sevecek birini bulmak ve onunla daima birlikte olmak.
إيجاد رجل يعشقني كثيراً,بقدر ما تفعل أنت وأتمكن من الحصول عليه للأبد

Babasının büyü kullanılarak öldürüldüğünü görürse, bu zihninde daima kötü bir yer edecektir.
إذا رأى أباه يقتل من خلال استخدام السحر فسوف يصلب هذا ذهنه للأبد

İlk başta, yırttığım için rahatlamıştım, ama şimdi belli bir utanç hissi içimi dolduruyor ve sonsuza kadar orada kalacak!
لقد كنت مرتاحا في بادئ الأمر للخروج من ذلك الموقف ولكن الآن يوجد ذلك الإحساس بالمهانة والذي سيظل بصحبتي للأبد

Bu toplantının ilk gecesi ve bilimi tamamen değiştirecek bir karşılaşma gerçekleşmek üzere.
إنها الليلة الاولى لهذا الإجتماع وهناك مواجهة على وشك أن تبدأ والتي ستغير العلوم للأبد.

Peki ya Girish, ömür boyu seni metresi mi yapacak?
ام ان جيريش جعل منك محظيته للأبد بالدفع مره واحده

Cevap geliyor: 3 Cevap geliyor: 2 Cevap geliyor: 1 Körü körüne farklı kombinasyonlar denemek sonsuza dek sürer.
الإجابة بعد: 3 الإجابة بعد: 2 الإجابة بعد: 1 سيستغرق الأمر للأبد إن حاولت تجربة تركيبات مختلفة للأرقام عشوائيًا.

Seni bir daha asla göremeyeceğimi düşündüm, sen hayatımın dışındaydın.
ظننت بأني لن أراك ثانية أبداً وأنك خارج حياتي للأبد

Anlayışım, tek bir yanlış girişin bu kilidi kalıcı olarak dondurabileceği yönündeydi.
مأخوذ بعلمي أنّ إدخال واحد غير صحيح يمكنه تجميد هذا القفل، للأبد

Seni bütün hallerinle şimdi ve ilelebet çılgınca seveceğime yemin ederim.
أقسم أن أحبك بجنون في كل حالاتك من الآن و للأبد

Hadi ama. Senin yaşındayken aşk asla, asla, asla bitmez.
بحقــك ، في عمرك الحب للأبــد و للأبـد و للأبد