| az önce onunla telefonda konuşuyordum. Sizin için çok endişeleniyor. | Open Subtitles | لقد تكلمت معه للتو على الهاتف إنه قلق جداً عليك |
| Amiralim, oyunumuzu yuttular. Rochefort az önce bir telsiz mesajının şifresini çözdü. | Open Subtitles | لقد ابتلعوا الطعم , ادميرال روتشيفورت قد قام للتو بفك شفره اتصال |
| şimdi aklıma geldi. Çok salağım. Dün gece 'beef lo mein' yemiştim | Open Subtitles | لقد تذكرت للتو انا غبى جدا لقد تناولت بيف لومين الليلة الماضية |
| Ve uzun zamandır yatıyoruz. Ve şirin olduğumu düşünüyorsun, şimdi söyledin. | Open Subtitles | , و أنت تعتقد أننى لطيفة . قلت ذلك أنت للتو |
| Katie, Chuck'ın tüm bu pilot olma hayali geçici bir heves sadece. | Open Subtitles | هل تعلمين يا كيتي أن القوات الجوية.. قد يدخل إليه تشك للتو |
| Ben Biraz önce onun gerdanlığını Bay Rinditch'in odasındaki çöp kutusunda gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت ربطة عنقه للتو فى سلة المهملات فى غرفة السيد رينديتش |
| daha demin bana zengin bir kız kardeşi olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لمَ لا ؟ لقد قلتِ لي للتو إن لديها أختاًغنية. |
| az önce soyduğumuz adamın doğmasından bile 500 yıl önce. | Open Subtitles | خمسمائة عام قبل حتى أن يولد الرجل الذي سرقناه للتو |
| Ama kasıtlı olduğunun farkındasın. az önce konuşurken kendin söyledin. | Open Subtitles | ولكنك تدرك ذلك، لقد أخبرتني للتو اننا نناقش الأمر الآن |
| az önce onu, milenyumun en büyük partisine davet etti! | Open Subtitles | ماذا تقصد؟ لقد دعته للتو الى أكبر حفلة في الألفية |
| Başka kaçmak isteyen varsa, hemen kaçsın. Çünkü az önce ordu olduk. | Open Subtitles | إذا أراد أحد منكم الهرب فليفعل ذلك الآن لأننا أصبحنا جيشاً للتو |
| Efendim, onlar darbenin parçası. şimdi bizzat Hitler ile telefonda konuştum. | Open Subtitles | لقد كنت للتو على الهاتف مع هتلر بنفسه , لقد خُدِعْنا |
| Oğlum okula yeni kabul edildi. şimdi yine mi gideceğiz? | Open Subtitles | ابني تم قبوله للتو في المدرسة و الآن نحن ننتقل |
| Bekle, bekle, hayır, hayır, hayır. şimdi gidemem. Hazır değilim. | Open Subtitles | أنتظر، أنتظر، لايمكني الذهاب الان لست مستعد، فقط بدأت للتو |
| Jethro, zamanlama için üzgünüm ama Bay Parsons'la görüşmemi şimdi tamamladım. | Open Subtitles | جيثرو ,أنا أعتذر على التوقيت ولكنى أنهيت مقابلتى للتو,مع السيد بارسونز |
| Basitleştirmek istemiyorum ama bence sen sadece bir arayış içindesin. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون بسيط , لكنّك وصلت إلى للتو. |
| Müdür bey, Biraz önce benim çok önemli olmadığımı söylediniz. | Open Subtitles | أيها المدير، لقد قمت باخباري للتو بأنني لم أعد مهما |
| demin kasabada TV haber aracï gördüm. Yakïnda ortaya çïkarlar. | Open Subtitles | رأيت للتو فريق أخبار تلفزيوني في البلدة لن يتأخر بالقدوم |
| Kızım Provindence'den gelen uçuşta. - Kapı 11'de ve oraya dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | و قد دخل للتو هي عند البوابة ال11 نزلت للتو من الرحلة |
| Diğer taraftan ise benim benlik tanımım güvenilirliğinden koskoca bir parça kaybetti. | TED | ولكن من جهة أخرى، تعريفي لذاتي فقد للتو جزء كبير من مصداقيته. |
| henüz tanıştığın birinden kurtulmanın en hızlı yolu ne diye düşünüyordum. | Open Subtitles | نعم.كنت افكر ما هي اسرع طريقة للتخلص من فتاة قابلتها للتو |
| Bakın köpek kulübemize emekleyerek kim geldi. Dr. Frasier Crane. | Open Subtitles | انظروا من زحف الى هنا للتو انه الدكتور فريزر كرين |
| Kutuyu yeni açmış. Öyle görünüyor ki tam zamanında gelmişiz. | Open Subtitles | لقد فتح الصندوق للتو يبدو أننا وجدناه في الوقت المناسب |
| Bob Dylan 23 yaşında ve kariyeri daha yeni yeni zirvesine ulaşıyor. | TED | بوب ديلان في 23 من عمره، وحياته المهنية وصلت للتو إلى ذروتها. |
| Manikür yaptırmamış olsaydım şu anda ölü bir et parçasıydın, hıçkıran çocuk! | Open Subtitles | لو أنني لم أقلم أظافري للتو لكنت تُعتَبر ميتاً يا فتى الحازوقة |
| Son 45 dakika içerisinde tıp okulundan mı mezun oldun? | Open Subtitles | هل تخرجت للتو من المدرسة الطبية في آخر 45 دقيقة؟ |