"لمح" - Translation from Arabic to Turkish

    • ima
        
    • açıp
        
    • gördü
        
    • göz
        
    • görmüş
        
    • çırpıda
        
    • hemencecik
        
    Bana ihanet etmeni istediğini ima ederse, bunu hakaret say, çünkü tuzağı, bu. Open Subtitles تذكر أذا لمح لك بأن تخوننى قم بأهانته لأن ذلك فخه
    Fahişe olduğumu ima eden bir adamı yere serdin ama kendin... - ...sürekli yüzüme karşı söylüyorsun. Open Subtitles ستقتل رجل لأنه لمح أننى مومس و أنت تقولها فى وجهى
    göz açıp kapayana kadar dünyanın değişimini gördüm. Open Subtitles أنا كُنْتُ قادر على رُؤية العالمِ المتغيرِ فى لمح البصر
    Fakat İbn-i Heysem göz açıp kapayıncaya kadar bir şeyin o kadar yolu gidip dönmesi için yıldızların çok uzak olduğunu çıkarsadı. Open Subtitles لكن الحسن فكر بأن النجوم بعيدة جداً لشيء في أعيننا كي يقطع كل هذا الطريق إليها و يعود في لمح البصر
    Tam o sırada bir galapagos gördü. Open Subtitles " عندئذ لمح طيرا من الطيور المغرده "
    İçeri yönelmiş. Vücuda doğru eğilmiş bir gölge görmüş. Open Subtitles ذهبَ هناك, و لمح خيال شخص ينحنى على الجثة
    Bir çırpıda şişliği indirecek bir şeyim var. Open Subtitles لدي شيء يمكنه تقليص حجم الاشياء في لمح البصر
    Sadece ima etmişti ama, tebessümümden anlaşılıyordu. -Kız arkadaş mı? Open Subtitles لقد لمح إلى ذلك لكن يمكنك القول ، من خلال إبتسامته
    - Babam seni görürse-- - Yıkanmam gerektiğini ima etti ama bu yeşilliklerin sulanmaya ihtiyacı olduğunu görünce... Open Subtitles لقد لمح لي بأن يجب علي أن أسقي و أراقب تلك النباتات ، إنها تحتاج لإهتمام
    Kulüpte partiden bahsediyordum o da bir şeyler ima edince yemi yuttum galiba. Open Subtitles ولكن كنت أتحدث عن الحفلة في النادي، وهو لمح قليلاً وأعتقد أنني إبتلعت الطعم.
    Bell ki mektuplarında bunu ima etmiş. Open Subtitles لقد لمح لهذا في رسالته على ما يبدو
    İşin bitince beni cep telefonundan ara, göz açıp kapayana kadar burada olurum. Open Subtitles أتصل بي عندما تنتهي وسأكون هنا في لمح البصر
    Her şey öyle çabuk oluyor ki gözümüzü açıp kapayana kadar hayatımız bir anda yok oluveriyor. Open Subtitles الوقت يمرّ سريعاً، في لمح البصر، الحياة التي كنا نعرفها إنتهت للأبد
    Bilmez miyim, zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor biraz oradan biraz buradan anılar hatırlıyorum. Open Subtitles أقول لكِ في لمح البصر أتذكر لحظة هنا وأخرى هناك
    Bu kapı, kestirme gibi davranıp, uzak mesafelere seyahati göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleştirmeyi sağlar. Open Subtitles هذا المنفذ سيعمل كطريق مختصر يسمح لهم . بالسفر لمسافات شاسعه فى لمح البصر
    Casey dur. Chuck gördü. Open Subtitles كيسي لا تشاك لمح شيئاً
    Barda bir kavanoz turşu gördü. Open Subtitles و لمح جرة مخلل ...على الحانة
    Unser, Gogo'nun göğsünde derin tırnak izlerini gördü. Open Subtitles (أنسر) لمح الخدوش على صدر (جوجو)
    İçeri girince, cesedin üzerine eğilmiş birinin siluetini görmüş. Open Subtitles ذهبَ هناك, و لمح خيال شخص ينحنى على الجثة
    Ona sorsaydınız benimle kalmak istediğini bir çırpıda söylerdi. Open Subtitles و إن سألتها، فستخبرك في لمح البصر أنّها تريد البقاء معي
    Senin yerinde onlar olsaydı seni hemencecik elevermeyeceklerini mi sanıyorsun? Open Subtitles أتظنّ أنّهم لن يشواْ بكَ في لمح البصر إن كانواْ مكانكَ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more